Korona virüsü salgınıyla mücadele sürerken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kendi elleriyle atalık tohumlarını serptiği Menemen’deki karakılçık cinsi buğday tarlasından çiftçilere, "Siz yeter ki üretmeye devam edin" diye seslendi. Tunç Soyer, "Bugünlerde beyaz önlüklü sağlık çalışanlarımızla, ayağı çamurlu çiftçilerimizin kıymetini herkes daha iyi anladı" dedi.
Karakılçık buğday tohumunun yaygınlaştırılması ve üreticilerin desteklenmesi hedefiyle yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Menemen’de kendi elleriyle tohumları serpti. Başkan Tunç Soyer, korona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında üretimin önemine dikkat çekerek, salgın günlerinde en çok ihtiyaç duyulan ürünün buğday olduğunu ve karakılçık buğdayından yapılmış una talebin arttığını söyledi.
Tarladan çiftçilere seslenen Soyer, "Siz yeter ki üretmeye devam edin" dedi. Soyer şöyle konuştu:
"Bu kriz bir şekilde geçecek; ama kriz bittikten sonra taş mı yiyeceğiz? Ne yiyeceğiz? Eğer üretici üretmezse, eğer bu üretim devam etmezse, çok karanlık günler bekliyor bizi. Bugünlerde beyaz önlüklü sağlık çalışanlarımızla; ayağı çamurlu, elleri nasırlı çiftçilerimizin kıymetini herkes daha iyi anladı. O nedenle siz yeter ki üretmeye devam edin. Biz de size maksimum desteği vermeye devam edeceğiz."
Buğday üreticilerine destek sağlayan atalık tohum karakılçık buğdayını yaygınlaştırma projesi kapsamında bu yıl Menemen’de 300, Tire’de 100 ve Ödemiş’te 100 dönümlük arazilerde karakılçık buğdayı yetiştiriliyor. Hasadın ardından karakılçık buğdayının üreticilerden alınarak bir kısmı tohum olarak saklanacağı, kalanından un, daha sonra da ekmek elde edileceği ve halka ulaştırılacağı ifade edildi. Seferihisar’da ise sekiz yıldır 300 dönümlük alanda bu cins buğdayın üretildiği aktarıldı.
Karakılçık İzmir’in ovalarına döndü
Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde Seferihisar’dan başlattığı atalık tohum karakılçık buğdayını yaygınlaştırma projesi, İzmir ölçeğine taşınarak kentin tüm ovalarını karakılçık buğdayıyla buluşturmayı hedefliyor.
Menemen’de 300 dönümlük araziye geçen kasım ayında ilk atalık tohumları Tunç Soyer serpmişti. O törende Soyer, "Topraklarımızı işgal eden, sağlığımızı bozan, yaşamımızı kirleten ithal tohumların yerini, yeniden Anadolu’nun yerli tohumu almaya başlıyor. Bir atalık tohum, karakılçık buğdayı, bir kere daha şehrimizi ve ülkemizi doyurmak için büyük ölçekte üretilmeye başlıyor" diye konuşmuştu.
Karakılçık buğdayın öyküsü
Seferihisar Belediyesi, 2011 yılında yerli tohumların yaygınlaşması için Tohum Takas Şenliği düzenlemeye karar verdi. Belediye çalışanları köy köy dolaşıp satışı yasaklanan yerli tohumları araştırdı. Gödence Mahallesi’nde yaşlı bir çiftçide çok az miktarda “Topan karakılçık” buğdayı bulundu. Can Yücel’in vasiyetinden yola çıkılarak Seferihisar’da “Can Yücel Tohum Merkezi” kuruldu. Bu merkezde karakılçık buğdayının çoğaltılması için yaklaşık dört yıl uğraşıldı. 2016 yılında sonuç alındı ve yüz yıl önceki tekniklerle ekmek üretildi. Bu ekmek hem belediyenin marketlerinde hem de kadın kooperatifinin internet sitesinde çok aranan bir çeşit haline geldi. Belediye de tohumu çiftçilere ücretsiz dağıtıp, karakılçık buğdayına hükümetin açıklayacağı taban fiyatın iki katına alım garantisi verdi. Bir köylünün deposundan çıkan bir avuç genetiği değiştirilmemiş ata tohumu buğday bu sayede ticari bir değer haline geldi.
