Kurumun kararına göre, bir bankanın işe alım ilanına başvurusu sonrası yazılı sınavda başarılı olan, mülakatta da işe alınması uygun görülen kişiye, bankanın İstanbul Bahçelievler'deki şubesine atandığına dair e-posta gönderildi ve kendisinden bir hafta içinde evraklarını şubeye teslim etmesi istendi.
Bankanın insan kaynakları biriminden aranarak e-posta içeriği hakkında bilgi verilen kişi, hamile olduğunu söyledi. Durumu yetkililere bildireceğini söyleyen insan kaynakları görevlisi, kendisine bilgi verileceğini ifade ederek, görüşmeyi sonlandırdı.
Banka yetkilileri tarafından tekrar aranmaması üzerine belirtilen süre içinde evraklarını atandığı şubeye teslim etmeye giden kişinin, ismi bildirilmediği belirtilerek evrakları alınmadı. Aynı gün içinde de "yeniden yapılan değerlendirme ve görülen lüzum üzerine atamanın geçersiz olduğu" yönünde e-posta gönderildi.
Atamasının iptali işleminin düzeltilmesi yönündeki girişimleri sonuçsuz kalan kişi, hamile olduğu için cinsiyet temelinde ayrımcılığa maruz kaldığını ileri sürerek, TİHEK'e başvurdu.
Başvuruyu görüşen TİHEK, bankanın savunmasını almasının ardından, ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına hükmetti ve bankaya, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu kapsamında idari para cezasının üst sınırı olan 89 bin 571 lira ceza verdi.
Kararın gerekçesinden
TİHEK'in kararında, Anayasa'nın 10'uncu maddesinde herkesin eşit haklara sahip olduğunun güvence altına alındığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'na göre de ayrımcılığın yasak olduğu kaydedildi.
6701 sayılı kanunun 6'ncı maddesinde, işverenin istihdam başvurusunu gebelik, annelik ve çocuk bakımı gerekçeleriyle reddedemeyeceğinin belirtildiği vurgulanan kararda, "Gebelik söz konusu olduğunda, hamile bir kadın üzerinde, objektif ve makul bir gerekçeye sahip olmayan ve meşru bir amaç gütmeyen olumsuz bir farklı muamele, ayrımcılık teşkil etmektedir." değerlendirmesine yer verildi.
Bankanın savunmasında, başvurucunun hamile olması nedeniyle atamanın iptal edildiği iddialarını reddettiği ancak atamanın iptaline ilişkin objektif ve makul bir neden sunamadığı bildirilen kararda, başvuranın işin niteliklerine uygun olmadığı yönünde de herhangi bir verinin bulunmadığı belirtildi.
Uygulamanın ayrımcılık yasağının ihlali olduğuna işaret edilen kararda, "Tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde başvuranın istihdam alanında çalışma hakkından yararlanmada cinsiyet temelinde farklı muameleye maruz kaldığı, muhatap bankanın gerçekleştirilen farklı muamelenin objektif ve makul bir nedene dayandığını ortaya koyamadığı ve cinsiyet temelinde doğrudan ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır." ifadeleri yer aldı.