Kahve sektöründe birçok yabancı marka kendi şubelerini çoğaltırken, yerli kahve girişimleri de glütensiz, vegan, ketojenik, katkısız, koruyucusuz ürünlerle rekabete giriyor. Türkiye’de kahve en çok tüketilen içecekler arasında yer alıyor. Türkiye’de birçok yabancı kahve zincirleri şubelerini arttırırken, yerli girişimler de adından söz ettirmeye başladı. Türk kahvesinin hak ettiği yerini bulması hedefiyle ‘butik kahve evi’ konseptiyle faaliyete geçen Gönül Kahvesi, bugün 90 şubeye ve bin çalışana ulaşmış durumda. Gönül Kahvesi CEO’su Kemal Yardımcı, “Markamız; glütensiz, vegan, ketojenik, katkısız, koruyucusuz ürün grubuna girme kararı ilk zincir kafe konumunda. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüyen bu kategoriden ilk yıl için 5 milyon TL’lik satış hedefliyoruz” dedi. Şubelere ‘Sağlık Köşesi’ kuruldu
Şubelerinde oluşturdukları ’Sağlık Köşesi’ hakkında bilgi veren Kemal Yardımcı, “Glütensiz beslenmenin sağlığa yararları konusundaki farkındalık arttıkça, giderek daha fazla insan glütensiz bir yaşam tarzına geçiyor. Çölyak hastalığı otoimmün bir bozukluk ve tek tedavisi yaşam boyu glütensiz beslenmek. Çölyak hastası kişiler bağırsak sağlığını korumak ve diğer besin ögelerinden yararlanabilmek için sıkı bir glütensiz beslenme şekli uyguluyorlar. Öte yandan çölyak hastası olmayan kişiler de glütensiz beslenme şekli ile genel sağlık ve zindeliklerini desteklemeyi giderek daha çok tercih ediyorlar. Giderek artan glüten hassasiyetine, çölyak hastalığına ve sağlıklı beslenmeyi tercih eden insan sayısındaki artışa rağmen halen dışarıda glütensiz besin seçenekleri bulmak oldukça zor. Markamız; glütensiz, vegan, ketojenik, katkısız, koruyucusuz ürün grubuna girme kararı alan ilk zincir kafe konumunda bulunuyor. Oluşturduğumuz ‘Sağlık Köşesi’ ile bu niş ürünleri sayıları gün geçtikçe artan sağlıklı beslenen müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz” dedi. Pazar Türkiye’de de büyüyor
Bu alana girmeden önce glutensiz gıda pazarı hakkında araştırmalar yaptıklarını ve bu pazarın gittikçe daha da büyüdüğünü gördüklerini ifade eden Yardımcı, “İngiltere’de tüketilen tahıl grubunun yaklaşık yüzde 20’si glütensiz. Bu çok ciddi ve büyük bir orana tekabül ediyor. Türkiye’de de son zamanlarda glutensiz ekmek üreten birçok firma pazarda yerini aldı. Ülkemizde iç pazarda ekmek, makarna, irmik, bisküvi için kullanılan un miktarı yıllık 12 milyon ton. Bunun yaklaşık yüzde 2-3’üne denk gelen yıllık 250 bin tonunun glütensiz ve sağlıklı ürünler için kullanıldığını söylemek mümkün. Bu grubun bir kısmı çölyak teşhisi almış olmalarından dolayı zorunlu olarak kullanmakta, bir kısmı ise (yarısı diyebiliriz) ihtiyari olarak sağlıklı beslenmek adına tüketmekte. Biz bu kategoride 8 çeşit tatlı-tuzlu kurabiye ve 8 çeşit pasta-kek ile yerimizi aldık” şeklinde konuştu.