İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Meclis Genel Kurulu’nda "çıplak arama" ile ilgili iddialara yönelik, "Suç duyurusu olaydan hemen sonra olur, bir kadını çıplak arayacaksın, bu kadın buna eğer maruz kalıyorsa dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez." açıklamasını yapmış ve bu açıklamalarıyla tepki çekmişti.
Grup toplantısındaki konuşmasında AKP'li Zengin'e tepki gösteren Akşener'in açıklamaları şöyle:
Çok ilginç günlerden geçiyoruz… Bugünlerde Ak Parti’nin üst düzey kadroları, milletimize tepeden bakan o çirkin tavırlarını, insanımızı sürekli kutuplaştıran o kirli zihniyetlerini, teker teker dışa vurmaya devam ediyorlar.
Bir Ak Parti milletvekili, üstelik de, kadın bir milletvekili, çıktı, Ak Parti’ye göre onurlu kadının tarifini yaptı. Tacize, tecavüze, utanmazlığa maruz kalan kadınlar için, utanmadan, “Onurlu kadın bir sene beklemez, ertesi gün şikayet eder.” dedi.
Yani bu arkadaş diyor ki;
“Tacize, tecavüze uğrayan kadın susuyorsa, susmak zorunda kalıyorsa, onursuzdur.”
“Aradan zaman geçtikten sonra konuşuyorsa, yine onursuzdur.”
Milletin vekili olduğunu iddia eden bir insanın sözlerine bakar mısınız? Bir iktidarın milletinden nasıl uzaklaştığına bakar mısınız? Şu utanmazlığa bakar mısınız Gerçekten ibretlik…
7 Haziran 2015'te damadın abisinin televizyonunda bana eşimi aldattığıma dair imalı bir iftira atıldı. Buna ben susmadım. Çok sert bir tavır, tutum aldım, anında konuştum. Bana göre gökkubbeyi aşağı indirmeye çalıştım. Dördüncü gün sayın Erdoğan beni aradı. Bu arada herkes sustu. O zaman neyi gördüm, arkadaşlarımız çok üzüldüler ama kadındır rencide olur mu diye sustular, benim arkadaşlarım öyle sustu, diğerleri ise "ya doğruysa" diye sustular. Dördüncü gün Sayın Erdoğan beni aradı. Ondan sonra Ak Parti'nin içinden insanlar beni aradılar. Bu arkadaşların siyaset anlayışında makbul olan liyakat değil, cehalet olduğundan, özellikle, bilmedikleri, anlamadıkları konularda, üst perdeden konuşmayı marifet sayıyorlar. Doğrusunu anlatmak da, mecburen bizlere düşüyor…
Bu arkadaşların, bilimle pek ilgileri olmadığını biliyoruz ama, psikologlar, araştırmacılar diyor ki; “Kadınların yaşadığı travma ne kadar ağırsa, ortaya çıkması da o kadar zordur.”
“Toplum baskısı ne kadar ağırsa, bu konuları konuşmak da o kadar zordur.”
Daha da ötesi, bu vizyonsuz arkadaşların dünyada olan bitenden de haberi yok. Bütün dünyada, kadınlara cesaret aşılayan bir “meToo” hareketi var. “meToo” hareketi, toplumun baskısından korkan, binlerce taciz mağduru kadına cesaret verdi. 10 yıldır, 20 yıldır saklanan taciz olaylarının ortaya çıkmasına vesile oldu.
Ama tüm bunlar, torunu yaşındaki bir kadın siyasetçiye, sırf kendinden değil diye, “vitrin süsü” diyebilen bir genel başkan, ve onun meclis grup başkanvekilinin umurunda bile değil. Ne kadar acı. Oysa bizlerin görevi, kadınları, uğradıkları felaketlere karşı cesaretlendirmektir. Haklarını aramaları için cesaretlendirmektir. Şikayet edeni onursuz ilan ederek, bir travma daha yaşatmak değildir. Vicdan bunu gerektirir. Ahlak bunu gerektirir. Ve aynı zamanda “Onurlu Siyaset” bunu gerektirir.
Cinsel tacize, tecavüze uğrayan kadınlar için başvuru süresi mi var? 3 iş günü içinde şikayetçi olmayana, namussuz mu diyeceksiniz? Kadın haklarını içine sindiremeyen erkekler yetmedi, bir de seninle mi uğraşacağız? Zihniyetiniz batsın. İster bir gün sonra, ister 10 yıl sonra söylesin. Hakkını arayan her kadın onurludur. İYİ Parti, hakkını arayan her kadının daima yanında olacaktır.
Buradan şiddet gören, hakkı yenilen, tacize maruz kalan tüm kadınlarımıza sesleniyorum. Onlar bıraksa da, onlar size onursuz dese de, biz sizin yanınızdayız. Sizi asla yalnız bırakmayacağız.