Karakılçık buğday tohumunun yaygınlaştırılması ve üreticilerin desteklenmesi hedefiyle yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Menemen’de kendi elleriyle tohumları serpti. Başkan Tunç Soyer, korona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında üretimin önemine dikkat çekerek, salgın günlerinde en çok ihtiyaç duyulan ürünün buğday olduğunu ve karakılçık buğdayından yapılmış una talebin arttığını söyledi.
Tarladan çiftçilere seslenen Soyer, "Siz yeter ki üretmeye devam edin" dedi. Soyer şöyle konuştu:
"Bu kriz bir şekilde geçecek; ama kriz bittikten sonra taş mı yiyeceğiz? Ne yiyeceğiz? Eğer üretici üretmezse, eğer bu üretim devam etmezse, çok karanlık günler bekliyor bizi. Bugünlerde beyaz önlüklü sağlık çalışanlarımızla; ayağı çamurlu, elleri nasırlı çiftçilerimizin kıymetini herkes daha iyi anladı. O nedenle siz yeter ki üretmeye devam edin. Biz de size maksimum desteği vermeye devam edeceğiz."
Buğday üreticilerine destek sağlayan atalık tohum karakılçık buğdayını yaygınlaştırma projesi kapsamında bu yıl Menemen’de 300, Tire’de 100 ve Ödemiş’te 100 dönümlük arazilerde karakılçık buğdayı yetiştiriliyor. Hasadın ardından karakılçık buğdayının üreticilerden alınarak bir kısmı tohum olarak saklanacağı, kalanından un, daha sonra da ekmek elde edileceği ve halka ulaştırılacağı ifade edildi. Seferihisar’da ise sekiz yıldır 300 dönümlük alanda bu cins buğdayın üretildiği aktarıldı.
Karakılçık İzmir’in ovalarına döndü
Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde Seferihisar’dan başlattığı atalık tohum karakılçık buğdayını yaygınlaştırma projesi, İzmir ölçeğine taşınarak kentin tüm ovalarını karakılçık buğdayıyla buluşturmayı hedefliyor.
Menemen’de 300 dönümlük araziye geçen kasım ayında ilk atalık tohumları Tunç Soyer serpmişti. O törende Soyer, "Topraklarımızı işgal eden, sağlığımızı bozan, yaşamımızı kirleten ithal tohumların yerini, yeniden Anadolu’nun yerli tohumu almaya başlıyor. Bir atalık tohum, karakılçık buğdayı, bir kere daha şehrimizi ve ülkemizi doyurmak için büyük ölçekte üretilmeye başlıyor" diye konuşmuştu.
Karakılçık buğdayın öyküsü
Seferihisar Belediyesi, 2011 yılında yerli tohumların yaygınlaşması için Tohum Takas Şenliği düzenlemeye karar verdi. Belediye çalışanları köy köy dolaşıp satışı yasaklanan yerli tohumları araştırdı. Gödence Mahallesi’nde yaşlı bir çiftçide çok az miktarda “Topan karakılçık” buğdayı bulundu. Can Yücel’in vasiyetinden yola çıkılarak Seferihisar’da “Can Yücel Tohum Merkezi” kuruldu. Bu merkezde karakılçık buğdayının çoğaltılması için yaklaşık dört yıl uğraşıldı. 2016 yılında sonuç alındı ve yüz yıl önceki tekniklerle ekmek üretildi. Bu ekmek hem belediyenin marketlerinde hem de kadın kooperatifinin internet sitesinde çok aranan bir çeşit haline geldi. Belediye de tohumu çiftçilere ücretsiz dağıtıp, karakılçık buğdayına hükümetin açıklayacağı taban fiyatın iki katına alım garantisi verdi. Bir köylünün deposundan çıkan bir avuç genetiği değiştirilmemiş ata tohumu buğday bu sayede ticari bir değer haline geldi.