İsviçre’nin Davos kasabasında devam eden Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), yeni medya sanatçısı ve yönetmen Refik Anadol’un “Yapay gerçeklik: Mercan” isimli çalışması sergileniyor. Dünyanın farklı bölgelerindeki mercan adalarının gördüğü tahribata dikkat çeken 4 metre yüksekliğinde 12 metre genişliğindeki eser, Davos’taki Kongre Merkezi’nde davetlilerin ziyaretine sunuldu. Mercan adalarında üç yıl boyunca çekilmiş milyonlarca fotoğraf ile oluşturulan “Yapay gerçeklik: Mercan” isimli eserin, fotoğraflardan oluşan 15 dakikalık görüntüleri yapay zeka desteği ile yüksek çözünürlükte sergileniyor. Eserinin Davos’ta büyük ilgi görmesinden dolayı mutlu olduğunu belirten Anadol, Dünya Ekonomik Forum’un davetlisi olarak zirveye katıldığını belirtti. İstanbul’da doğup büyüdüğünü ve 8 yaşında ilk defa bilgisayara sahip olduğunu aktaran Anadol, “O günden beri bilgisayarlarla hayatım devam ediyor. 14 sene önce 2008 yılında ‘veri resmi’ kelimesini ilk defa kullanarak veriden resim, heykel ve başka formlar yapılabilir mi? Yolculuğuna çıktım” dedi.
“Doğa, zaman, uzay ve şehirler gibi konulara odaklanarak işler yapmaya çalıştım”
Yapay zekayı 7 yıldır işlerinde kullandığını belirten Anadol, “2016 yılında Google’ın ilk yapay zeka sanatçı programının bir parçası olarak yolculuğum başladı. Bu son 7 yılda 3 milyardan fazla imgeyi işlerimde kullandım. Bunlar asla kişisel veriler değildir. Doğa, zaman, uzay ve şehirler gibi konulara odaklanarak, doğanın içindeki kategorilere odaklanarak işler yapmaya çalıştım” ifadelerini kullandı.
“100 milyondan fazla mercan fotoğrafını, kullanarak bir eser ortaya çıkardık”
Eserinin forum tarafından özellikle istenmiş bir sanat eseri olduğunu belirten Anadol, “Bir yıl önce çalışmaya başladık. Burada temel olarak beklenti özellikle iklim değişikliğinin oluşturduğu problemlerden biri olan mercanların ölmesi, kaybolmasıyla ilgili yapay zekayı nasıl daha yararlı bir şekilde kullanabiliriz sorusu oldu. Bunu cevaplayabilmek için ise 100 milyondan fazla mercan fotoğrafını, su altı dünyasını, denizin farklı formlarındaki katmanlarının fotoğraf arşivini kullanarak bir eser ortaya çıkardık. Duyduğumuz sesler de Oregon Üniversitesi’nin 4 terabaytlık su altı ses kayıtlarını kullanarak yapay zeka ile bir ses oluşturduk. Son olarak da üçüncü ve çok önemli olan katman kokuyu ortaya çıkardık. Bu projede yine Cenevre’deki ve birlikte çalıştığımız Firmenich’le birlikte kokuyu oluşturduk” dedi. Anadol, “Buradaki amacımız yapay zekanın korkuları tetiklemesini anlayışla karşılayarak, bunu nasıl daha hızlı öğrenebiliriz fakat yapay zekayı insanlık için, problemlerimizi çözmek için nasıl kullanabiliriz sorusunun cevabını arıyoruz” ifadelerini kullandı. Üç gündür çok güzel bir dönem geçirdiğini aktaran Anadol, “Dünyanın çok güçlü, önemli isimlerinin ve akademisyenlerinin ilgisini çeken bir konu oldu. Şimdiden 20’den fazla ülkeden paneller hazırlanmaya başlandı. Büyük bir etki oluşturdu. Bundan çok mutluyum. Çünkü tam olarak niyetimiz bu güçlü olan mesajı verip anlamlı ve derinliği olan bir iş yapmaktır. Sanırım bunu başardık” dedi.
“Herkesin konuşuyor olması ve parçası olması bambaşka bir heyecan veriyor”
Davos Zirvesi’ne 1971’den bu yana Türkiye’den ilk kez bir sanatçının dahil olduğunu belirten Anadol, “Herkesin konuşuyor olması ve parçası olması bambaşka bir heyecan veriyor. İşin çalıştığını gösteriyor. İşin harekete geçirdiğini gösteriyor. Ölçülebilir bir seviyede hayata geçtiği göstermesi bize mutluluk ve onur veriyor” dedi.
“Yağmur ormanları ile ilgili bir yapay zeka çalışmamız var”
Davos’un ardından ABD’nin New York kentinde gideceğini ifade eden Anadol, “New York Modern Sanatla Müzesi’nde (MoMA) bir eserimiz sergileniyor. Çok ciddi bir tepki alıyor. Yine yapay zeka eseri, onunla ilgili bir çalışmaya gidiyorum. Ondan sonra yağmur ormanlarına Brezilya’ya geçiyorum. Orada yağmur ormanlarıyla ilgili olan hayalimi ortaya çıkarmayı çalışıyoruz. Yağmur ormanları ile ilgili bir yapay zeka çalışmamız var. Durmadan yeni hayallerin peşinde koşuyoruz” dedi.
“Ciddi bir canlı kaybı mevcut”
Eserindeki mercanların sadece parlak pixeller olmadığını aktaran Anadol, “Arkamda gördüğünüz görseller gerçekten üç boyutlular ve her birinin üç boyutlu dokuyarak tekrar su altına koyup acaba yeni bir hayat ekosistem oluşturabilir miyiz diye bakacağız. Çünkü ciddi bir canlı kaybı mevcut. Belki bu formlar onların hayatta kalmalarını sağlar diye çalışmalara devam edeceğiz” dedi. Anadol’un eğitim ve çalışma hayatı
Anadol, mimariyi ve medya sanatlarını, veri bilimi ve yapay zeka ile buluşturan çalışmalar üretiyor. Dünyadaki yapay zeka sanatının başlamasına ve gelişmesine katkı sağlayan sanatçılardan birisi. Kaliforniya Üniversitesi’nin Medya Sanatları Okulu’nda ziyaretçi araştırmacı olarak çalışıyor.
Üniversitede mezuniyet projesi olarak, Türkiye’deki ilk üç boyutlu video projeksiyon projesini gerçekleştiren Anadol, Santral İstanbul cephesini yapay zeka ile giydirdiği bu çalışmada "bir mimari yapının cephesini bir tuvale dönüştürme, ışığı bir materyal olarak kullanma" fikrini ortaya koydu. Çalışmanın videosu kısa sürede tüm dünyada ses getirdi.