Bursa'da yaşayan çini ustası Beyhan Kavasoğlu, mesleği muhasebecilikten sıkılarak 9 yıl önce sanat hayatına başladığını, sonrasında birçok sanat dalında kendisini geliştirdiğini ve artık kendi öğrencilerini yetiştirmeye başladığını anlattı.
Kavasoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, asıl mesleği olan muhasebeciliği yaparken sayıların "ruhunu sıkmaya başladığını" fark ettiğini dile getirdi.
"Özgürlük isteği ve sanat aşkı başladı bende. Sonrasında muhasebeciliği bıraktım ve İznik'te çini kursuna başladım" diyen Kavasoğlu, "Sanatla uğraşanların özgür ruhlu olduklarını, sanatla ilgilenirken her dünyaya girip çıkma lükslerinin olduğunu düşünüyorum. Ben de kendimi de o şekilde özgür bırakmaya karar verdim" ifadelerini kullandı.
OSMANLICA KURSUNA GİTTİ
Beyhan Kavasoğlu, çiniyle sanat hayatına giriş yaptıktan sonra hüsnü hat, ebru, tezhip, filografi ve taş sanatı eğitimi aldığını, özellikle mezar taşlarını okuyabilmek için de Osmanlıca kursuna gittiğini anlattı.
Kursları tamamladıktan sonra küçük bir atölye kurmaya karar verdiğini söyleyen Kavasoğlu şöyle konuştu:
''Fidan Han'da güzel bir atölye açtım ve çalışmalarımı sergileme ihtiyacı hissettim. İlk sergime yoğun ilgi oldu. Sanatın bana, benim de sanata daha çok ihtiyaç duyduğumuzu hissettim. Çinicilikte kendimi daha da geliştirmek için, kendi fırınımı aldıktan sonra Kütahya ve İznik'te fırınlama eğitimi gördüm. Daha sonra Bursa'daki Hançerli Hamamı'nı vakıflardan kiraladım ve hamam sahibi ilk kadın oldum. Sanatımı 4,5 yıl da orada icra ettim.''
Sanatla 9 yıldır uğraştığını ve biri Fransa'nın Lyon kentinde olmak üzere 14 sergisinin bulunduğunu ifade eden Kavasoğlu, bundan sonraki arzusunun, öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek olduğunu dile getirdi.
Mesleğinden sıkılan ya da hayatında eksiklik hissedenlere tavsiyede bulunan Kavasoğlu, ''Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşarak ruhlarına istediği özgürlüğü verebilirler. Sanatta sınır yoktur, özgürlük de sonsuzdur" dedi.
