Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) düzenlenen 15 Temmuz Darbe Girişimi ve FETÖ ile Mücadele Sempozyumu’nun açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop’un katılımıyla gerçekleşti. SETA merkez binasında düzenlenen programa Şentop’un yanı sıra SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran akademisyenler ve konuklar katıldı.
"O GECE İNSANIMIZ BİZİM VATANIMIZ SURİYE OLMASIN TERCİHİNDE BULUNDU"
3. yılında 15 Temmuz Darbe girişimi ve FETÖ ile mücadele sempozyumunda konuşan SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 15 Temmuz gecesinin Türk siyasi hayatında çok önemi bir kırılma noktası olduğunu belirterek, "1960’dan bugüne gelen darbeler zincirinin kırıldığı milletin seçtiği siyasetçilere karşı darbe yapılamayacağını gösterdiği önemli bir kırılma noktasıydı. Bu yıl bin 500 etkinlikle 15 Temmuz kutlandı. Salaların okunduğu bu gece aklımıza o gece geldi. Darbe zihniyetlerin böyle bir darbe girişimini aklına getiremeyeceği günler yaşayalım. O gece insanımız bizim vatanımız Suriye olmasın tercihinde bulundu. Israrla sahip çıktı. 15 Temmuz’u Türkiye’de 1950 demokrasiye geçen bir tarihi önemde görüyorum. 15 Temmuz’un demokrasi alanında önemli bir duruma şahitlik ettiğini görüyorum. Tankları gördüğümde bu vatana bunun yakışmadığını düşündüm. Şehitlerimiz ve gazilerimiz tarihin altın sayfasına adlarını yazdılar. Onları unutturmamak ve unutmamak bizim görevimiz. 15 Temmuz’un diğer darbelerden farkı milletiz tarafından durdurulması ve daha sonrasında o darbeyi yapanların devlet kurumlarından arındırılmasıydı. Bu konunun öyle kolay geçiştirilemeyeceğini söylemem gerekir. Bu konuda bir enstitüsü kurulması fikrini sıcak buluyorum. FETÖ ile ilgili 50. yayınımızı yapmış olacağız. 15 Temmuz’da batı dünyasının nasıl iki yüzlü davrandığını da belgeledik" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ve devamında yaşananların unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini söyleyen TBMM Başkanı Şentop, SETA’nın bu anlamda yaptığı çalışmaları önemli bulduğunu ifade ederek, "İşin arka planını derindeki akıntıyı keşfedebilmek önemli SETA’nın çalışmaları bu bakımdan çok önemli. İşlerin arka planını araştırma konusu herkesin ilgisini çekmez ama bunu yapmazsak nereye gittiğimizi görmekte sıkıntı yaşarız. Dünyada özellikle modern zamanlardan daha önce daha küçük, lokal isyanlar vardı. 19’uncu yüzyıldan itibaren halk isyanları var. Bunların en meşhuru Fransız Devrimi. Halk isyanlarının tarihine baktığımızda siyasi iktidara, hükumete, devlete karşı girişilmiş harekettir. Bunun tek istisnası 15 Temmuz’dur devlete karşı bir kalkışma değil siyasi iktidarı anayasal düzeni korumak için halkın yaptığı bir harekettir. Müstesna bir yere sahiptir. Bu yönü itibariyle derinleştirilmesi gereken bir arka planı var" diye konuştu.
