Milliyet'in haberine göre; Dünyanın en ünlü arkeoloji yayınlarından olan ve makaleleri büyük yankı uyandıran İngiliz World Archaeoloji Dergisi, son sayısının ana konusu olarak İstanbul’da ki Bathonea kazılarına 8 sayfa yer verdi. Türkiye’nin tanıtımına önemli katkı sağlayan makalede Kültür ve Turizm Bakanlığı veKocaeli Üniversitesi adına Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığımda yürütülen kazılar anlatıldı. 2007’den beri alanda araştırma yapan bilim insanları 2015 kazılarında Erken Hitit dönemine ait olduğu düşünülen bir kurşun figür buldu. Bilim insanlarının şaşırtan başka bir keşfi de İstanbul’a geldikleri hep söylenen ama arkeolojik olarak kanıtlanamayan savaşçı Vikinglere ait bir amber kolye oldu.
Hitit tanrıçası
Bathonea Antik kentindeti kazıda ı yapılan kurşundan Hitit tanrıçası figürü günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine ait. Figürün 2 yıl önce aynı alanda bulunan Hitit tanrı ve tanrıça heykelleriyle uyum gösterdiği de belirtildi. Kurşundan yapıldığı anlaşılan figür de ön ayaklarını geriye bükmüş, boynuzlu bir hayvanın (geyik) üzerinde ayakta duran figürün başındaki polosu nedeniyle bir tanrıça betimlemesi olduğu düşünülüyor. 3,5 santim boyundaki figür Küçükçekmece Nükleer Araştırma ve eğitim Merkezi Uzmanları tarafından analiz edildi. İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı’nın özel mikroskoplarında incelenen ve temizliği yapılan figürün 2013’teki tanrı ve tanrıça heykelleriyle uyumu keşfin önemini kanıtlıyor. Figür, İstanbul’daki Erken Hitit Dönemi varlığını kuvvetlendiren en önemli kanıt olarak gösteriliyor.
9. yüzyılda İstanbul’a gelerek Doğu Roma İmparatorluğu’nda paralı asker olarak görev yaptığı bilinen ama varlıklarına dair çok kanıt olmayan Vikinglerle ilgili çok önemli bir keşif de yine Bathonea’da yapıldı.
İskandinavya ve Danimarka’dan yola çıkarak Rusya üzerinden İstanbul’a gelen 700 kadar Vikingin 400 yıl kadar İstanbul’da kaldığı biliniyor. Kazılarda bulunan bir amber (değerli taş) ise uzmanlar ve arkeoloji camiasını heyecanlandırdı.
Kazıda görevli Polonya ekibinin başkanı Dr. Blazej Stanislawski; bulunan değerli taşın Viking eseri olduğunu ve Polonya Volin’de çıkan kırmızı amberle eş olduğunu belirledi. Ayasofya’nın güney galerisinin orta kısmında yer alan mermer korkulukların üzerinde ki ‘Halvdan buradaydı’ yazısının da Vikinglerden kaldığı biliniyor. 9. yüzyıla ait olduğu tespit edilen yazı Doğu Roma İmparatorluğu’nda paralı asker olan Viking savaşçısının izi olduğu düşünülüyor.
Pişmiş topraktan 400 ilaç şişesi: Unguanterium
Arkeologlar başka bir keşif daha yaparak, dünyada toplu halde en çok pişmiş toprak ilaç şişesini ortaya çıkardı. Kazı alanında bulunan 400’den fazla pişmiş toprak ilaç şişesinin “unguanterium” (saklama kabı) olduğu öğrenildi. Antik dönemde ilaç ve merhemleri saklamak için kullanılan pişmiş toprak kapların yoğunluğu, Bathonea’daki popülasyonu ve kazıların önemini de ortaya koydu.
‘Hitit boşluğu doldu’
Kocaeli, İstanbul, Madrid Autonomo, La Hey, Kiel, Bristol, Arizona Üniversiteleri ile Polonya ve Avusturya Bilimler Akademilerinden bilim insanlarının katılımıyla yürütülen arkeolojik kazılar daha önce de Amerikan Arkeoloji Enstitüsü Dergisi, The New York Times, Heritage Key, National Geographic, The İndependent ve Newsweek gibi ünlü yayın organlarında yer almıştı. Makaleleri dünya çapında etki yaratan World Archaeoloji Dergisi, kazılarda elde edilen bilgilerin dünya kültür tarihine büyük katkı sağladığından bahsetti.
Ekim-Kasım 2015 sayısında yer alan makalede Anadolu’nun tarihsel zenginliğinin bir kez daha kanıtlandığı belirtildi. Yazıda Bathonea kazılarının yeni bulgularla İstanbul’un kültür tarihine katkı sunduğu ve M.Ö. 2000’li yıllara ait kronolojik boşluğu da doldurduğundan bahsedildi. Dünyaca ünlü arkeoloji dergisi İstanbul’da ki Yarımburgaz, fikirtepe, Pendik ve Yenikapı kazılarıyla binlerce yıl öncesine giden tarihindeki boşluğu Hitit eseleriyle tamamlandığını yazdı.