Başbakan Binali Yıldırım Antalya Uluslararası E-Ticaret Konferansı’nın kapanış törenine katıldı. Başbakan Yıldırım, E-Ticaret Konferansı’na 19 ülkeden katılımın sağlandığını belirterek, “Bilişim elektronik ortamı her geçen gün artıyor. Çok kısa süre de elimizdeki telefon olmadan yaşayamayacağız. İnsanlar toplantıdayken bir yandan işini yapmaya devam ediyor. Yarım kalan işini yapıyor, Hayatımızın önemli bir ortağı olan telefonlara, eşimize çocuğumuza ayıramadığımız zamanı ayırıyoruz. Bilgi toplumu olma hedefi bütün ülkelerin üzerinde durduğu bir konu. Bilgisayar okuryazarlığının gelişmesi lazım, gençler zaten bilgi toplumu konusunda bilgili. Bizim yaşımızdakilerin de bilgi toplumu konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Benim kayınvalidem de telefondan pizza ısmarlayabiliyorsa bilgisayar okuryazarlığının arttırılması lazım” dedi.
Siber güvenliğin önemli hale geldiğini ve internetin bir nimet olmaktan çıkıp ceza olmak yolunda ilerlediğini ifade eden Başbakan Yıldırım, “İnternette tek şeritli yollarla bir yere varamayız, çok şeritli yollara ihtiyacımız var. Ülkemizdeki Mobil kullanıcı sayısı 70 milyonun üzerinde. 10 yıl gibi bir süre içerisinde 5G teknolojisine ilerliyoruz. İletişimde hız önemli” dedi.
Başbakan Yıldırım, konuşmasında Başkan Elmalı’ya “Gideceksin bakacaksın köylerde ADSL var mı yok mu bakacaksın” diye takıldı.
Türkiye’de geniş bant internet penetrasyonunun yüzde 60’ın üzerinde, genel kullanımın ise yüzde 99 olduğunu belirten Başbakan Binali Yıldırım, “O yüzden internet üzerinde gittikçe daha çok iş yapılmaya başlandı. Başlangıçta interneti insanlar kullanıyor. Sonra makineler kullanmaya başladı. Eşyaların interneti. Şimdi bütün işte evinizin sıcaklığından tutun, arabanın gitmeden klimasını çalıştırılmasına varıncaya kadar her şeyi internette yapabiliyorsunuz. Hatta kahve ısmarlıyorsun, makineden kahve, orayı çalıştırıp doldurabiliyorsunuz. Bir çok kolaylık, rahatlık var. Ama bunu nasıl yapacaksınız? Altyapı olmadan yapamazsınız” dedi.
"70 MİLYON ÜZERİNDE MOBİL KULLANICI VAR"
E-ticaretin yıllık yüzde 100 artışla devam ettiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bugün ülkemizde mobil kullanıcı sayısı 70 milyonun üzerinde. Bu sayıya baktığımızda e-ticaret sektörünün de ülkemiz için çok önemli bir alan olduğunu söylemek mümkün. Teknoloji dönüşüme ilk bakışta, ilk olarak kendimizden başladık. E-dönüşüm projelerini hayata geçirdik. Yani devlette verilen hizmetlerin normal bürokrasiyle yapılması değil, internet kullanılarak yapılması için e-devlet portalini 2009’un başında devreye aldık. Bugün aşağı yukarı birçok hizmet sorgulama, işlem yapma bakımından e-devlet üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Buna tabi belediyelerimiz de dahil, bakanlıklarımız, özel sektör zaten bunları yapıyor. 10 yıl gibi bir süre içerisinde 5G teknolojisine doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Eskiden bilgisayar alırken hızına bakarlardı. Ben de düşünüyordum ne olacak ya, ne kadar fark ediyor bu. Birisi 1 saniyede açılıyor, birisi 1 saniyeden biraz fazla sürüyor. Ne biçim adamsınız, 2 saniyede açılsın ne olur… Ama işin içine girdikçe gördük” dedi.
İLAÇ BENZETMESİ
İnternet ve teknolojide yaşanan gelişimleri, insanlığın geleceğini geliştirecek gelişmeler olarak yorumlayan Başbakan Yıldırım, internet için ilaç benzetmesi yaptı. Yıldırım, “Burada değişimin gelişimin ne kadar hızlı olduğunu anlıyoruz. Hakikaten şu anda yapay zekayı konuşuyoruz. Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Bütün bunlar insanlığın geleceğini değiştirecek gelişmeler. Ha bu değişim iyi yönde de olabilir, kötü yönde de olabilir. Bu öyle bir şey ki, bu ilaca benziyor. Kararında kullandığınız zaman şifa, yanlış kullandığınız zaman zehirler, yok eder” dedi.
