Elazığ’da düzenlenen Uluslararası Çaydaçıra Film Festivali’nin 13’ncüsüne katılmak üzere kente gelen ünlü yönetmen Serdar Akar, Türk ve dünya sinemasını son durumunu değerlendirdi. Sinemada yapılan her şeyi çok desteklediğini belirten Serdar Akar, "Sinemanın içinde olmak istiyorum, elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bu bakımdan sinema adına olan her şeyin güzel ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Sinemanın daha çok konuşulması ve tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Bu festivalde çok güzel filmler vardı. Daha çok film çekilince tabi daha iyi film çıkma ihtimali yükseliyor. Türk sineması adına bir tarzımız ve rengimiz var. Bu gelişmeler iyi şeyler. Behzat Ç. dizisi güzel bir filmdi, kitabı da güzeldi. Biz çok kendimizi işimize adayarak yapıyoruz. Sevmeden çok uğraşmadan bu iş yapılamıyor zaten bilen biliyor. O da çok sevdiğimiz çok uğraştığımız bir işti. Bir etkisi olacağına inanıyorduk, öylede oldu. Çok sevildi bizde sevdik. Bir Behzat Ç. sonuçta bir roman bu romandan herkes her şeyi yapabilir" diye konuştu.
Dünya sineması hakkında bilgi veren Akar, “Dünya sineması değişik şeylerden oluşuyor. Ne olursa olsun bir Amerikan sineması diye bir şey var. O bir tarafta geri kalan dünya bir tarafta gibi gözüküyor. Diğerleri ellerinden geleni yapıyor, biz de bunlardan bir tanesiyiz. Şöyle bir şey var, dünyada kendi ülkesinde basını seyreden çok az ülke var. Mesela biz bunlardan bir tanesiyiz. Sinemada Türk filmi olduğu zaman Türk filmine daha çok gidiliyor. İran’da Amerikan filmi yasak onlarda kendi ülke filmlerini daha çok izliyorlar. Korelerde aynı şekilde kendi ülke filmlerini izliyorlar. Bir de Amerikan filmi hariç kendi ülkeleri dışındaki ülkelerin sinemaları çoğu ülkede seyredilmiyor. Mesela bir Fransız, Polonya filmi çok seyredilmiyor bütün dünyada bu böyle. Onlar da ancak kendilerine festival ve sinema gösterimlerinde yer buluyorlar" şeklinde konuştu.
"Kendi geleneğinizi dışarıya yansıtmak, göstermek açısından çok faydalı bir durum"
Türk sinemasında ciddi bir şekilde ihracat olduğunu vurgulayan Akar, "Dizi maliyeti o kadar yüksek ki yurt dışı satışları olmazsa yapımcılar dizi maliyetini çıkaramıyorlar. Ancak oradan kazanabiliyorlar. Diziler ihraç malı olunca da buna daha çok özen, dikkat göstermek ve desteklemek lazım. Bazı oyuncularımız dışarda, yabancı ülkelerde Türkiye’den daha meşhur. Ben bunu gözümle gördüm bu önemli bir şey. Kendi kültürünüzü kendi geleneğinizi dışarıya yansıtmak, göstermek açısından çok faydalı bir durum” ifadelerini kullandı.