Sinop’un Mertoğlu köyünde kurulan serada üretilen topraksız çilekler, dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor. 3 yıldır faaliyette olan serada yıllık 100 ton üretim hedefleniyor.
İstanbullu yatırımcı Yasin Güngör tarafından Sinop’un Mertoğlu köyünde kurulan 7,5 dönümlük çilek serasında üretilen çilekler dünyada beğeniliyor. Türkiye’nin de birçok iline gönderilen çilekler, genellikle Arap ülkelerine de ihraç ediliyor. Dubai, Bahreyn, Katar, Abu Dabi ve Kırgızistan en çok çilek ihraç edilen ülkeler arasında yer alıyor. Toprakta üretime göre daha az hastalık kapıyor
Topraksız çilek üretiminin normal çileğe göre avantajlarının daha fazla olduğunu belirten sera sorumlusu İrfan Kümeç, “Topraklı üretimden bunu ayıran en büyük özelliği cocopit olması. Hindistan cevizinin öğütülmüş kabuğudur. Suyun süzülme oranının daha kolay olduğu, kök çürüklüğü gibi toprakta karşılaştığımız hastalıklara nazaran daha az karşılaşıyoruz. İstediğimiz derecede besleyebiliyoruz, bu yüzden cocopit tercih ediliyor” diye konuştu. 165 bin çilek fidesi mevcut
Seranın 3 yıldır faaliyette olduğunu söyleyen Kümeç, “7,5 dönüm seramız, yaklaşık 165 bin fideden oluşuyor burası. Yıllık ortalama 100 ton hedefliyoruz bu yıl, ürün kapasitemizi 100 ton olarak belirledik. İnşallah da yakalayacağız. Yaklaşık 7-8 ülkeye ihraç ediyoruz, Arap ülkeleri genellikle. Dubai, Katar, Bahreyn, Abu Dabi, Kazakistan var. Talebe yetişmemiz mümkün değil, aşırı talep var ve mümkün mertebe yetişmeye çalışıyoruz. Bunların haricinde iç piyasaya verdiğimiz pazarlar var, Sinop’un dışında İstanbul, Kastamonu, büyük zincir pastanelerle de çalışıyoruz. Bu donanımda Türkiye genelinde sayılı seralardan. Her şeyiyle tam donanımlı, bu yüzden de ürün kalitemiz çok yüksek” şeklinde konuştu.
Serada çilek toplama ve bakımlarıyla uğraşan Bahar Kulşak, “Günlük olarak siparişlerimiz olduğunda onları topluyoruz, bitkilerin bakımlarını yapıyoruz. Kırmızılığına göre günlük 100-150 kilo kadar çıkartabiliyoruz” dedi.
Sera kurulduğundan beri bakım ve toplamada çalışan Gülşen Tekin, topraksız çileğin toprakta yapılan üretime göre daha kaliteli ve daha temiz olduğunu söyledi.
Nazmiye Tekin ise, sera içerisinde çalışan arılar olduğunu ve çiçeklerin döllenme sürecini gerçekleştirdiklerini anlattı.