"SANAL ALEMDE İŞLENEN SUÇLAR GERÇEK ALEMDEN DAHA AĞIR"
İnternetteki güvenlik konusuna değinen Yıldırım şunları söyledi:
“İnternet üzerinden işlenen suçlara bakın. Bugün gerçek alemde işlenen suçlardan daha ağır, sanal alemde suçlar işleniyor. Ve buna yönelik de takibi tespitinde de muazzam zorluklar var. Burada size suç teşkil edecek bir eylem yapıyor. Adamın bakıyorsun bilmem ne adasında hesap açıyor oradan yapıyor. Bundan sonra nasıl yargılayacaksın? Herkesin hukuk, hükümranlık alanı ayrı. Ara bul. Bulduktan sonra da zaten iş işten geçmiş oluyor. Yaptığı tahribat telafisi imkansız duruma dönüşüyor. Bu bilişimde küresel bir farkındalık, küresel bir hukuk alanında da BM konvansiyonları gibi bir takım konvansiyonların ihdas edilmesi lazım. Bütün ülkelerin kabul edildiği, daha geniş katılımlı bilişim suçlarıyla mücadele, siber suçlarla mücadele başlığında küresel bir anlaşmaya ihtiyaç var. Aksi halde ülkeler arasındaki çatışmaların anlaşmazlıkların da çok ciddi anlamda artma ihtimali mevcuttur.”
"PTT ELİNİ ÇABUK TUTTU"
E-ticaret konusunda PTT’nin elini çabuk tuttuğuna dikkat çeken Başbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“E-ticaret çok yaygınlaşıyor. Dünya küresel büyümesi yüzde 3’ün altında, ama e-ticaret büyüklüğünde katlanarak gidiyor. Ancak çok büyük lojistik merkezlerine ihtiyaç var. E-ticarette sınır yok. Küresel bir iş. Nerede hangi işlemi yaparsanız yapın, o işin diğer halkaları başka ülkelerde. Bu da bu e-ticarete küresel bir boyut kazandırıyor. Küresel boyut kazanınca ne oluyor? Küresel kalkınmada bir adalet sağlanmış oluyor. Küresel işbirliğinde yeni bir imkan sağlanmış oluyor. PTT de tabi elini çabuk tuttu, önce bir e-ticaretin hukuki altyapısını oluşturdu. Gerekli yasalar çıkarıldı. Vatandaşımızın e-ticaretle gönül rahatlığıyla çalışmasının önündeki engelleri kaldırdık. Dolayısıyla tereddüt etmeden, güvenle bu işleri yapabilmiş olacak. Daha sonra şirketin, yaptığımız düzenlemelerde e-ticaret üzerinden iş ve işlem yapılacak şirketlerin verecekleri yıllık aidat ödemelerine destek vermeye başladık. Geçen yıl 891 şirkete bu anlamda PTT 4,5 milyon destek verdi. Bu yılın ilk 10 ayında, şu anda 18 milyonu buldu destek miktarı.”
Türkiye’nin e-ticaretteki hedefini 2023 yılı için 350 milyar olarak açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, “E-ticarette, 2023 hedefimiz 350 milyar Türk lirasıdır. Bu hedefi tutturmayı inşallah başaracağız. Amacımız ülkemizin yakın gelecekte dünyadan önemli dijital ekonomileri arasında yerini almasıdır. Bu tabi ihracata da katkısı olacak. İhracat hedeflerimizin gerçekleşmesini de kolaylaştıracak. Türkiye satın alma gücü paritesine göre dünyada 13’ncü” dedi.
Dünyada küresel krizin etkisinin halen sürdüğüne dikkat çeken Yıldırım, “2008 sonunda başladı, etkisi biraz azaldı ama hala devam ediyor. Çünkü dünyada küresel büyüme maalesef bir türlü istediğimiz bir düzeye gelmedi. 90’lı yılların yarısında seyretmeye devam ediyor. Ancak Türkiye küresel krize rağmen büyümede hiçbir şekilde küresel büyümenin altına düşmedi. En kötü halde bile 2 katını yakaladı. Son 15 yılın özeti bu” diye konuştu.
