"Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Tedavisi" adı altında devlet hastanelerinde kısa süre önce uygulanmaya başlanılan hacamat, akupunktur gibi tedavi yöntemleri SGK kapsamına giriyor. Sağlık Bakanlığı, ilaç maliyetlerini düşürmek, vatandaşın kimyasal ilaca bağımlılığını en aza indirmek ve geleneksel tıp adı altında merdiven altı işlemler yapanlarla mücadele etmek için geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını genişletmeyi hedefliyor. Kısa süre önce geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavisi adı altında devlet hastanelerinde de uygulanmaya başlayan hacamat ve akupunktur gibi tedavi yöntemlerinden yararlanan vatandaşlar, Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen uygulama ile tedavi yöntemlerinden SGK yararlanabilecek. Özellikle hacamat tedavisinin devlet hastanelerinde uygulanmaya başlanması vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü.
Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde hacamat tedavisine büyük ilgi
Kocaeli’de bulunan Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde kısa süre önce Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’nde uygulanmaya başlanılan hacamat ve akupunktur tedavileri vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü. Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile Kocaeli’de bir ilk olarak Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde hayata geçirilen geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemleri ile vatandaşlar, hijyenik bir ortamda, doktor gözetimi ile tedavi olma fırsatı buldu. Ekim 2017 yılında hayata geçirilen geleneksel ve tamamlayıcı uygulamaları ile hacamat, akupunktur, fitoterepi, ozon terapisi gibi birçok branşta hastalar tedavi edilebiliyor. Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nde uygulanan geleneksel ve tıp uygulamalarından ayda yaklaşık 600 hasta yararlanıyor. Hacamat yapmaktan korktuğunu ifade eden Orhan Ayhan isimli vatandaş, devlet hastanesinde yapıldığını duyunca Kocaeli Farabi Devlet Hastanesi’nde hacamat tedavisi olmaya başladığını ifade etti.
“Daha hijyenik daha bilinçli insanlar var, o yüzden burayı tercih ettim”
Hijyenik ve güvenilir ortam sağlandığı için Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde hacamat tedavisi aldığını söyleyen Orhan Ayhan, “Hacamat yaptırmamdaki asıl amaç, vücuttaki toksinlerimden uzaklaşmak istiyorum. Onun dışında da ağrılarım var. Ufak bir kas yırtığım var. Onunla ilgili akupunktur tedavisi aldım. Fizik tedavi de gördüm ama tam olarak iyileşmedim. Asıl niyetim vücudumdaki toksinlerden kurtulmak. Bu uygulamayı bir devlet hastanesinde yapmamım sebebi, burası bir hastane. Bir hekim gözetiminde yapılacak. Hekimin kendisi bunu yapacak. Herhangi bir komplikasyon meydana geldiği zaman, müdahale edilebilecek. Ortam daha hijyenik daha bilinçli insanlar var, o yüzden burayı tercih ettim” dedi.
“Burası tamamen bakanlığın denetiminde olan bir klinik”
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavilerinin Sağlık Bakanlığı’nın denetimi altında hastanelerde yapılmaya başlandığını ifade eden Darıca Farabi Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Yahya Ömür, “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp daha öncesinde ülkemizde alternatif tıp olarak biliniyordu. Sonrasında Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında çıkardığı genelge ile Geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak adlandırıldı. Sağlık Bakanlığı’nın genelgesi ile yaklaşık olarak 14 tane geleneksel ve tamamlayıcı tıp birimi var. Bunların içerisinde hacamat, akupunktur, fitoterepi, ozon terapisi gibi birçok branş var. Bu branşlardan birisi de hacamat uygulaması. Darıca Farabi Devlet Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi olarak başlatmış olduğumuz yöntemler var. Bunlar, hacamat, akupunktur, hipnoz ve fitoterapi. Buradaki uygulamalarımız da bakanlığımızın bize verdiği yetkiler dahilindeki hastalara uyguluyoruz. Burası tamamen bakanlığın denetiminde olan bir klinik” diye konuştu.
“Piyasa, hiçbir yetkisi belgesi olmayan insanların yaptığı bir işlem haline geldi”
Hacamat ve benzeri geleneksel ve tıp uygulamaların merdiven altı işletmelerden lisanlı hekimlerin uygulamasına geçtiğini belirten Ömür, “Geleneksel tıp şu anda suiistimal edilen bir işlem. Piyasa, hiçbir yetkisi belgesi olmayan insanların yaptığı bir işlem haline geldi. Tabiri caizse merdiven altı denilen yerlerde uygulanmaktadır. İnsanların bunlara dikkat edip bu tür şeylere prim vermemesi gerekiyor. Artık bu işin devlet denetimi ve kontrolünde yapıldığını bilmesi ve hastanelere müracaat etmesini istiyoruz. Çünkü bir işi yapıyorsanız bu işin sonunda oluşabilecek komplikasyonlar ile baş edebilmeniz gerekiyor. Ancak piyasada bu işi yapanların yüzde 90’ı sağlıkla yakından uzaktan alakası yok” şeklinde konuştu.
