7 Haziran seçimleri sonrasında gerçekleştirilen koalisyon görüşmeleri hakkında değerlendirmede bulunan Gül, NTV canlı yayınında, iki büyük partinin bir araya gelerek hükümet kurmasını faydalı gördüğünü belirterek "Ben doğrusu güçlü bir hükümetin kurulmasını bugünkü Türkiye şartlarında çok faydalı görmüştüm. Güçlü bir hükümetin olması için de iki büyük partinin bir araya gelmesinin, oradaki tek düşünce şuydu. Her iki taraftan da liyakat esaslı insanlardan kurulacak bir hükümet ancak, bakanlar çok partizan olursa koalisyon hükümetleri yürümez, eğer liyakat esaslı insanlardan bakanlar konursa o zaman çok faydalı olurdu. Türkiye'deki gerginliği de giderirdi. Güzel hizmetler yapılabilir, birçok polemik konusu olan konular; polemik konusu olmaktan dışarı çıkar düşüncesinde, teşvik etmiştim arkadaşlarımızı da. Tabi işin içini bilmiyorum. Neler görüşüldü, nasıl oldu. Neticede geride kalmış oldu" dedi.
"KÜRT AİDİYETİ OLAN VATANDAŞLARIMIZIN DEVLETE VE MİLLETE BAĞLILIĞINI ZAYIFLATMAMAK GEREKİR"
11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Artan terör olayları ve son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın içerisinde Kürt aidiyeti olan vatandaşlarımızı devlete ve millete bağlılığını zayıflatmamak gerekir. Terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızı herhangi bir şekilde rencide edecek ve onların aidiyetini zayıflatacak bir tarz olursa en büyük tehlike ile o zaman karşılaşırız. Bazen yanlışlar, yanlış söylemler, yanlış davranışlar, farkına varmadan başka gelişmelere yöneltir" dedi.
"TERÖRİSTİN SİLAHI NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA OLSUN DEVLETİN SİLAHI DAHA GÜÇLÜ OLUR"
Devletin silahının, teröristin silahından daha güçlü olduğunu söyleyen Gül, "Şu anda Türkiye'de terörle ilgili hiçbir haklı gerekçe gösterilemez. Dolayısıyla şiddetle terörün karşısında durmamız gerekiyor. Bir söz vardır masallarda; az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir arpa boyu yol gitmişiz, derler. Türkiye'nin birden bire tekrar böyle bir ortama girmiş olmasını gerçekten büyük bir üzüntüyle karşılıyorum. Bugün buna bir gerekçe yok. PKK'nın ne yaptığının farkında mı değil mi, kim tarafından, nasıl kullanılıyor; bunlar çok sorgulanacak şeyler. Sadece Türk ailelerinin ocağına ateş düşmüyor. Sadece Türk aileleri ağlamıyor. Kürt aileleri de ağlıyor. Herkesi ağlatıyorlar. Bu asla kabul edilebilir bir şey değil. Terörle açıkçası mücadele son ana kadar devam eder. Terörle, teröristin silahı ne kadar güçlü olursa olsun devletin silahı daha güçlü olur" diye konuştu.
"HALKI, TÜRKİYE'DEN UZAKLAŞTIRMAMAK LAZIM"
Terörle mücadelede esas tehlikenin Kürt vatandaşların Türkiye'ye olan bağlılığının zayıflatılması olduğunu savunan Gül, "Terörle mücadele bu eninde sonunda kazanılır. Burada dikkat etmemiz gereken şey, Türkiye açısından, halk. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın içerisinde Kürt aidiyeti olan vatandaşlarımızı devlete ve millete bağlılığını zayıflatmamak gerekir. Terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızı herhangi bir şekilde rencide edecek ve onların aidiyetini zayıflatacak bir tarz olursa en büyük tehlike ile o zaman karşılaşırız. Esas tehlikeyi ben orada gördüm. Bugün açıkçası bütün Kürt vatandaşlarımızın sadece bir siyasi şemsiye altında olmalarını da yanlış gördüm. Silahlı adamla sonuna kadar mücadele edilir ve devletin silahı teröristin silahından daima daha üstün gelir. Devletin sadece hukuk yüzü vardır. Halkı, Türkiye'den uzaklaştırmamak lazım. Bazen yanlışlar, yanlış söylemler, yanlış davranışlar, farkına varmadan başka gelişmelere yöneltir. Esas tehlikeyi orada gördüm. O zaman zaten teröristi izole ederiz. Terörle mücadele o zaman başarılı olur" ifadelerini kullandı.
"DIŞ POLİTİKANIN NETİCELERİNİN, TERÖRÜN BUGÜN BU HALE GELMESİNDE ETKİLERİ OLABİLİR"
Terörle mücadele kapsamında Türkiye'nin dış politikasına dikkat çeken Gül, "Her gün kaç tane şehit veriyoruz. Bu şaka olan bir şey değil ki. Buna yürek dayanmaz. Ateş düştüğü yeri yakar. Bu olay sadece Türkiye ile ilgili değil; bu bölgesel bir mesele hatta uluslararası mesele haline geldi. Benim en çok dikkati çektiğim husus, bu işi bölgesel ve uluslararası bir olay haline getittirmemek. Herkesin kendi problemini, kendisi vaktiyle çözmesi gerekir. Tabi ki dış politikanın neticeleri de terörün bugün bu hale gelmesinde etkileri olabilir. Türkiye'yi bir şekilde rahatsız etmek isteyenlerin, bu bölgede de bölge dışında da olabilir, terör örgütünü nasıl kullandıkları, besledikleri hep bilinen gerçeklerdir. Zaten yanımızda bel kemiği kırılmış 2 ülke var biri Irak biri Suriye. Bunun oralara yayılmasına ve oralardan beslenmesine çok büyük fırsat veriyor. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Bütün siyasi partilerin büyük bir dayanışma içinde hükümetle terörle mücadele konusunda çok sağlam durması gerekiyor. Farklı düşünceleri bir kenara bırakıp böyle bir konuda terörle çok sağlam bir duruşu göstermek hepimiz için kaçınılmaz bir görev" şeklinde konuştu.
Siyaset
Teröristin silahı ne kadar güçlü olursa olsun…
11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.