Pakistan kökenli İngiliz vatandaşı Khuram Shazad B. İngiliz iç istihbarat birimi MI5 ve polis tarafından radikal İslamcı ve IŞİD yandaşı bir kişi olarak tanınıyordu. Bu teröristin 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan eylemi öncesinde İtalyan makamları İngiltere'yi uyarmıştı.
2016'da 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan Anis Amri'nin Noel pazarına saldırısı öncesinde de polis çok sayıda uyarı almış, ancak güvenlik birimleri Amri'yi potansiyel terörist olarak algılamamıştı. Terör uzmanları Londra'daki son terör saldırılarının ardından da İngiltere güvenlik birimlerine, özellikle de Başbakan Theresa May'e yoğun eleştiri yönelttiler.
TERÖR ŞÜPHELİLERİNE KARŞI IT-RADAR SİSTEMİ
Güvenlik birimlerinin algılamadaki yanlışları ya da şimdiye kadarki erken uyarı sistemlerinin tamamen devre dışı kalması, tüm bunlar terör uzmanlarının ve Alman uzman Rolf Tophoven'in kanısına göre terör şüphelilerine karşı hatalı ya da ihmalkar tavır alınmasının başlıca sebebini oluşturuyor. Bu nedenle terör şüphelileri eyleme geçmeden önce alarm verecek erken uyarı sistemlerinin oluşturulması hedefleniyor. İngiliz ve Alman güvenlik birimleri erken uyarının olabilmesi için IT teknolojisinden yararlanarak bir IT-Radar'ı geliştirmek üzere kolları sıvamış durumda.
Geliştirilen bir bilgisayar programı geçmiş tarihlerdeki saldırganların ya da potansiyel terör şüphelilerinin eylemlerini hazırlarken neler yaptıklarını, nelerden yararlandıklarını analiz ediyor ve bunları hafızasına kaydediyor. Buradan yola çıkılarak üç kademeli bir risk değerlendirme süreci öngörülüyor: Yüksek, dikkat çekici ya da yumuşak seviyeli riskler. Değerlendirme sonucuna göre de polisin farklı biçimlerde müdahalesi, örneğin şüpheli kişinin ayağına elektronik kelepçe takılması, gözaltı uygulaması ya da oturum yasağı gündeme gelebilecek.
IT-Radar'a ilişkin çalışmalar Almanya'da 2015 yılında başlatılmış ve 2016 yılının eylül ayında tamamlanmıştı. Sistem bu yaz aylarında tüm Almanya çapında devreye girmiş olacak.
YENİ SİSTEME GELEN ELEŞTİRİLER
Yeni erken uyarı sistemi IT-Radar'a ilişkin eleştiriler de var. Bu bilgisayar programının sadece gözlem altında tutulabilen terör şüphelilerine odaklandığı eleştirisini yöneltenler daha önemli bir çekinceyi de dile getiriyorlar: Henüz bir suç işlememiş olan kişiler gözaltına alınabilir mi? Eski Federal Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier gibi Almanya'nın önde gelen hukukçuları geçmiş dönemlerde, terör eylemlerine başlangıç aşamasında müdahalede bulunacak "Caydırıcı (preventif) - Ceza Hukuku" konusunun düşünülebileceğini ifade etmişlerdi.
PEŞİN HÜKÜMLÜ HUKUK OLMAZ
Ancak DW'nin yaptığı söyleşide eski Federal Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier "Bu konuda aşırı tepki vermemeliyiz ve insanları peşinen terör şüphelisi olarak algılayan bir hukuk anlayışına izin vermemeliyiz" diyor. Papier, Almanya'da somut olarak işlenen suça ilişkin ceza hukukunun geçerli olduğuna işaret ediyor ve "Keyfî olarak, kendi isteklerimiz, ya da kişinin işleyeceğine inandığımız suç doğrultusunda hareket edemeyiz. Alacağımız tüm önlemler gelecekte de hukuki bir prensip olan orantılı olma ilkesini göz önünde tutmalı ve sadece somut eylemleri kapsamına almalıdır" diyor.
DW Türkçe