“Mevcut tedavilerini destekleyici ve tamamlayıcı bir uygulama yapıyoruz”
Hayata geçirilen geleneksel tedavi yöntemleri ile hastalara mevcut tedavilerinin yanından geleneksel tedavi hizmetleri de sunduklarını söyleyen Pratisyen Dr. Mustafa Çiftçi, “Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’ni Temmuz ayında kurduk. Eylül ayından itibaren aktif bir şekilde çalışmaya başladık. Kocaeli’de devlet ve özel hastanelerde ilk olarak Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde bu ünite kuruldu. Aktif olarak burada akupunktur ve kupa uygulamasını yapıyoruz. Hastalarımız yoğun bir şekilde başvuruyor. Hastalarımız bize başvurduğu zaman biz sadece bir tedavi seçeneği ile hastamızı desteklemiyoruz. Akupunktur yapıyorsak, mutlaka beslenme düzenlemesi yapıyoruz. Mevcut tedavilerini destekleyici ve tamamlayıcı bir uygulama yapıyoruz. Bu nedenle biz alternatif tedavi uygulamıyoruz. Alternatif tıp ünitesini değiliz, geleneksel ve tamamlayıcı tıp ünitesiyiz” ifadelerini kullandı.
"Tamamlayıcı tıp, tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilmiş mevcut tedavi uygulamalarına tamamlayıcı olarak yapılan tedavi uygulamalarıdır"
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp hakkında bilgilendirmede bulunan Darıca Farabi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Güneş, “Geleneksel tıp, coğrafi bir bölgeye ve belli kültüre ait olan teori, inanç veya deneyimlere dayanan bilgi, beceri veya uygulama bütünlüğüdür. Örneğin Çin tıbbı geleneksel bir tıptır ve bitkisel tedaviler veya farklı uygulamalar o bölgeye özgüdür. Tamamlayıcı tıp ise tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilmiş mevcut tedavi uygulamalarına tamamlayıcı olarak yapılan tedavi uygulamalarıdır. Tamamlayıcı tıp, modern tıptaki tedavi yöntemlerine bir alternatif olmadığı için artık alternatif tıp denilmemektedir. Örneğin bir baş ağrısının, geleneksel ya da tamamlayıcı tıp yöntemleri kullanılmadan önce organik nedeni araştırılmalıdır. Altında bir tümör, damarsal bozukluk ya da bir hipertansiyon çıkabilir. Mutlaka modern tıpla tedavisi uygulanmalı, gerekirse tamamlayıcı yöntemlere başvurulmalıdır” dedi.
"Ayda ortalama 600 hastaya hizmet vermekteyiz"
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavi yöntemlerini hastanelerinde kısa süre önce faaliyete geçirdiklerini belirten Doç. Dr. Mustafa Güneş, “Hastalık anı ve sağlık ihtiyacı insanın en zayıf noktasıdır. Bunun için insanlar yeri geldiğinde hiç çekinmeden paralarını harcayıp hiçbir eğitimi, sertifikası olmayan kişilere gidebilmektedirler. Öncelikle böyle bir tedavi uyguladığını söyleyen insanların diplomaları ve Sağlık Bakanlığı’ndan aldıkları izin kontrol edilmelidir. Bakanlığın izni olmadan bu tür uygulamaları yapmanın cezası 5 yıla kadar, sertifikasız yapmanın ise 3 yıl kadar hapis ve para cezası vardır. Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi olarak hastanemizde 2017 Temmuz ayında akupunktur fitoterapi, kupa uygulaması ve hipnoz uygulaması olmak üzere 4 alanda hizmet vermeye başlayan,2 uygulama odası ve bir poliklinik odası olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp ünitesini açtık. Ayda ortalama 600 hastaya hizmet vermekteyiz. Ünitemizde 2 sertifikalı hekim çalışmaktadır. Yakın zamanda proloterapi ve sülük uygulamaları da başlayacaktır” diye konuştu.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile birlikte uygulanmaya başlanılan hacamat tedavisi hakkında bilgi veren Güneş, “Kupa ve hacamat tedavisi birbirine benzer uygulamalardır. Genelde 2 şekilde uygulanır. Birincisi, kuru kupa uygulaması denilen sadece lokal dolaşımı hızlandırmak amacıyla ciltte herhangi bir kesi yapmadan uygulanan tedavidir. Diğeri ise halk arasında daha çok hacamat olarak bilinen yaş kupa uygulamasıdır. Bu, ciltte yüzeysel kesi yapılarak kupanın oluşturduğu basınçla vücuttan kan çekilmesi yöntemidir. Kupa tedavisi, belli şartlarda belli kişilere uygulanır, tek başına bir tedavi yöntemi değildir. Örneğin kanama, pıhtılaşma bozukluğu, ciltte bir enfeksiyon ve venöz dolaşım bozukluğu varsa o bölgeye yapılamaz. Çünkü kanama riski daha da artırılmış olur. Bu tedavi yöntemi o bölgede hem kan dolaşımını hızlandırmak, doku canlılığını artırmak hem de metabolizmanın oluşturduğu artıkları çeşitli yöntemlerle vücuttan uzaklaştırmak için yapılır. Karaciğerden, akciğerden ya da idrar yoluyla bunlar atılabilir ancak bu uygulamada dokularda birikmiş olan atıklar uzaklaştırılmış olur” açıklamasında bulundu.