Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Genel Başkanı Talip Geylan, "Bakan Tekin’in ‘68 bin öğretmen ihtiyacımız var’ söylemini kıymetli buluyorum, bu kayda değer bir rakam fakat Türk Eğitim-Sen’in yapmış olduğu tespitlere göre öğretmen ihtiyacımız bundan daha fazla" dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamalarda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘68 bin öğretmen ataması’ ile deprem bölgesinde görev yapan öğretmenlerin sorunları ve büyükşehirlerde öğretmenlerin ödediği kira fiyatlarıyla ilgili de İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirmelerde bulundu. Geylan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılına da vurgu yaparak 100 bin öğretmen ataması yapılamasını talep etti. “Bakan Tekin’in ‘68 bin öğretmen ihtiyacımız var’ söylemini kıymetli buluyorum”
Geylan yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Şu an 68 bin öğretmene ihtiyacımız var. Norm güncellemesi yapıyoruz, müfredat da bununla beraber yürüyor” sözlerine ilişkin şu ifadeleri kaydetti:
“Bu kayda değer bir rakam fakat Türk Eğitim-Sen’in yapmış olduğu tespitlere göre öğretmen ihtiyacımız bundan daha fazla. Biz her sene bütün il valiliklerine yazılar yazarız ve illerde görevlendirilmiş ücretli öğretmen sayısını ve norm ihtiyacını sorarız. Geride bıraktığımız eğitim ve öğretim yılında 81 il valiliğine yazmış olduğumuz yazılardan 78’sından bize geri dönüş oldu. Bu 78 ilimizde 76 bin 485 ücretli öğretmen görevlendirildiği, yine 75 ilde ise 83 bin 547 norm ihtiyacı olduğu bilgisini aldık. Bunlar valiliklerin beyanlarıdır. 81 ilimizin tamamından geri dönüş olsaydı Türkiye genelinde 80 bin üzerinde ücretli öğretmen ve 80 binin üzerinde norm ihtiyacı bir vakadır. Dolayısıyla bir öğretmen açığını gidermeden eğitimle alakalı diğer tüm eksikleri tamamlamış olsak dahi eğitimde istediğim hedeflere ulaşamayız. Şu bir gerçektir ki öğretmen eğitimin taşıyıcı kolonudur ve asli unsurudur. Siz eğitime çok yatırım yapıyor olabilirsiniz, fiziki ve teknolojik eğitimleri tamamlamış olabilirsiniz fakat sınıfta öğretmeniniz yoksa en önemli unsur eksik kalmış demektir. Dolayısıyla ben Bakan Tekin’in ‘68 bin öğretmen ihtiyacımız var’ söylemini kıymetli buluyorum.”
Geylan, gelecek atama döneminde, ücretli öğretmen ihtiyacını karşılayacak şekilde bir atamanın gerçekleşmesini beklediklerini de ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü dolayısıyla 100 bin atama talebinde bulundu. “Bakan Tekin’in ‘açık lise’ kararını destekliyoruz”
Geylan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açık liselerle ilgili yapmış olduğu “Öğrencilerimizin açık lise başta olmak üzere örgün eğitim dışı kurumlara geçişinin uygun olmadığını söylüyoruz" açıklamasını da hatırlatarak, “Bakan Tekin, açık liseye geçişleri zorlaştıracaklarını, istisnai zorlayıcı durumların dışında örgün eğitimden açık liseye geçişlere engel olacaklarını ifade etti. Bundan dolayı sayın bakana teşekkür ediyorum ve destekliyoruz. Geride bıraktığımız eğitim öğretim yılında ortaöğretimde bizim 6 buçuk milyon öğrencimiz vardı, bunun 1 milyon 600 bini açık liseye kaydını aldırmıştı. Sınavla öğrenci alan okullarımızda dahil çocuklarımız, açık lise kaydını aldırıyor çünkü sadece üniversite sınavı odaklı süreci değerlendiriyorlar” ifadelerini kullandı. “Deprem bölgesindeki öğretmenlerimizin en başta gelen sorunu barınma sorunu”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin eğitim sürecinde oluşturduğu etkiye de vurgu yapan Geylan, depremden etkilenen 11 ilde binlerce öğretmenin mağdur olduğunu sözlerine ekledi. Geylan, alınabilecek tedbirler için çalışmaların hızla yürütüldüğünü fakat yeni eğitim ve öğretim döneminin zor şartlar altında başladığına dikkati çekerek, “Öğretmenlerimizin en başta gelen sorun barınma sorunu. Bırakın aileleri öğrencileri, en büyük sorun barınma sorunu. Öğretmenlerimizin en ciddi sorunu şu anda barınma sorunudur. Yeni öğretim yılı başlarken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlerimizin barınması için İçişleri Bakanlığı’yla koordineli bir şekilde 11 bin 76 adet konteyner tesis etti. Ancak konteynerdeki yaşam koşulları takdir edersiniz ki hayat standartlarını idame edecek imkanlardan yoksun. Dolayısıyla şimdilik bir pansuman tedbir olarak konteynerlerde biz eğitim çalışanlarının barınma sorunu giderilme çalışmalarının hızlı şekilde geçici barınma imkanlarının, prefabrik imkanların ve akabinde de hayat standartlarını idame edebilecek kalıcı konutların yapılmasında mutlaka kamu ve eğitim çalışanlarına öncelik verilmesinin elzem olduğunu düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Telafisi olmayan tek sürecin eğitim hayatı olduğunu ifade eden Geylan, hükümetin deprem bölgesindeki alacağı tedbirlerde eğitime öncelik vermesinin, ülkenin geleceği açısından hayati önem taşıdığının altını çizdi. “Kamu çalışanlarına mutlaka kira yardımı yapılmalı”
Geylan büyükşehirlerde ve tatil bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin ödediği kira fiyatlarına da değinerek “Bugün göreve başlayan öğretmenimizin aldığı maaş 23 bin lira. Büyükşehirlerimiz de ve tatil beldelerinde ev kira fiyatları fahiş bir şekilde arttı. Bugün Ankara’da bir ev kiralamaya kalksanız, kirası 10-15 bin liraya oturmuş ev kiraları. 23 bin lira maaş alan bir öğretmenimiz diğer ihtiyaçlarını nasıl giderecek? Biz toplu sözleşme masasına otururken artan fahiş kira artışlarına vurgu yaptık. Kamu çalışanlarına 7 bin 885 lira kira yardımı talep ettik. Büyükşehirlerde ve tatil beldelerinde kamu çalışanlarına mutlaka kira yardımı yapılmalı. Bir süre sonra tatil bölgelerinde ve büyükşehirlerde memur tutamayacağız. Büyükşehirler ve tatil beldeleri memurlarımızın için sürgün yeri haline geldi. Kira yardımı olmazsa olmaz diye düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
