Guangcou
Büyükelçi Musa, Çin'in Guangcou şehrinde düzenlenen 5. Dünya Medya Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, krizlerde medyanın rolüne ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kitle iletişim teknolojilerinin gelişimine paralel olarak medyanın ve çevrim içi kaynakların ülkeler arasındaki bağlantıların vazgeçilmez unsuru olduğuna dikkati çeken Musa, ancak sosyal medyanın giderek haber ve bilgi kaynağına dönüşmesine koşut olarak dezenformasyon faaliyetlerinin de platformu haline geldiğini vurguladı.
Musa, bazı medya organlarının bir ülke veya bir olayla ilgili sözcükleri ve imajları çarpıtarak yayınlar yaptıklarını, Türkiye'nin de sıklıkla bu tarz yayınların hedefi haline geldiğini, bunun belirli ölçüde Çin için de geçerli bir gözlem olduğunu söyledi.
Bazı Batılı medya organlarının Filistin'deki krizi ele alma şeklinin ön yargılı ve çarpıtıcı haberciliğin yakın dönemdeki örneği olduğunu dile getiren Musa, "Çatışmaların başlamasının üzerinden neredeyse iki ay geçti ve Gazze'deki kanayan yara artık geri dönülmez bir aşamaya ulaştı. Bir millet tamamen yok edilme tehdidiyle karşı karşıya." ifadelerini kullandı.
Musa, medyanın Gazze'deki gibi karmaşık bir krizin gerçek dinamiklerinin anlaşılması için en önemli kaynak ve araç olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böylesi derin bir acı karşısında medya daima insanlığın ahlaki pusulasını izlemeli. Zira ahlaki pusula yitirildiğinde artık tehlikeli sulara girilmiş demektir. Uluslararası toplum ön yargısız ve gerçek zamanlı bilgiye ulaştığı sürece barışın korumasına fazla etki edebilir. Günümüzün yaygın dezenformasyon ortamında etik gazetecilik her zamankinden önemli hale geliyor."