Ankara Merasim Sokak’ta 17 Şubat 2016’da gerçekleştirilen ve 29 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör saldırısına ilişkin PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 68 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Davanın bugünkü celsesinde sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları dinlenildi. Söz hakkı verilen tutuklu sanık Metin Arslan, tutuklanmadan önce Bingöl’de galericilik işiyle uğraştığını kaydetti. Uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirten Arslan, uyuşturucu almak için Diyarbakır’ın Lice ilçesine gittiğini, Bingöl’e tekrardan döndüğü esnada terör örgütü PKK mensupları tarafından yolunun kesildiğini söyledi.
TERÖR ÖRGÜTÜNE ARAÇ TEMİN ETMİŞ
Örgüt tarafından iki gün alıkonulduğunu ifade eden Arslan, daha sonra örgütün kendisine "Senin ne iş yaptığını biliyoruz, bize araç temin edeceksin" dediğini anlattı. Arslan, bu kapsamda örgüte araç temin etmeye başladığını dile getirerek, "Bana, araç başına 2 veya 3 bin TL kar payı veriyorlardı. İstanbul’da Hasan Avsan’dan araç alıyordum. O bana araçları hacizli olarak veriyordu. Aldığım arabayla Türkiye’yi boydan boya gezdim. Aracın çalıntı olduğundan gözaltına alındıktan sonra haberim oldu" diye konuştu.
Arslan, araç alım satım işini tehdit ve baskı nedeniyle yaptığını öne sürerek, bombalı saldırı işine karışmadığını iddia etti.
Duruşmada, bazı sanıkların da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları alınırken, mazeret bildiren sanıkların savunmaları alınamadı. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 24 Temmuz’a erteledi.
SAVCININ ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASI
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga, esas hakkındaki mütalaasında, sanıklar Kudbettin Onur, Metin Onur, Hüseyin Karadaş, Hayrettin Tomak, Ahmet Karaman, Muharrem Canikli, Bahri Deniz, Sinem Oğuz ve Metin Aslan’ın "Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma suçundan" 1, "Nitelikli kasten öldürme" suçundan ise 29’ar kez olmak üzere toplam 30’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Savcı, söz konusu sanıkların, ayrıca, "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan bin 700’er yıl, "Patlayıcı maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve nakletme" suçundan ise 8’er yıl olmak üzere toplam bin 708’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Savcı sanıklar Mustafa Bulut, Serdar Bulut, Hüseyin Gökduman, Turgut Kahraman, İsmail İpar, Metin Cura, Hasan Avsan ve Uğur Yüce’nin "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım etme" suçundan 10 yıla kadar, "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 8 yıla kadar, "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan ise 10 yıla kadar olmak üzere toplam 28’er yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti. Savcı, sanık Murat Karacan’ın beraatini isterken, firari durumdaki 50 sanığın ise dosyasının ayrılmasına karar verilmesini istedi.
(İHA)