TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Birliği (AB) Parlamento Başkanları Zirvesi’nin Rusya-Ukrayna Savaşı ve AB’nin genişlemesinin ele alındığı birinci oturumunda yaptığı konuşmada, bazı AB ülkelerinin genişleme konusunda çifte standartlı yaklaşımını eleştirerek, “Yeni ortaklıklar söz konusu olduğunda AB gibi bir gücün, bazı ülkelerin kaprislerine, oyunlarına, manasız siyasi ve dini önkoşullarına esir olması kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlene Avrupa Birliği (AB) Parlamento Başkanları Zirvesi’nin Rusya-Ukrayna Savaşı ve AB’nin genişlemesinin ele alındığı birinci oturumuna katıldı. Şentop yaptığı konuşmada, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ve son dönemde yaşanan gelişmelerin sadece bölgeleri değil tüm dünyayı derinden etkilediğini ifade ederek, “Avrupa ülkeleri olarak stratejik bir bakışı geliştirmek ve mevcut anlayışlarımızı revize etmek zorundayız. Öncelikle Avrupa ülkelerinin büyük bir bölümünü şemsiyesi altında toplayan Avrupa Birliği mevcut politikalarını tadil etmeli, değişen stratejik dengelere cevap verebilmek için yeni bir jeo-stratejik perspektif geliştirmeli ve bunun için ilk etapta daha kapsayıcı ve kuşatıcı adımlar atılmalıdır” dedi
AB ülkelerinin ve AB’nin karar alıcı mekanizmalarında bulunanların AB’nin genişleme politikalarını gözden geçirmesinin zamanının geldiğini ifade eden Şentop, “Yeni ortaklıklar söz konusu olduğunda AB gibi bir gücün, bazı ülkelerin kaprislerine, oyunlarına, manasız siyasi ve dini önkoşullarına esir olması kabul edilebilir bir durum değildir. Olması gereken rasyonel bir genişleme politikası, önyargılardan arınmış bir yaklaşım, birlik dahilindeki bazı ülkeler tarafından esir alınmamış akılcı bir gündemdir” diye konuştu. “Türkiye barış görüşmeleri için çabalamaya, akan kanın durması için çalışmaya devam edecektir”
Şentop, AB içerisinde yaşayan ve zenginlik katan farklı toplumlarla gerekse üçüncü ülkelerle ilgili meselelerde de çifte standartlardan uzak durmak ve ilkeli politikalar yürütmek gerektiğine dikkat çekerek, “Avrupa Birliği, 2008’de Gürcistan, 2014 yılında Kırım işgal edildiğinde istikrarlı ve akıllı bir tepki verseydi belki de savaşın bu aşamaya gelmesi önlenebilirdi. Barış tesis edebilme becerisi ve barışta yapıcılık bir zanaattır. Nitekim Türkiye, savaşın ilk gününden bu yana yapıcı bir tutum sergileyerek, iki tarafı masaya oturtmaya, akan kanı durdurmaya büyük gayret göstermektedir. Bu çabaların meyvelerini de aldık çok şükür, tahıl koridoru anlaşması Türkiye sayesinde imzalanmış, Türkiye sayesinde devam ettirilmektedir. Esir değişimi anlaşması da yine bizim girişimimizle ulaşılmış önemli bir kazanımdır. Türkiye barış görüşmeleri için çabalamaya, akan kanın durması için çalışmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı. “Zirve sonunda yayınlanacak bildiride Türkiye’nin barış çabalarının görmezden gelindi”
Zirve sonunda yayınlanacak bildiride Türkiye’nin barış çabalarının görmezden gelinmeye çalışıldığına da dikkat çeken Şentop, “Bizim barış için bu gayretlerimiz ortadayken bu zirve sonunda kabul edilecek bildiride Türkiye’ye sadece tahıl anlaşması bağlamında atıf yapılmış. Türkiye’nin diğer barış ve uzlaşı girişimlerinin görmezden gelinmesi AB’nin stratejik vizyonunda da bir eksiklik olduğunun da kanıtıdır. Ukrayna’da yaşananlar bizlere birçok konuda sahici dersler veriyor, geleceği nasıl tasarlayacağımız konusunda ipuçlarını önümüze seriyor. Yeter ki görmezden ve duymazdan gelmeyelim” şeklinde konuştu.