Nuri, "Haşdi Şabi hükümet içerisinde resmi bir sıfata sahiptir. Irak içerisinde veya dışında herhangi bir siyasi partiden emir almıyor. Birliklerimizin herhangi bir operasyona katılmasına veya nereye konuşlanacağına Başbakan İbadi karar verir" ifadelerini kullandı.
Haşdi Şabi'nin Musul'u kurtarma operasyonuna katılıp katılmayacağı konusuna değinen Nuri, "Terör örgütü DAEŞ'in ortadan kaldırılması için birliklerimiz her yere gidecektir. Şu anda Salahaddin ilindeki Samara kenti, Beyci bölgesi, Mekhul Dağları ve Enbar ilinde güçlerimiz bulunmaktadır. Musul'un geri alınması için Başbakan'dan bir talimat gelirse oraya da gideriz" şeklinde konuştu.
Irak'taki Sünni güçler ve ABD'nin Haşdi Şabi'nin lağvedilmesini istediği iddialarına ilişkin ise Nuri, "Siyas partiler ve dışarıdaki kesimin aldığı kararlar bizi bağlamaz. Hükümet içerisinde resmi bir sıfata sahibiz ve tüm işlerimiz yasal çerçevede Haşdi Şabi heyeti tarafından organize ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede yaşanan ekonomik krizden dolayı, milislerin maaşlarını alamadığını aktaran Nuri, "Haşdi Şabi içerisindeki maaş krizi yakında çözülecektir. Kasım ve Aralık ayından kalan iki maaş milislere ödenecektir. Başbakan İbadi bu konuda birliklerimize sahip çıkıp bir emniyet kurumu gibi davranıyor" dedi.
"HAŞDİ ŞABİ OPERASYONA KATILMASIN"
Eski Musul Valisi ve Haşdi Vatani (Sünni gücü) Sorumlusu Esil Nuceyfi önceki gün yaptığı açıklamada, Musul'un kurtarılma operasyonuna Şii milislerin katılmasına ilişkin, Sünniler başta olmak üzere ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerinin şiddetle karşı çıktığını belirtmişti. Nuceyfi Şii milislerin bu operasyona katılmasının bir mezhep çatışması fitilinin bölgede ateşleneceğini kaydetmişti.
Terör örgütü DAEŞ'in 10 Haziran 2014 yılında Irak'ın en büyük kenti Musul'u ele geçirmesinden sonra, Iraklı Şiiler'in dini lideri Ayetullah Ali es-Sistani bir fetva vererek, Haşdi Şabi'nin kurulması çağrısında bulunmuştu. Söz konusu örgüt İran destekli çok sayıda örgütün bir araya gelmesiyle kurulmuştu.
Salahaddin iline bağlı Tikrit kentinin DAEŞ'in elinden geri alınması operasyonuna katılan Şii milis güçleri, Sünniler'e ait çok sayıda evin yakılıp-yıkılmasına neden olmuştu.
Haşdi Şabi'nin terörle mücadele adı altında Sünni yerleşim bölgelerini yıkmaya çalışması ve demografisini değiştirmesi bölgedeki halkın tepkisini çekmişti. Söz konusu tepkilerin artması üzerine Enbar iline bağlı Ramadi kentinin geri alınması için yapılan operasyona Şii milislerin katılmasına izin verilmemişti.