Faiz hassasiyeti nedeniyle geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaşan vatandaşlara yönelik “katılım sigortacılığı”nı finans sistemine kazandırmak için çalışma başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce gündeme getirdiği katılım sigortacılığına ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nca yapılan mevzuat çalışmalarında da son aşamaya gelindiği bildirildi. Ortak risk paylaşımı ile dayanışma esaslarına dayanan ve “tekafül” olarak adlandırılan katılım sigortacılığının dünyada son yıllarda önemli gelişmeler gösterdiği ifade ediliyor. Türkiye açısından da yeni finansal enstrümanlar arasında sayılan bu sistem, sigorta piyasasının çeşitlendirilmesi ve derinlik kazandırılması bağlamında yakından takip ediliyor.
ORTAK RİSK PAYLAŞIMI İLE DAYANIŞMA
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, katılım sigortacılığında sigortalıların kendi tazminat taleplerinin ve diğer katılımcıların tazminat taleplerinin karşılanmasını teminen oluşturulan fona katkıda bulunduklarını belirtti. Şimşek, söz konusu fonun sigortacılık faaliyeti yapmasına izin verilmiş bir sigorta şirketi tarafından yönetildiği ve ortak risk paylaşımı ile dayanışma esaslarına dayandığını kaydetti. Şimşek, risk transferi esasına dayanan geleneksel sigorta sisteminden farklı olarak risk paylaşımına dayanan katılım sigortacılığı sisteminde, katılımcıların ödediği primlerin sigorta şirketine ait olmadığına dikkati çekti.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, sistemin işleyişine ilişkin şu bilgileri aktardı: “İlgili katılımcının zararı söz konusu risk fonu tarafından karşılanır. Katılım sigorta şirketi, katılımcılara ait olan bu risk fonunun sigortacılık ve katılım ilkelerine uygun olarak yönetiminden sorumlu olup, sunmuş olduğu bu hizmet karşılığı, önceden belirlenmiş meblağ üzerinden yönetim ücreti alır."
2023'TE 30 MİLYAR TL HACME ULAŞIR
Son yıllarda katılım sigortacılığı uygulamalarının ivme kazandığı Türkiye’de hali hazırda 8 sigorta şirketinin katılım ürünleri sunduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Mehmeh Şimşek, bunun yanında, yerli ve yabancı birçok yatırımcının katılım sigortacılığı iştahının gözlendiğini söyledi. Katılım bankacılığının 2025 yılında yüzde 15 pazar payına ulaşması hedefi olduğunu hatırlatan Şimşek, şunları kaydetti: “2023 için katılım sigortacılığının payını yüzde 10 olarak hedefliyoruz. Sektörün 2023 yılında Bireysel Emeklilik Sistemi ve Otomatik Katılım Sisteminde 180 milyar lira fon oluşturmasını beklerken, sigortacılık ürünlerinde ise prim üretiminin 120 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Bu durumda, 2023 yılında 300 milyar liralık prim ve fon büyüklüğünün yaklaşık 30 milyar liralık kısmının katılım sigortacılığı ve emekliliği ürünlerinden oluşacağını tahmin ediyoruz. Bu noktada, İstanbul Finans Merkezinin pozitif bir etki yapabileceğini düşünüyoruz.”