Şişli’de belediye tarafından yıkım kararı verilen 37 yıllık 10 katlı binada, yeni karar alınarak güçlendirme çalışması başladı. Kentsel dönüşüm uzmanı Murat Emrah Gökçen, “Binanın yıkım kararı da çıkmışsa ve buna karşı hala güçlendirilme yapılıyorsa bu yanlış bir tutum” dedi.
İstanbul Şişli’de 37 yıl önce inşa edilen Şişli Belde Sitesi’ndeki 10 katlı apartmanın “yüksek yıkılma riski” olduğunu belirten karot raporu ortaya çıktı. İddiaya göre Şişli Belediyesi tarafından iki yıl üst üste kesin yıkım kararı verilen binaya güçlendirme çalışması yapılmaya başlandı. Binanın kesinlikle yıkılması gerektiğini ve yasal hakları kullanacaklarını söyleyen Avukat Tuğrul Bayrak, “Deprem olacağı kesin, can kayıpları yaşanacağı kesin, bir şekilde çözüm bulmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Kentsel dönüşüm uzmanı Murat Emrah Gökçen ise, “Genel olarak baktığımızda bina güçlendirmelerinin günümüzde depreme karşı tam bir dayanıklılığın olmayacağını ön görmekteyiz” dedi. “Burada büyük bir facia yaşanır”
Şişli Belediyesi’nin bina için 2021 ve 2022 yılında yıkım kararı verdiğini 2023 yılında ise bu kararın İTÜ raporuyla değiştiğini belirten Avukat Tuğrul Bayrak, “Bu binaya ilişkin İstanbul Anadolu İdare Bölge Mahkemesi’nde yıkım kararı çıktı. 2021 yılında binanın hiçbir şekilde güçlendirilmeyle kurtulamayacağı ve yıkılması gerektiğine dair bir karar çıktı. 2022 yılında Şişli Belediyesi yine binanın yıkılmasına karar vermiştir. Fakat ne olduysa 2023 yılının başlarında İTÜ’den bir teknik raporun alındı ve belediye bu karara uyarak şu anda binaya güçlendirme yapıyorlar. Burası ilk depremden önceki bina yaklaşık 40 yıllık bir bina. Şu anda güçlendirme yapılıyor ve güçlendirmeyle kurtarmaya çalışıyorlar. Şöyle bir sıkıntı var, bu binayı yıkmak demek mal sahiplerine ek külfet demek. Bu külfetler oldukça yüksek değerlerde tuttuğu için kimse binam yıkılmasın diyor. Kendi binayı alıyor kurtarıyor sonra kiraya veriyor daha sonrasında içinde ölenler kimsenin umurunda olmuyor. Türkiye bir deprem bölgesi ve yeni bir deprem atlattık. İstanbul’da da bir deprem olacak ve bu binanın iki üç tane duvar örmekle kurtulamayacağı çok açık. Binanın altında su deposu var ve metro tam altından geçiyor. Bu konuda belediyeye de ihtarda bulunduk, dava da açacağız, yasal hakları kullanacağız. Bu binanın yıkılması lazım. Burada büyük bir facia yaşanır. Bu sitede yaklaşık bin kişiye yakın insan yaşıyor. Deprem olacağı kesin, can kayıpları yaşanacağı kesin, bir şekilde çözüm bulmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Güçlendirme bittikten sonra içinde yaşayacak sakinler adına hayati risk taşıyor”
Yıkım kararı çıkan eski binalara güçlendirme yapmanın yanlış bir tutum olduğunu vurgulayan Kentsel dönüşüm uzmanı Murat Emrah Gökçen, “Genel olarak baktığımızda biz bina güçlendirmelerinin günümüzde depreme karşı tam bir dayanıklılığın olmayacağını ön görmekteyiz. Bina güçlendirmesinin günümüzde birçok kişi için cazip gelmesine karşın teknik olarak baktığımızda eski binaların güçlendirilmeyle depreme karşı dayanıklı olup olmayacağı soru işaretleri oluşturmakta. Yüzdeye vurursak eski binanın yıkılıp yeniden yapılması depreme karşı dayanıklılık konusunda yüzdesel olarak çok yüksek ama güçlendirilme yapılan bir binanın deprem yönetmeliklerinin dışında kalacağından dolayı yıkılıp yeniden yapılmasını ön görmekteyiz. Altıyla beraber tüm taşıyıcı kolonların ve kirişlerin özellikle güçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle eski binaları kast ediyorsak ve binanın yıkım kararı da çıkmışsa ve buna karşı hala güçlendirilme yapılıyorsa bu yanlış bir tutum. Bir de üstüne ara katları değil sadece alt katı güçlendirdiğinizde yarın bir gün güçlendirme bittikten sonra içinde yaşayacak sakinler adına hayati risk taşıyor demektir” dedi.