Türkiye İşçi Delegesi ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, 6 Haziran Salı günü Uluslararası Çalışma Örgütünün 111. ILO Konferansı’na katıldı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO), İsviçre’nin Cenevre kentinde devam eden 111’inci Uluslararası Çalışma Konferansı’nda, Türkiye’nin işçi delegesi olarak Genel Kurul’a hitap etti.
Atalay, konuşmasında 6 Şubat tarihinde gerçekleşen ve yüzyılın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yardımlarda bulunan BM ve ILO olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara ve dünyanın dört bir yanından afet bölgesine gelen arama kurtarma ekiplerine ve yardımlara teşekkürlerini iletti.
Dünyada devam eden işsizlik sorununa da değinene Atalay, “Ücretli kesim tüm dünyada ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde işsizlik, kayıt dışı, yoksulluk ve sendikasızlaştırma politikalarına karşı mücadele ediyor. Gelir adaletsizliği, eşitsizlikler ve güvencesiz çalıştırma dünyanın her yerinde artıyor. Taşeronlaşma ve ölümlü iş kazaları gibi daha pek çok sorunumuz çözüm bekliyor. Ücretlere yapılan zamlar enflasyon nedeniyle kısa sürede anlamsız hale geliyor. Gelişen teknolojiler yeni çalıştırma biçimlerinin ve yeni sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle küçük işletmelerde sendikalaşma nedeniyle işten çıkarmalar ve sendika karşıtı faaliyetler devam ediyor. Ülkemizdeki büyük bir otomotiv firmasında olduğu gibi bazı çokuluslu şirketler gelişmekte olan ülkelerdeki sendikal haklara saygıyı göstermiyorlar.
Genel Müdür tarafından vurgulandığı gibi ‘İnsana onuruna yakışır iş, sürdürülebilir kalkınmanın temelidir’. Ekonomideki dönüşüm süreci yaygınlaşan adaletsizliğin önüne geçilebilmesi için daha güçlü sendikal mücadeleyi zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.
Atalay, ayrıca Türkiye’deki kamu görevlilerinin sendikal haklarını düzenleyen 4688 sayılı Kanun, toplu sözleşme, hakem kurulu ve diğer sosyal diyalog mekanizmaları açısından acilen yeniden güncellenmesi gerektiğini belirterek, ILO normlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi. “Bazı ülkelerin tavırlarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlarımızın özgür iradesiyle yeniden seçilerek güven tazeledi”
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ne de değinen Atalay, “Yüzde 85 katılımla 55 milyon vatandaşımız açık ve şeffaf bir şekilde oyunu kullandı. Seçim sonucunda bazı ülkelerin tavırlarına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vatandaşlarımızın özgür iradesiyle yeniden seçilerek güven tazeledi. Ancak, TBMM’deki dağılıma baktığımızda işveren temsilcilerinin çoğunlukta olduğu bir tabloyla karşılaşıyoruz. Benim ülkem de dahil olmak üzere, çoğu ülkede ücretli kesim nüfusun yüzde 60’ından fazlasına karşılık gelmekte ancak parlamentolarda sadece birkaç kişiyle temsil edilmektedir. Bu şekilde çalışma hayatı sorunlarına kalıcı çözümler üretmek mümkün değildir” ifadelerine yer verdi. “Kutsal kitapları yakan ülkeler NATO’ya girmeye çalışırken, Türkiye’nin önüne AB üyeliği için yıllardır adil olmayan engeller getiriliyor”
Atalay, şöyle devam etti:
"Kutsal kitapları yakan, terörizme destek veren ülkeler, hızlı bir şekilde NATO’ya girmeye çalışırken, Türkiye’nin önüne AB üyeliği için yıllardır adil olmayan engeller getiriliyor. Göçmenlere karşı güvenlik kalkanı gibi gördükleri Türkiye ile imzaladıkları anlaşmaları ihlal ediyorlar. Avrupa’da milyonlarca soydaşımız yaşıyor. Ama vatandaşlarımız vize kuyruklarında bekletiliyor veya vize alamıyorlar. Türk halkının önemli bir bölümü, AB ülkelerinin siyasi nedenlerle vize sürecini zorlaştırdığını düşünüyor. İşçi hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek istiyorsak, hangi milletten olursa olsun önce insana saygıyı ve demokrasiyi dünyada hakim kılmalıyız."