Babacan, "Çeklerin piyasada kullanımını kolaylaştıracak, keşideci ile ilgili piyasaya daha fazla bilgi verecek yeni bir uygulamayı karekodla başlatmış oluyoruz" dedi. Karekodlu çek dönemi 15 Haziran'da başlıyor.
Çek kullanımını daha güvenilir hale getirecek karekodlu çek, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.
Karekodlu çekin, Türkiye ve dünyada bir ilk olacağını ifade eden Babacan, uygulama için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği ve ilgili kamu kurumlarıyla koordinasyon içinde çalışıldığını, Kredi Kayıt Bürosu'nun da teknik altyapıyı kurduğunu dile getirdi.
Babacan, karekodlu çekin Türkiye'nin ticari hayatına çok önemli bir yenilik getireceğini söyledi.
Çekin ödeme ve borçlanma aracı olduğuna işaret eden Babacan, "Çeklerin piyasada kullanımını kolaylaştıracak, keşideci ile ilgili piyasaya daha fazla bilgi verecek yeni bir uygulamayı karekodla başlatmış oluyoruz" diye konuştu.
Yasal düzenlemeler öncesinde Türkiye'de kredi sicilinin merkez bankası tarafından ve sadece negatif performans açısından tutulduğunu anımsatan Babacan, yani sistemde ödenmeyen çekler ve protesto edilen senetlere ilişkin bilgilerin tutulduğunu belirtti. Bu yapının tüccarın, sanayicinin, esnafın ödeme alışkanlığı konusunda çok da detaylı bilgi vermediğini ifade eden Babacan, 10 yılda tek bir çeki dönen firmanın bile sistemde çeki dönenler kategorisinde yer aldığını söyledi.
Babacan, risk santralizasyon merkezinin Türkiye Bankalar Birliği'ne verilmesiyle pozitif sicilin de tutulmaya başlandığına dikkati çekerek, bunun çok önemli bir devrim olduğunu dile getirdi. Ali Babacan, kişilerin ödemediği çek ve senetlerin yanında ödediklerinin de kayıtlara girmeye başladığını, 2006'dan bu yana bütün kredi geçmişinin Kredi Kayıt Bürosu kayıtlarında yer aldığını anlattı.
Vatandaşların ödeme alışkanlarıyla ilgili bu kadar detay bilginin bir merkezle toplanmasıyla finans mekanizmalarının çok daha sağlıklı ve rahat işleyeceğini vurgulayan Babacan, bankaların ve diğer finans kuruluşlarının sistemden fazlasıyla yararlandığını kaydetti. Bu alanda geliştirilen sorgulama sistemlerinin arkasında çok sofistike bir bilgi-işlem altyapısı bulunduğuna dikkati çeken Babacan, Türkiye'deki bankacılık sisteminin dünyadaki en iyi altyapılardan birine sahip olduğunu vurguladı. Babacan, bunların büyük bölümünün yerli insan kaynağıyla üretilmiş olmasından da gurur duyduklarını söyledi.
Sistemin yaygınlaşmasının önemine işaret eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sistemin herkese açıldığını ilan ettik. Fakat reel sektörün sistemin kullanımıyla alakalı istediğimiz hıza ve yoğunluğa ulaşamamıştık. Büyük problemlerden bir tanesi buydu. Finans sektörü yoğun olarak kullanıyor, çok istifade ediyor, bunun üzerinden yeni iş modelleri geliştiriyor, ancak özellikle çek alışverişinde bu sisteme en çok ihtiyacı olan reel sektör bundan arzu ettiğimiz kadar yararlanmadı. 2-2,5 yıllık uygulamada bunu gördük. Karekodlu çek sistemi bir bakıma reel sektörün işini kolaylaştıracak. Finans sektörü zaten sisteme bağlı, her türlü bilgiyi alıyor, işini yapıyor, sorun yok. Reel sektörde herkesin bilgiye hızlı şekilde ulaşabilmesi çok önemliydi. Karekod hız ve pratikliği sağlıyor."
EKRANA DÜŞECEK VERİLER
Sorgulama işlemlerinde çeki yazan kişiye ilişkin özet bilgilerin görülebileceğine işaret eden Babacan, şöyle devam etti:
"Ticari sır kavramı var. Aynı zamanda Avrupa Birliği normları çerçevesinde kişisel bilgilerin korunmasıyla ilgili kendimizi bağladığımız bir müktesebat var. Dolayısıyla bu karekod uygulaması vatandaşlarımızın talebi üzerine olacak. Çek karnesi isteyen vatandaşımız, esnafımız, KOBİ'miz 'ben karekodlu çek istiyorum' derse banka o çeki verecek. Ekrana düşecek bilgi de ticari sır normunu koruyacak kadar olacak. Sadece yüzdeler var. O firmanın cirosunu, toplam ne kadar çek almış, vermiş onları göremiyorsunuz."
"KAREKODLU ÇEKSE ALAYIM"
Sistemle, güven ve itibar konusunun belli ölçüye bağlandığını belirten Babacan, karekodlu çekle, firmanın çeklerinin ne kadarının ödenip ödenmediğinin, son 1 yıl, 6 ay ve 3 aylık ödeme performanslarının takip edilebildiğini anlattı.
Her ne kadar gönüllü olsa da piyasa mekanizmalarının karekodlu çekin yaygınlaşmasını sağlayacağını beklediklerini ifade eden Babacan, "Çünkü karekodlu çek, piyasada daha güvenilir, itibarlı çek olarak algılanmaya başlanacak. Bu da çeki alanlar açasından 'karekodlu çekse alayım' gibi bir sonucu da getirecektir. Zamanla bunun yaygınlaşacağına inanıyoruz" dedi.
Karekodlu çekin zorunlu hale gelip gelmeyeceği yönündeki soruya karşılık Babacan, bu konuda zorunluluk getirmek yerine tercihi piyasa mekanizmalarına bırakmanın, gönüllülük esasıyla hareket etmenin daha faydalı olacağını belirtti.
"Karakodlu çekin 15 Haziran'da uygulamaya geçmesiyle bir tüccar olarak siz de kullanmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna Ali Babacan, "Ben henüz tüccar değilim. Bu sorunuzun cevabını başka ortamlarda, başka kişilere belki sormak lazım. Şu anda görevimiz belli. 7 Haziran seçimlerine odaklanmış durumdayız" yanıtını verdi.