İlyas Arslan Sinema ve Tiyatro Salonu’nda düzenlenen konferansa İlçe Jandarma ve Garnizon Komutanı Binbaşı Mehmet Demir, Sorgun Şehit ve Gaziler Derneği Başkanı J. Uzm. Çvş. Şırnak Gazisi Ömer Güral, Kıbrıs Gazisi Nail Erol, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı. İlçe Jandarma ve Garnizon Komutanı Binbaşı Mehmet Demir konferansta yaptığı konuşmada, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yâd etmek için toplandıklarını kaydetti.
Çok değil 103 yıl önce, binlerce vatan evladının genç, ihtiyar, çocuk demeden, bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale’ye yürüdüğünü ifade eden Demir “Amacımız geçmişteki savaşların zaferleriyle mutlu olmak değil, eğer amaç vatan savunmasıysa, eğer amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyse, buna savaş diyemezsiniz, bunu anlatmak boynumuzun borcudur.Çünkü vatan dediğimiz bu toprak diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deseler ki, Çanakkale’yi üç kelimeyle anlatın. Derdim ki geldiler, gördüler ve döndüler” dedi.
Çanakkale’yi Çanakkale yapanın gelenler değil, gelenleri karşılayan asil ruh olduğunu vurgulayan Demir şöyle konuştu: “O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. Davaları büyüktü, çünkü davaları vatan davasıydı. Sevdaları ise vatan sevdasıydı. Ve o gidenler, o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verenler için yüce Allah diyor ki ‘Onlara ölü demeyiniz, onlar diridirler’ ve ben diyorum ki, şu an bizi izliyorlar ve buradalar, yanımızdalar. Onların taşıdığı o asil ruh, biliyorum ki, bizim damarlarımızda. O ruhun kıpırdanışlarını hissediyorum. Birileri!.... bizden önce giden birileri o coğrafya parçasını vatan yaptılar. Coğrafya parçası başka bir şeydir. Ama toprak kanla yoğrulmuşsa bedeli canla ödenmişse artık adı vatandır. Ben diyorum ki vatan; özgürlük, hürriyet vatan. Her gün eve gidiyorsunuz, buradan çıkıyorsunuz özgürce çantanız sırtınızda bir taşa vuruyorsunuz ayağınızı, ıslık çalıyorsunuz. Belki şakalaşıyorsunuz arkadaşlarınızla, kimse önünüze çıkıp “Dur! yürüme bu yoldan” demiyor. Sonra evinize varıyorsunuz, ne rahat, en özgür en huzurlu olduğunuz yer, başımı sokacak bir evim olsun, başka bir şey isteme. Ben de diyorum ki, vatanım, evimin evidir vatan.
Ben özgürlük istiyorum, bu bayrağın altında konuşuyorsam, şu an hepiniz ciğerinize bu nefesi çekiyorsanız bir bir, unutmayın gençler birileri nefesini kaybettiği içindir. Biz bu özgürlüğü yaşıyoruz ve o yüzden nerden geldiğinizi ne yapmamız gerektiğini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Ve döndüler diyorum. Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir, maneviyat maddiyatı yenmiştir. Ve çocuklar, özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır. Ve o gidenler, o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verenler için Yüce Allah diyor ki “Onlara ölü demeyiniz, onlar diridirler” ve ben diyorum ki, şu an bizi izliyorlar ve buradalar, yanımızdalar ve onların taşıdığı o asil ruh, biliyorum ki gençler, bizim damarlarımızda. O ruhun kıpırdanışlarını hissediyorum, onlara ölü demeyiniz. Şimdi, Malazgirt, Çanakkale, Sakarya, Kıbrıs, Güneydoğu, 15 Temmuz, Afrin, Fırat Kalkanı Harekatı ve bütün şehitlerimizi saygıyla anıyor, mekanların cennet olsun diyorum.”
Demir, kim hangi işi yaparsa yapsın, bu vatanı sevmek için illa ki bir üniforma giymeye gerek olmadığını, vatanını en çok sevenlerin, görevini en iyi yapanlar olduğunu sözlerine ekledi.
Demir’in konuşması sonrası sahneye çıkan Nusaybin gazisi J. Uzm. Çvş. Emirhan Gazi Altan ile Afrin Gazisi J. Uzm. Çvş.Gökhan Yılmaz nasıl yaralanıp gazi olduklarını anlattılar. Program sonrası öğrenciler tek tek sahneye gelerek gazilerin ellerini öpüp şükranlarını belirtiler.
(İHA)