Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kutlamada konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, tarımın dünyanın en eski uğraşı alanlarından birisi olduğuna dikkati çekti. Günümüzde gıda, tarım ve hayvancılık sektörünün bilim ve tekniğin tüm imkânlarının kullanıldığı bir alan niteliğine kavuştuğunu söyleyen Rektör Ulcay, “Türkiye’miz, sahip olduğu işlenebilir arazi varlığı ve iklim çeşitliliği ile dünya tarımında önemli bir paya sahiptir. Gıda ve tarım sektörümüz, geleneksel üretimden teknolojik üretime geçerken, ekonomimizin önemli bir parçası olarak gelişimini sürdürüyor. Milli tarımsal üretimi artan Türkiye’mizin dünyanın 10. büyük tarımsal üreticisi konumundayken, tarımsal ihracatta 26. sırada yer alması ise düşündürücü bir konudur. Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın 2014 yılı tarımsal ihracatı 110 milyar Dolara ulaşmışken, ülkemizin bu alandaki ihracatı ise 20 milyar Dolar’a ancak yaklaşıyor. Türkiye'de tarımdaki istihdamın oranı yüzde 24 seviyelerinde. Yani yaklaşık 6 milyon insanımız bu sektörden geçimini sağlıyor. Ama Avrupa çiftçisi teknolojik ve mekanize tarım sayesinde daha çok kazanıyor. Bu farkı, tarımda çalışan kişi başına düşen tarımsal katma değere baktığımızda daha net görebiliyoruz” dedi.
Rektör Ulcay, zaman kaybetmeden orta öğretimden itibaren temel bilimleri iyi kavramış, akademik yeteneği üst düzeyde olan gençleri ziraat fakültelerine kazandıracak bir eğitim sistemi oluşturmak gerektiğinin altını çizdi. Ulcay; “İleri tarımsal araştırma merkezleri ve enstitüler kurulmasının yanı sıra, akademik ve araştırma alt yapısı güçlü, uluslararası ölçekte akademik alt yapıya sahip bir üniversitemizin olması da birçok yönden avantaj sağlayacaktır. Tarım eğitiminin en önemli sorunu, talep fazlası mezun verme ve ÖSYM sınav sonuçlarına göre alt sıralardaki öğrencilerin böylesine önemli bir meslek eğitimini tercih etmeleridir. Ülkemizde öncelikle bir ihtiyaç analizini yapma ve buna göre üniversitelerimizi ve fakültelerimizi yeniden dizayn etme ihtiyacı söz konusudur. Akademisyen eksikliği ile birlikte, düşük kapasitedeki öğrencilerin böylesine geniş bir ihtisas alanı gerektiren bir mesleği öğrenmesi ve uygulaması da zordur” diye konuştu.
“POTANSİYELİMİZ VAR”
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili ise yaptığı konuşmasında gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda tarım sektörünün kalkınmanın ana unsurlarından birisi olduğunu vurguladı. Türkiye’de halen tarım alanında 6 milyona yakın insanın çalıştığını aktaran Dekan Bilgili, Türkiye’nin gerek coğrafi konumu, gerek iklimi, gerekse de özverili çalışanları bakımından tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Abdulkadir Karlık da çiftçilere her türlü desteği verdiklerini söyledi. Karlık, büyükşehir belediyesi olarak tarımın her alanında gerekli yatırımları yapmaya ve sektör çalışanlarına ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini aktardı.
Gıda Mühendisleri Odası Şube Başkanı Serkan Durmuş, konuşmasında her yıl artan mezun sayısı ve azalan istihdam verilerine dikkati çekerken, Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu da tarımda sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın en büyük aktörlerinden birisinin ziraat mühendisleri olduğunu kaydetti.
Açılış konuşmalarının ardından UÜ Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cafer Çifti, katılımcılara Türkiye ve Osmanlı’da ziraat öğretiminin tarihçesi hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi.
Programın sonunda ise 2015 yılında akademik aşama yapanlara ve meslekte 30. yılını dolduranlara plaket takdimi yapıldı.