USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Tarihte bugün! Ay’a ilk ayak basan insan, Neil Armstrong… (20 Temmuz 1969)

Yaşadığımız kocaman evrende Dünya’dan başka bir sürü gezegen olduğu bir gerçek. Bunların içinde insan yaşamı için en önemli olanları Dünya’nın uydusu olan Ay ve  Dünya hayatının neredeyse tamamının var olmasını sağlayan Güneş. Yuri Gagarin ve Neil Armstrong'un Uzay'a çıkması ile başlayan "Uzay Savaşları"...

Tarihte bugün! Ay’a ilk ayak basan insan, Neil Armstrong… (20 Temmuz 1969)
21-07-2015 03:01
Google News

Soğuk savaş yıllarında Uzay ve AyABD ve Rusya için ilgi çekici bir hal aldı. Rusya, Yuri Gagarin’i uzaya gönderince ABD bunun altında kalmayacağınınsinyallerini hemen verdi. İleri teknolojisini kullanan ABD, Ay’a ilk ayak basan ülke oldu. Bundan tam 46 yıl önce 20 Temmuz 1969'da Neil Armstrong, komutasındaki Apollo 11 isimli uzay aracı ile indiği Ay’a ayak basan ilk insan oldu. Armstrong’un Ay’a ayak bastıktan sonra söylediği  “benim için küçük, insanlık için dev bir adım” sözü ise hepimizin hafızalarına kazınmış durumda.

Daha öncesinde Ay’a birçok araç gönderildi. Fakat bunların hepsi insansız araçlardı ve sadece Ay’ın görüntüsünü almak için gönderilmişlerdi. Ay’a yapılan bu insanlı uçuşlar, diğer gezegenlere de aynı şekilde insalı uçuşlar yapılmasının önünü açtı.

AY’A HİÇ GİDİLMEDİ İDDİALARI

Neil Armstrong komutasındaki Apollo 11’in aslında Ay’a hiç gitmediği, hepsinin insanları kandırmak için kurgulandığı, soğuk savaş döneminde Rusya’nın önüne geçmek için tezgahlandığı ve ABD’nin Rusya karşısında daha güçlü olduğunu halkına ıspatlaması için bir aldatmaca olduğu bu yolculuk ile ilgili söylenenlerden bazıları…

ABD’ye yöneltilen sahtekarlık suçlamaları şu şekildeydi:

Uzay Yarışı:ABD, Sovyetler ile büyük bir prestij yarışına girmişti ve kaybetmemesi gerekiyordu. Sahtekârlık teorisyenlerine göre ABD'nin aya gerçekten gitmesi, bu sahtekârlığı düzenlemekten daha pahalı ve riskliydi. Sahtekârlık sayesinde ABD ucuz bir zafer kazanmış oluyordu.

Buna cevap olarak, yine uzay yarışı nedeniyle ABD'nin böyle bir sahtekârlık yapmasının daha riskli olduğu, ABD'nin rakibi Sovyetler Birliği'nin elindeki geniş imkânlarla bu sahtekârlığı ortaya çıkartarak bir propaganda zaferi kazanması riskinin büyük olduğu, tüm dünya medyasını ve Sovyetler'in gözü önünde inandırıcı sahtekârlık yapmanın maliyetinin çok yüksek olduğu belirtilmişti. Sovyetler Birliği, ABD'nin Ay'a ayak bastığının doğru olmadığını asla öne sürmedi. Ancak Sovyetler, Apollo Projesi'nin başarıyla Ay'a insan göndermesinden sonra kendi Ay Projeleri’nin varlığını inkâr etmiş, asla Ay'a insan göndermeyi hedeflemediklerini duyurdu.

Gündem değiştirmek:O günlerde ABD, Vietnam Savaşı'nı gündemden düşürmek istiyordu. Savaşı bir süreliğine unutturmak için ABD'nin karşısındaki diğer süper güç olan SSCB'nin uzay başarılarını geride bırakarak dünya gündemini değiştirmeyi amaçladı.

Ancak bu durum, sadece iddia edilen sahtekârlık için değil, tarihsel olarak gerçek olan Apollo Projesi için de bir nedendi. Apollo Projesi'nin başarısı, sadece Vietnam Savaşı değil, o dönemde ABD hükümeti aleyhine oluşabilecek tüm hususları gündemde geri plana itmek için Soğuk Savaş koşulları altında bir propaganda aracı olarak kullanıldı.

