İstanbul’da taksicilik yapan Selahattin Kaya geçtiğimiz günlerde Kazlıçeşme Marmaray İstasyonundan aldığı yolcuyu Yedikule’de bir adrese bıraktı. Yolcuyu bırakan Kaya, bir süre sonra yolcunun araçta bir çanta unuttuğunu fark etti. Yolcuyu bıraktığı yerde bulamayan Kaya, taksi durağına geri döndü. İçinde bilgisayar bulunan çantayı aramak için durağa gelen yolcuyu gören Kaya, çantayı kendisine teslim etti. Eşyasının kendisine teslim edilmesiyle mutlu olan kadının teşekkürü bir başka taksi şoförünün cep telefonu ile görüntülendi.
“EMANET YERİNE ULAŞMALIDIR”
Arabada unutulan bir eşyanın emanet olduğunu ifade eden Selahattin Kaya, “Yolcuyu duraktan aldım. Gittiği yere götürdüm. Sonra fark ettim. Arkada çanta bırakılmış. Bir bilgisayar vardı. Ben aslında bıraktığım yere geldim de bulamayınca durağa tekrardan geri geldim. Baktım, bıraktığım yolcu orada beni arıyor. Taksilerin içine bakarken ben gördüm onu. ‘Gel buraya’ dedim. ‘Sen bilgisayarını mı arıyorsun?’ dedim. ‘Evet’ dedi. ‘Bilgisayarın bende’ dedim. Yani teslim ettim. Bizim olmayan bizim değildir. Yani bırakılmışsa o emanettir. Emanet yerine ulaşmalıdır” dedi.
“İŞTE BUNLAR ÇOK GÜZEL ŞEYLER”
Eşyaları sahiplerine teslim ettiği zaman almış olduğu teşekkürden memnun olduğunu söyleyen Selahattin Kaya, “Bundan 3-4 gün önce de yine başıma bir hadise geldi. Bagajda çanta unutulmuş. 153 ya da 155 beni aradı. Dediler ki; bagajında çanta bırakılmış. ‘Ben farkında değilim’ dedim. Hemen gittim bagajıma baktım. Çantalar duruyor. İşte saatini de söylediler. O saatte aldığım yolcuyu nereye götürdüğümü biliyordum. Ben oraya tekrardan gittim. ‘Numaranı karşı tarafla paylaşalım mı?’ dediler. ‘Paylaşın tabi’ dedim. Beni aradılar. Ben bıraktığım yere tekrar götürdüm. O kızın bir duası var. İşte bunlar çok güzel şeyler” şeklinde konuştu.
“BEDDUA ALMAK DEĞİL AMACIMIZ DUA ALMAK”
Amacının dua almak olduğunu belirten Kaya, “Beddua almak değil amacımız dua almak. Hayatın her dalında olduğu gibi iyi insan ve kötü insan var. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi bir başkasına yapma. Yani sende bir şey unutabilirsin. Senin de bacın olabilir, annen olabilir. Biraz empati kurmak lazım. Çok mutlu oldular. Yani götürüp teslim ettim. Hatta telefon vermiştim. Kadın o telefon karşısında böyle o heyecanıyla yok mu? ‘Sakin ol, sakin ol’ dedim. Benimle irtibata geçtin. Senin olay bitti. Dedim, artık sakinleş. Bu telefon sana gelecek. O da çok dua etti. Yani maksadımız hem para kazanıyoruz hem de dua alıyoruz, beddua almak değil. Yani iyi insan kötü insan misali. O direksiyon başına kim geçiyorsa onun karakteri ile alakalı bir durum. Yani taksi camiasına bağlanmamalı. Yani bunlar kötü hepsi böyle yok. Öyle bir şey yok. Çok güzel layıkıyla yapan taksiciler var. Yani bir taksici bunu yaptıysa bütün taksiciler bunu yapmış mantığında değil” ifadelerini kullandı.
(Caner Sönmez - Davut Has/İHA)