Omuz eklemi, diğer eklemlere göre kas dengesinin daha önemli olduğu özel bir eklem. Bu yüzden stres dahil kas dengesini bozan birçok faktör omuz ekleminde kronik ağrıya neden olabilir. Bu ağrılar tedavi edilmezse sıkışma sendromu ve donuk omuz gibi daha ciddi ve tedavisi zor hastalıklara yol açabilir.
Omuzun sıkışma sendromu hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Levent Arslan, ’’Özellikle 40 yaş ve üstü kadınlarda, cam silmek ve yüksek dolaplardan eşya almak gibi küçük zorlamalar sonrası görülen bir hastalıktır. İlk ortaya çıkan belirtiler, omuzu kullanırken ortaya çıkan ağrı olmakla birlikte zamanla hareket kısıtlılığı ve istirahat ağrısı hatta gece ağrısı gelişebilir’’ dedi.
"SIKIŞMA SENDROMU TEDAVİ EDİLMEZSE KASLARDA YIRTILMA OLUŞUYOR"
Sıkışma sendromunda sıkışan doku sanılanın aksine sinir değil omuzu yana doğru kaldıran kastır diyen Yrd. Doç. Dr. Arslan, ’’Bu yüzden sıkışma tedavi edilip ortadan kaldırılmazsa bir süre sonra bu kasta yırtılma meydana gelebilir ve bu durum tedavi sürecinin uzamasına yol açabilir. Tedavide amaç sıkışmayı ortadan kaldırıp ağrıyı geçirmek ve muhtemel bir kas yırtılmasını engellemektir. Bunun için ilk başvurulan yöntem ilaç ve fizik tedavi uygulamalarıdır. Yetersiz kalması durumunda omuz içi enjeksiyon uygulamaları yapılır. Bu uygulamalarda seçenekler steroid (kortizon) ve PRP uygulamalarıdır.Tüm bu yöntemlere rağmen sıkışma ortadan kaldırılamıyorsa veya yırtık gelişmişse cerrahi tedavi seçeneklerine başvurulur’’ ifadelerini kullandı.
OMUZ SIKIŞMALARINDA ALTIN STANDART OMUZ ARTROSKOPİSİ
Cerrahi tedavi olan omuz artroskopisi hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Arslan, ’’Son yıllarda omuz ile ilgili hastalıkların cerrahi tedavisinde altın standart omuz artroskopisidir. Omuz artroskopisinde eklem çevresine küçük kesiler yapılarak omuz içine kamera ve özel el aletleri ile girilir, sorunlar saptanır ve aynı seansta müdahale edilerek sorunlar giderilir. Omuz artroskopisinin en önemli avantajları, küçük kesilerle işlemin yapılmasından dolayı çok az iz kalması ve enfeksiyon riskinin minimum olması, sağlam dokuların az zarar görmesi nedeniyle iyileşmenin daha hızlı olması ve bu sayede normal hayata dönüşün daha çabuk olmasıdır’’ diye konuştu.
"OMUZ YARALANMALARINDA LABRUM YIRTIĞINA DİKKAT EDİLMELİ"
Omuz yaralanmalarında labrum yırtığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Arslan, ’’Labrum, omuz eklemini çepeçevre saran ve omuzun yerinde durmasını sağlayan en önemli yapıdır. Omuzun akut yaralanmalarına sıklıkla sporla uğraşan genç bireylerde rastlanmaktadır. Basit yaralanmalarda omuz istirahati, ağrı kesici ve ödem azaltıcı ilaçlar ve aralıklı buz uygulama genellikle yeterli olmaktadır. Omuzun en önemli akut yaralanmalarından biri omuz eklemi çıkığıdır. Sıklıkla şiddetli bir travma sonrası görülen omuz çıkığında mutlaka manyetik rezonans (MR) tetkiki yapılmalı ve beraberinde labrum yırtığı olup olmadığına bakılmalıdır. Labrum yırtığı yok ise belirli bir süre omuz dinlendirilmesini takiben fizik tedavi uygulamaları ile tedavi tamamlanır. Labrum yırtığı varlığında tedavi seçeneği yırtığın artroskopik olarak dikilmesidir. Aksi halde daha küçük travmalarda tekrarlayan omuz çıkıkları gelişir ve bu durum ciddi ağrılı durumlara ve işgücü kaybına yol açar’’ şeklinde konuştu.
Omuz ağrılarının omuz ekleminin kendisinden kaynaklanabileceği gibi yansıyan ağrı şeklinde de karşımıza çıkabileceğini önemle vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Arslan, ’’Bu duruma en sık boyun fıtıklarında rastlanır. Boyundan çıkıp omuza gelen sinirlerde bası olması durumunda omuz ağrısı ortaya çıkmaktadır. Dikkatli bir muayene ile bu ayrım yapılabilmekle birlikte, genellikle görüntüleme yöntemlerinden de faydalanıyoruz’’ dedi.
(İHA)