Para:Apollo tasarısına aktarılan para, tasarının başındakiler tarafından alıkonmuş, artan küçük miktarla sahtekârlık yapılmış olabilir. Bu denli geniş çaplı olduğu iddia edilen bir sahtekârlığın küçük bir bedelle yapılması mümkün değildir.

Risk:Apollo tasarısı o kadar riskliydi ki, gerçekten denenseydi o dönemin teknolojisiyle başarısız olma ihtimali yüksekti. Bu nedenle yöneticileri sahtekârlık yapma gereği duydular.

Oysa Apollo Projesi'nin çeşitli aşamalarındaki teknolojiler, yani uzaya insan göndermek, uzay giysisiyle yürüyüş, iki uzay aracının kenetlenmesi, Ay yörüngesine uzay aracı sokmak, Ay'a yumuşak iniş (insansız) vb. Apollo 11'den önce başka uçuşlarda başarıyla gerçekleştirilmişti. Ay'a insan göndermenin o dönemin teknolojik imkânlarının ötesinde olmadığı, Sovyetler Birliği'inin de benzeri bir projeyi ABD ile aynı anda yürütmesinden de anlaşılabilir. (Sovyet projesi geç kaldığı için iptal edilmiş, varlığı yıllarca inkâr edilmiş, ancak Sovyetler'in yıkılmasından sonra ortaya çıkarılmıştır.)

"AY'A GİDİLMEDİ" İDDİALARI VE ABD'NİN SAVUNMALARI

İDDİA 1. Ay’a iniş fotoğraflarındaki ışıklandırmanın yapay olduğu savı. NASA'nın Ay yüzeyinde kullandıkları tek ışık kaynağını güneş olarak belirtmesine karşın fotoğraflarda bu tezi çürüten gölgeler olduğu iddiası.

CEVAP 1. Ay yüzeyindeki tek ışık kaynağı güneş değildir. Güneş ışığı, ay yüzeyinden yansıyarak farklı açılardan gelen bir ışık kaynağı oluşturur. Tüm Apollo inişlerinde gökyüzünde bulunan Dünya da Ay yüzeyini aydınlatan kuvvetli bir ışık kaynağıdır. Dünya, Ay yüzeyini Ay'ın Dünyada görünen ışığından daha kuvvetle aydınlatır.

İDDİA 2. Ay yüzeyinde sıcaklığın -170° ila +150°C civarında olması nedeniyle aya gerçekten inmiş olmaları durumunda Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in fotoğraf makinelerinin vesaire erimiş veya donmuş olmaları savı..

CEVAP 2. "Donma" suyla ilgili bir olayı kast ediyorsa, ay yüzeyinde nem yapabilecek su bulunmadığı için mümkün değildir. Makinelerin kendileri kast ediliyorsa, zaten katı hâlde, yani "donmuş" durumda olan metal, elyaf ve camın tekrar donması riskinden bahsetmenin anlamı kalmamaktadır.

İDDİA 3.  Atmosfersiz ve dolayısıyla rüzgarsız ve oksijensiz ay yüzeyinde Amerikan bayrağının dalgalanması ve LEM örümceklerin Ay yüzeyinden kalkarken ateş ve duman çıkarmalarının imkânsızlığı öne sürülmüştür.

CEVAP 3. Bayraklar astronotların bayrağı dikmesi sırasında titreşimden ve yanından geçerken statik elektriklenme nedeniyle kıpırdamıştır. Bunun dışındaki "dalgalanma" hissi, bayrakların buruşuk gözükmesinden kaynaklanmaktadır.

İDDİA 4. 1969-1972 yılları arasında devam eden Apollo projesinden sonra NASA'nın bir daha aya gitmekteki isteksizliği...

CEVAP 4. Apollo Projesi, Uzay Yarışı'nı kazanmak için yapılmıştı. Yarış bir kez kazanıldıktan sonra pahalı Ay uçuşlarını sürdürmek için gerek kalmadı. Nitekim Sovyetler de yenildikleri ortaya çıkınca kendi Ay projelerini iptal ettiler.

