Küçükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Devlet Hastanesi’nde uygulanan tedavi ile sedef hastalığı kalıcı olmaktan çıkıyor. Sedef hastalığı hakkında konuşan Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzman Doktor Sena İnal Aptoula “Hastalık tamamen iyileşebilir. Hastalarımız bu durumu kabullenip bununla yaşamak zorunda değiller” dedi.
Küçükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sedef hastalarına özel poliklinik oluşturuldu. Poliklinikte hastalara çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor. Sıkı denetim altında gerçekleştirilen tedaviler sonunda hastaların tamamına yakını bu hastalıktan kurtuluyor. Uzmanlar hastalığın düzenli tedavi ile ortadan kalkacağını vurguladı. Hastane bünyesinde görevli Uzman Doktor Sena İnal Aptoula hastanın vücudunu tamamen saran ileri düzeydeki hastalığın bile tedavisinin mümkün olacağını dile getirdi.
Sedef hastalığı hakkında konuşan Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzman Doktor Sena İnal Aptoula “Sedef hastalığı toplumda her 100 kişiden 3’ünde görülen ciltte beyaz, gümüş renkli, kabuklu ve kırmızı lekeler ile ortaya çıkan sistemik ve kronik bir hastalıktır. Bu hastalık hastalar ile hayat boyunca devam ediyor. Hastalarla bir arkadaş gibidir. Bazen iyi bir arkadaş olup sessiz kalır, bazen kötü bir arkadaş olup ortaya çıkar ve kendini bazı şikayetlerle gösterir. Sedef hastalığında hastalığın şiddeti, hastanın hayat kalitesi ve hastanın diğer hastalık durumları çok önemlidir. Biz bunlara göre hastaya özel tedavi uyguluyoruz. Kişiye özel tedavilerin içinde kremler, haplar, iğneler ve son teknoloji ile üretilmiş hedefe yönelik biyolojik ajanlarımız var. Bunların hepsini güncel kılavuzlara göre hastalarımızın özelinde kullanıyoruz” dedi. “Bu hastalıktan korkmalarına gerek yok çünkü tedaviyle iyileşebilirler”
Hastalarının iyileşme oranından bahseden Uzman Doktor Aptoula "Bu hastalık takip edilmesi gereken bir hastalık çünkü kronik bir hastalıktır. Hasta ile beraber giden bir hastalık olduğu için takipli gidilmesi gerekiyor. Özellikle ilgilenilen birimlerde belli aralıklarla tetkik edilmesi, tedavisinin kontrolü, tedavi yanıtının kontrolü ile takip edilmesi gereken bir hastalıktır. En şiddetli sedef hastalarında dahi tam ya da en kötü ihtimalle tama yakın iyileşme sağlıyoruz. Hasta şikayetleriyle yaşamak zorunda değil. Tamamen sağlıklı bir cilt ile hayatına devam edebilir. Sedef hastalığı hiç yokmuş gibi hayatını devam ettirmesi mümkün. Hastalık tamamen iyileşebilir. Hastalarımız bu durumu kabullenip bununla yaşamak zorunda değiller. Bu hastalıktan korkmalarına gerek yok çünkü tedaviyle iyileşebilirler. Sadece ilgili merkezlere, hekimlerine başvurmaları tedavilerini ve takiplerini düzenli şekilde yerine getirmeleri yeterli olacaktır" diye konuştu. “Bu hastalığı vücudumda tamamen attım”
Sedef hastalığıyla 9 yıldır mücadele eden Serdar Arık “2014 yılında sedef hastalığına yakalandım ve bu her yıl gittikçe arttı. Sosyal hayatımı ve iş hayatımı çok etkiledi. Bu hastalık zamanla bütün vücudumu sardı. Bir takım haplar ve kremler kullandım ama olmadı daha da arttı. Zamanla hocamızı tanıdım. Bir takım biyolojik ajanlara geçtik. Bu hastalığı vücudumda tamamen attım. Bu hastalığın bazı şeyleri çok fazla kafaya takmaktan olduğunu düşünüyorum. Bunu kendimden biliyorum. İnsanın başına gelen olumsuz olaylar hastalığı tetikleyebiliyor. İnsanlar ister istemez hastalıktan etkileniyor. Denize giremiyor, havuza giremiyor ve ortamdan kaçıyorsun. İş hayatı ve sosyal hayatı etkiliyor. Düzelmeye başlayınca her şey farklı oluyor. Hocamızın da dediği gibi bununla yaşamaya mecbur değiliz. Yeni ajanlar ve çeşitli tedaviler ortaya çıktı. Doktorlarımız hastaların durumlarına göre gerekli olan tedaviyi yapıyorlar. Şu anda çok iyiyim, vücudumdan hastalığı attığım için mutluyum” ifadelerini kullandı.