"Ne zaman büyük hamleler yapmışsak; bunlar devlette milletin bütünleştiği dönemde olmuştur"
Daha önceki darbelerde halkın sokağa çıkmadığını hatırlatan Şentop, halkın devlete, siyasi iktidara sahip çıkabilmesi için onunla kendisi arasında bir bağ kurabilmesinin gerekli olduğunu belirtti. Millet devlet arasında bir bütünleşme olması gerektiğini dile getiren Şentop, "Bunun sağlanmadığı zaman, halk anayasal düzeni, siyaseti kendinden farklı gördüğü takdirde buna sahip çıkması gerektiğini hissiyatını hissetmez. Siyasi iktidara sahip çıkması için devletle milletle bütünleşmesi gerekir. Ne zaman büyük hamleler yapmışsak bunlar devlette milletin bütünleştiği dönemde olmuştur. Malazgirt istiklal harbi 15 Temmuz’da böyle bir hareket. Milletle devletin bütünleştiği milletin devletini korumak için sokağa çıktığı bir hareket. Devlette millet bütünlüğü demokratik hareketle sağlanır. Kendi belirlediği kendi seçtiği bir siyasi iktidara sahip çıkıyor. Halk bunlar sağlandığı için devlete millete anayasal düzeye sahip çıktı" şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANIMIZ DEVLETİN İÇİNDEN DEĞİL, HALKIN İÇİNDEN GELEN BİRİSİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın içinden gelen bir siyasetçi olduğunu ifade eden Şentop, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir şahıs ismi olarak bir anlamı yok. Onun ötesinde bir anlamı var. Bu bütünleşmeyi sağlayan bir somut örnek olarak anlamı var. Daha önce siyasette öne çıkan kişiler daha çok bürokrasi içinden gelen devletin içinden gelip milleti temsilen devleti yönetmek isteyenlerdi. Özal ve Demirel öyleydi. Menderes öyleydi. Fakat Cumhurbaşkanımızın gelişi öyle değil. O devletin içinden değil, halkın içinden gelen birisi. Bu anlamda kendi siyasi macerasıyla beraber o değerleri devlete taşıyan bir kişi olarak karşımıza çıkıyor. Milletin değerleri ile devletin değerlerini örtüştürmeyi ifade ederken halkın değerlerini devletin değerleri haline getirmek başarısı. Cumhurbaşkanımızın halkın içinden gelmesi, halkın değerlerini siyasete taşıması, yansıtması nedeniyle bütünleşme sağlanıyor" dedi.
"15 TEMMUZ’UN İNTİKAM HAREKETİYLE YAPILDIĞI KANAATİNDEYİM"
FETÖ konusunda AK Parti’ye karşı yanlış bir tutum olduğunu söyleyen Şentop, FETÖ ile mücadelenin bilinenin aksine 2009 yılından itibaren aktif bir şekilde sürdürüldüğüne dikkat çekti. AK Parti, vesayete karşı mücadele yürütürken FETÖ’nün vesayetçilere karşı mücadele yürüttüğünü belirten Şentop, "AK Parti vesayetçilere karşı. 2009’dan itibaren anlaşılmaya başlanıyor. Cumhurbaşkanımızın bu konuda hassasiyeti olduğunu gördüm. İnsan yönetimi, para, bilgi yönetimi gibi yerlerden onların uzaklaştırılmasına yönelik anlayışın çok net bir şekilde somut olaylar olarak hatırlıyorum. FETÖ ile mücadelede sıralamada bir yanlışlık olduğunu görüyorum FETÖ ile mücadele yapan onların tasfiyesine yönelik eylemler yapan siyasi harekettir. Onlar bu duruma tepki göstermiştir. Gezi olayları hükümeti düşürmeye, etkisiz bırakmaya yönelik bir harekettir. Arkasından dershanelerle ilgili durum var. 17-25 Aralık var. Örgütün tasfiyesi ile ilgili katı kuralların uygulandığı dönem var. FETÖ vesayet iktidarını ele geçirdiğini düşündüğü bir zamanda şunu farkına varıyor. 50 yıldır ele geçirmeye çalıştıkları şey değil. Bürokratik iktidarı ele geçirdiklerini sandıklarında bürokratik iktidarın kalmadığını görüyorlar 15 Temmuz’un intikam hareketiyle yapıldığı kanaatindeyim. Külliye, TBMM bombalanıyor. 251 şehidimiz var. Otopsilerine bakıldığında tamamen öldürmek kastıyla vurulduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMET SİSTEMİ 15 TEMMUZ DIŞINDA DEĞERLENDİRİLEMEZ"
Türkiye’nin 15 Temmuz’da milletin gösterdiği mukavemetle yeni bir döneme girdiğini belirten Şentop, "27 Mayıs 60 ile başlayan parantez 15 Temmuz’da kalkmıştır. 15 Temmuz’da fillen sona ermiş 16 Nisan’da hukuken sona ermiştir. 15 Temmuz’un ve 16 Nisan’ın yerini doğru tespit etmemi lazım. Geriye dönüş, geriye dönme parlamenter sistem hikayelerinde dolanabilirsiniz. Arkeoloji yapmadan konuşursak bir takım hülyalar içinde gezebilirsiniz. Bu anlamda Hükümet Sistemi 15 Temmuz dışından bağımsız değerlendirilemez. Bu ülkeyi, Hükümet Sistemi’ni noktasına getirmiştir. 15 Temmuz’u birçok bakımdan değerlendirmek çok önemli. 15 Temmuz’u gerçek yerine oturtabilirsek önümüzdeki siyasi sorunlara bu bağlamda bakabiliriz” şeklinde konuştu.
SETA Genel Koordinatörü tarafından Şentop’a katılımlarından dolayı plaket takdim edildi.
(İHA)