İDDİA 5. Astronotları 6 kere Ay’a götürüp getiren LEM araçlarının bu olaylardan önce veya sonra tarafsız otoritelerce test veya tetkik edilmediği savı.

CEVAP 5. Ay'a iniş yapamayan Apollo 13'ün LM modülü Dünya atmosferine girerken yanarak yok olmuştur. Dolayısıyla bu modüllerin iniş sonrasında kimse tarafından test veya tetkik edilmesi imkânsızdır. Uçuş öncesinde ise tüm modüller pek çok teste tabi tutulmuştur

İDDİA 6. 1969'ların teknolojisiyle aya canlı yayın yapabilecek TV ekipmanı götürüp çalıştırmanın imkânsız olduğu savı.

CEVAP 6. Apollo projesinin kameraları Westinghouse firması tarafından 1964'te kazanılan bir ihaleyle uzay koşullarında çalışabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bu konudaki bir sahtekârlık yapılsaydı, sadece NASA değil Westinghouse firmasını da kapsaması gerekirdi.

NASA'nın sürekli olarak elinde olduğunu iddia ettiği belgeleri saklamaya çalışması, belgeler istediğinde belgelerin kaybolduğunu, bulunamadığını söylemesi de "ABD'nin Ay'a çıkmadığı" iddialarını güçlendiriyor. NASA daha önce Ay'ın yüzeyinden toplanan taş numunesini kaybettiğini söylemişti. Daha sonra da Neil Armstrong'un uzaya iniş görüntülerinin orijinal görüntülerinin kayıp olduğu yönünde açıklama yapmıştı. NASA'dan bu şekilde çelişkili ve kafa kurcalayan açıklamaların gelmesi insanların onlara karşı olan güvenini ve Ay'a gerçekten gidilip gidilmediğini sorgulatıyor.

AY’DAN SONRA PLÜTON

NASA, Ay’a yolladığı ilk insansız araçların bir benzeri olan New Horizons isimli uzay aracını Plüton’a gönderdi. New Horizons geçtiğimiz hafta Plüton’a en yakın konuma geldi ve NASA’ya bazı fotoğraflar gönderdi.

NASA’nın yayınladığı Plüton’dan gelen fotoğraflar ise Dünya’dan ilginç yorumlar aldı. Plüton’un fotoğrafında beliren kalp şekli kimine göre Plüton ile Dünya arasında bir yakınlaşma olacağı şeklinde yorumlanırken, kimilerine göre ise Dünya’ya aşık olun, sevin mesajı içeriyor. Bazı kesimler ise olaya daha espirili bakarken  “gezegen statüsünden çıkarılan Plüton, incinmiş bir kalbe benziyo” yorumlarında bulundular.

GEZEGEN STATÜSÜNDEN NEDEN ÇIKARILMIŞTI?

Plüton, 2006’nın Ağustos ayına kadar gezegen olarak kabul edilirken, 2006'da Uluslararası Astronomi birliğinin belirlediği bazı kriterlere uymamasından dolayı gezegen sınıfından çıkartıldı.

Uluslararası Astronomi Birliğinin 2006 da düzenleyip açıkladığı “gezegen olma kurallarına göre;

1) Güneş (ya da her hangi bir yıldız) etrafında dönme.

2) Kendi kütlesi olduğu için küresel bir yapıya sahip olma.

3) Yörüngesindeki “enkazı” (yani küçük gök cismini) temizlemiş olma. 

Plüton, gezegen olma kriterlerinden üçüncüsüne uymamakta ve 2006’nın ağustos ayında bu kritere uymaması nedeniyle gezegen statüsünden çıkartılmıştır.

UZAY KUŞU PHOENİX

ABD Uzay Araştırma Merkezi NASA'nın bir başka çılgın projesi ise Phoenix isimli Uzay Aracı'nın keşif için Mars'a gönderilmesi oldu. Phoenix uzayda mikrobiyal yaşam olup olmadığını ve suyun geçmişini araştırmak için Mars'a keşif turları atıyor. 

NASA ile Arizona Eyalet Üniversitesi'nin ortak projesi olan Phoenix, uzaya çıkan ilk üniversite aracı olarak da tarihe geçti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