Çanakkale
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve imar barışından muaf tutulan Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı 100 kilometrelik sahil şeridine sahip Tarihi Alan, Eceabat ilçesi sınırları içinde kalıyor.
Batısı, güneyi ve doğusu sırasıyla Ege Denizi ve Çanakkale Boğazı tarafından çevrilen Tarihi Alan, kuzeyde Eceabat'ın Kumköy köyünden güneyde Seddülbahir köyüne kadar ilçe merkezi dahil 33 bin 500 hektarlık alanı kapsıyor.
Alanda 138 sivil mimarlık örneği, 49 anıtsal yapı, 50 Türk şehitliği, 29 Türk anıt ve kitabesi, 34 yabancı mezarlık ve anıt ile kaleler, tabyalar gibi tarihi yapılar bulunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, tanıtım ve ziyaretlerle ilgili görevlerinin yanı sıra bölgenin korunmasına yönelik çalışmalar da yürütüyor.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında tamamı sit alanında bulunan alandaki kaçak yapıların yıkımı, Tarihi Alan Başkanlığınca gerçekleştiriliyor.
Planda olmayan ve plana uygun inşa edilmeyen yapıların öncesi ve sonrası, yaklaşık 7 yıldır uydu ve İHA teknolojileri sayesinde belirleniyor. Bu çalışmayı son bir yıldır Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde kurulan Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Koordinatörlüğü üstleniyor.
Ayrı tarihlerde çekilmiş uydu fotoğraflarının aktarıldığı sistemden kaçak yapıların öncesi ve sonrası izleniyor. Tarihi Alan Başkanlığı tarafından 2021 yılında 68, bu sene 25 Eylül'den itibaren 80 kaçak yapı yıkılarak enkazı kaldırıldı. İdari ve yasal süreçleri tamamlanan kaçak yapıların yıkımı ise sürüyor.
Fotoğraf: Çiğdem Münibe Alyanak/AA
Bu sene 4 milyona yakın ziyaretçi geldi
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, AA muhabirine, alanın dünyanın en büyük açık hava müzesi olma yolunda ilerlediğini söyledi.
Her yıl yurt içi ve yurt dışından artan ziyaretçi yoğunluğu olduğunu belirten Kaşdemir, şöyle devam etti:
"2023 yılındaki rakamlara baktığımızda 4 milyon civarında insan Tarihi Alan'ı ziyaret etti. Önümüzdeki yıllarda bu sayının artacağını düşünüyoruz. Bu sebeple Tarihi Alan Başkanlığı olarak teknolojinin bütün imkanlarından faydalanarak Tarihi Alan'ı daha iyi yönetmek ve korumak istiyoruz. Bu nedenle uydu sistemlerinden faydalanıyoruz ve Tarihi Alan'ı karış karış uydudan görüntüleyebiliyoruz. Bunun sebebi, Tarihi Alan'ı daha iyi yönetmek, daha çok bilgi sahibi olmak, daha iyi ziyaret etme imkanını ziyaretçilere sağlamak. Bunun en büyük sebeplerinden biri güvenlik ve kaçak yapılaşma."
"Tarihi Alan'ı göz bebeğimiz gibi koruyoruz." diyen Kaşdemir, bölgenin Türkiye'nin kalbi, ecdadın, büyük kahramanların miras bıraktığı çok önemli ve müstesna topraklar olduğunu vurguladı.
Kaşdemir, Tarihi Alan'ı çok iyi korunmuş ve geliştirilmiş olarak gelecek kuşaklara aktaracaklarını anlatarak, "Tarihi Alan'da yapılaşmanın çok sınırlı ve belli bir düzen içinde olması gerekiyor. Biz yaptığımız çalışmalarda kaçak yapılaşmaya göz yummuyoruz. Artık denetimlerimizi manuel değil, uydudan yapabiliyoruz. Her kim en ufak bir değişiklik yapmışsa, kaçak inşaat yapmışsa bunu kısa bir zaman içinde anlık takip edip gerekli müdahaleyi yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Orman yangınları da uydudan görüntüleniyor
Uydudan görüntülemenin bir diğer nedeninin yangınlar olduğunu kaydeden Kaşdemir, Tarihi Alan'ın rüzgarlı ve bitki örtüsüyle yangına çok açık bir bölge olduğunu belirtti.
Önceki yıllarda Tarihi Alan'ın çok büyük yangınlar atlattığını hatırlatan Kaşdemir, "Biz de bu konuyla alakalı tedbirlerimizi hem manuel hem de diğer şekillerde alıyoruz. Uydu görüntüleme sistemiyle nerede en ufak bir kıvılcım ve ateş varsa çok kısa bir zaman içinde görüp büyümeden etkin bir müdahale yapıyoruz." ifadesini kullandı.
Kaşdemir, Tarihi Alan'ı teknolojinin en üst düzeyde kullanıldığı ve ziyaretçi konforunun yaşandığı bir bölge haline getirmek istediklerini sözlerine ekledi.