Türkiye’de son dönemde yaşanan terör olayları nakliye sektörüne de darbe vurdu. Olaylar başlamadan önce Irak’a günlük yaklaşık 2 bin 500, İran’a ise 600 araç çıkışı olurken, bugün bu sayı Irak’ta 500, İran’da 150 araca kadar düştü. Yola çıkmak istemeyen nakliyeciler, bir an önce güvenlik zafiyetinin ortadan kaldırılmasını ve bölgede istikrarın yeniden sağlanmasını istiyor.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yaşanan terör olayları ve çatışmalar Türk nakliye sektörünü de etkiledi. Son günlerde yaşadıkları sıkıntılarla ilgili İHA muhabirine açıklama yapan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Hakkı Keleş, şu anda özellikle Güneydoğu Bölgesi'nde çok büyük bir güvenlik zafiyeti olduğunu söyledi.
“Orada UND olarak kendi şubelerimize artık söz geçiremez olduk” diyen Keleş, güvenlik sağlanamadığı için nakliye firmalarının da, şoförlerin de yola çıkmak istemediklerinin altını çizdi. Şu ana kadar şoförlerin canına kast edilmiş bir olay yaşanmadığını ancak yolda araçların yakıldığını belirten Keleş, “Yola çıkınca çok tedirginiz. Tedirgin olduğumuz için artık ihracatçı da kendi malını göndermek istemiyor ve Mersin Limanı’nda veya kendi depolarında bekletiyor. Dolayısıyla ekonomik yönden bizi çok etkiliyor. Çünkü biz sefer yapamazsak, çalışamazsak bir gelir kaynağı elde edemeyeceğiz. Gelirimiz olmayınca daralma söz konusu olacak ve şu anda bu daralmayı da yaşıyoruz zaten” dedi.
“ŞOFÖRLER KORKUYOR, GİDEMİYOR”
Türkiye’de toplam 2 bin 200 uluslararası nakliye firması olduğunu ve bunların hepsinin faal olarak çalıştığını dile getiren Keleş, bu firmaların bin 200’ünün de UND’ye üye olduğunu kaydetti. Artan terör olaylarından Türkiye genelindeki tüm nakliye sektörünün etkilendiğini aktaran Keleş, “Yalnız Mersin bölgesi ve Doğu-Güneydoğu’daki nakliyeciler çok daha fazla etkilendi. Batıda çalışan nakliyeciler de elbette etkilendi. Çünkü onlar da Avrupa’dan taşıma yapıyorlar, bu bölgelere getiriyorlar, bizim buradaki nakliyeciler Asya’ya, Ortadoğu’ya sevk ediyor. İran, Suriye, Irak, Afganistan gibi ülkelere aktarmalı şekilde taşımaların büyük bölümünü buradaki nakliyeciler yapıyor. Şimdi güvenlik zafiyeti olduğu için şoförler artık korkuyor, gidemiyor. Yola gidemediği zaman aracını bekletmek zorunda kalıyor, iş de bulamıyor” diye konuştu.
"ÇIKIŞ YAPAN ARAÇ SAYISINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ VAR"
Yaşanan sıkıntılar nedeniyle bölgeden çıkış yapan araç sayısında büyük düşüş olduğuna işaret eden Keleş, “Özellikle Irak’a bizim günlük 2 bin-2 bin 500 araç çıkışımız oluyordu. Şu anda çıkan araç sayısı 500-600 civarında. Günlük 2 bin 500 araçtan 500 araca düştük. İran’a da günlük yaklaşık 600 araç girişimiz oluyordu, şu anda 150-200 araca düştü. Yani İran üzerinden transit Türki Cumhuriyetlere taşımalarımız da düşmüş durumda şu anda” ifadelerini kullandı.
Nakliye sektörünün bir taraftan artan terör olayları, bir taraftan da sürekli yükselen döviz nedeniyle şu anda ciddi bir kriz yaşadığına dikkat çeken Keleş, öte yandan 7 Haziran’dan bu yana da bir türlü hükümetin kurulamamasının da belirsizlik ortamı oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Sayın Başbakanımız görevi iade etti. Bundan sonraki süreçte ne olacak? Bu belirsizlik ortamında döviz tırmanışa geçiyor. Bizim nakliyecilerin gelir kaynağı döviz ama ödemeleri ve tüm giderleri de döviz cinsinden. Yani dövizin tırmanışının bize hiçbir avantajı yok. Ayrıca biz ihracat yükünü bulduğumuz zaman karşısında ithalatı da bulmamız gerekiyor. Uluslararası nakliyede çalışan firmalarımız tek yönlü çalışmıyor. Hem ihracat hem ithalat ayağı var. Dolu gidip dolu gelmesi gerekiyor, tek yönlü gittiği zaman zarar ediyor. Zaten dolu gidip dolu geldiği zaman bile çok cüzi bir karı var. Şu anda sadece biz kendi şoförümüzün, personelimizin giderlerini ancak karşılayabiliyoruz. Bankalardan aldığı kredilerin faizlerini bile nakliyeci kendi öz kaynağından karşılamak zorunda. Şu anda böyle bir durumla karşı karşıyayız.”
“BİR AN ÖNCE GÜVENLİK ZAFİYETİ ORTADAN KALDIRILSIN”
UND olarak yaşadıkları sıkıntıları hükümet yetkililerine sürekli ilettiklerini, ekonomi bakanlığı’na, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na yazıyla sorunlarını aktardıklarını anlatan Keleş, “Ama şu ana kadar bir çözüm de bulmuş değiliz ve hükümetten bir destek göremedik. Görüşme ve yazışmalarımız devam ediyor. Tüm sorunları hükümet yetkililerine bildiriyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin şu anda geçici bir hükümetle yönetildiğini belirten Keleş, tek temennilerinin bir an önce hükümetin kurulması ve bu belirsizliklerin de ortadan kalkması olduğunu vurguladı. Güçlü bir hükümetin kurulmasının herkesin yararına olacağını söyleyen Keleş, beklentilerini de şöyle açıkladı:
“Şu andaki çatışma ortamlarının bir an önce bitirilmesi taraftarıyız. Bizim beklentimiz bir an önce güvenlik zafiyetinin ortadan kalkması, bölgede tekrar istikrarın sağlanması. Hükümetten istediğimiz tek şey güvenliği sağlamaları. Yolda giden araçlarımızın güvenli bir şekilde varış noktalarına varmalarını sağlamalarını istiyoruz. Ayrıca bir an önce bir hükümetin kurulmasını istiyoruz. Ekonomik dengelerin oturması için hükümetin bir an önce kurulması gerekiyor.”