“DÜNYADAKİ 10 MEGA PROJENİN 6’SI TÜRKİYE’DEN”
2008 yılından bu yana dünyada yapılan 10 büyük projeden 6’sının Türkiye’ye ait olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Krize inat yatırıma devam. Sloganımız bu oldu. Kamu yatırımlarını artırdık. Reel ekonomiyi güçlendirecek tedbirlere öncelik verdik. Bugün dünyada son 10 yılda krizden dolayı fazla büyük proje yapılmadı. 10 tane büyük proje var, 2008’den beri. Bu 10 projenin 6 tanesi Türkiye yaptı. 10 mega projenin 6 tanesi Türkiye. İzmir – İstanbul Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, bir diğer dünyanın en büyük havalimanı, bir başkası Avrasya Tüneli, diğer bir proje yine Marmaray. Bunların ikisi de boğazın altından 100 metre derinliğinden geçen büyük projeler. Altıncısı, en büyük açıklığa sahip asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü. İşte bu projeleri Türkiye başladı, bir çoğunu bitirdi. Bunlardan sadece 3 tanesi devam ediyor. Diğerleri bitmiş vaziyette.”
“Ciddi kriz ve kaos var”
Türkiye’nin yer aldığı Ortadoğu coğrafyasında ciddi anlamda kriz ve kaosun olduğunu belirten Yıldırım, “Hava, kara, denizyolu ulaşım ağımız Allah’a şükür. Ülkemizin 2023 cumhuriyetimizin 100’ncü yılına hazır hale getirdik. Şimdi amacımız bu tecrübelerimizi, bilgilerimizi başta komşularımız olmak üzere bölge ülkeleriyle paylaşmak. Sizin tek başına kalkınmanız bir şey ifade etmez. Etrafta bir ekosistem oluşmadan, oradaki sorunlar çözülmeden. Yani şimdi Türkiye’nin 1370 km Suriye ve Irak’a hududu var. Oralarda 6-7 senedir terör iç savaş yüzünden insanlar maalesef masum insanlar hayatını kaybediyor. Milyonlarca insan yerini yurdunu memleketini terk etmek zorunda kalıyor. Bosna bunu iyi bilir. 90’lı yıllarda onların yaşadıklarını, vahşeti, zulmü, soykırımı biz unutmadık. Unutmamamız da lazım. Amacımız ne? Tunus’u da aynı şekilde karıştırmaya çalıştılar. Yemen’de aynı şeyler var. bizim coğrafyamızda ciddi anlamda bir kriz var, kaos var, iç savaş var” ifadelerini kaydetti. Bütün bunlara rağmen Türkiye ayakta kalan bir ülkedir. Bir yandan büyümeyi, kalkınmayı, halkının geleceğe hazırlanmasını sağlarken, bir yandan da kaoslardan, krizlerden kaynaklanan sorunları çözmek için mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.
"Amcanın gönlünü yapamadık ama 80 milyonun işini yaptık"
Bakanlık döneminden bir hatırasını anlatan Başbakan Binali Yıldırım, “PTT şubelerini dolaşıyorum. Bir mahallede Ankara’da gittim PTT şubesine. Bir emekli amca bana dedi ki ‘Bakanım senden şikayetçiyim’ dedi. Hayrola ne yaptık dedim? “Bunlara ne yaptıysan, geliyordum 10 çayını içiyorduk, öğlen yemeğini yiyordum, akşam 3 çatımı da içiyordum. Şimdi geliyorum ‘amca işimiz çok’ diyorlar.” Amcanın belki gönlünü yapamadık ama 80 milyonun işini yaptık. 2012’de hizmete giren e-PTTavm.com sitesinde 2 binden fazla tedarikçi firma var, 3,5 milyon ürün var. Bu sektörün öncüleri ve karar alıcılarıyla buluşma fırsatı bulduk. Alınan kararların bir ışık tutmasını temenni ediyorum. Bir kez daha bu toplantının bütün katılımcı ülkelere, oradan bu toplantıya gelip görüşlerini bizlerle paylaşan değerli yöneticilere bakanlara teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım’ın bu konuşmaları salondakiler tarafından uzun süre alkışlandı.
YAŞLI TEYZE İLE İNTERNET ANISI GÜLDÜRDÜ
Başbakan Yıldırım’ın, yine bakanlık döneminde Erzincan’daki hatırası ise salondaki herkesin yüzünü güldürdü. Yıldırım o hatırasını şu sözlerle anlattı:
“Erzincan’da köyün girişindeki yaşlı bir teyze çeşme başında oturuyordu. Yanındaki insanlar ’teyze bakan geldi, ne istiyorsan iste’ dedi. Kafasını kaldırdı bana baktı, ’hoş geldin evladım’ dedi. Ne istiyorsun deyince, ’yollarımızı, sularımızı yaptınız Allah razı olsun, bütün ihtiyaçlarını karşıladınız ama bir şey eksik kaldı’ dedi. Nedir teyze deyince, bizim köyde ADSL çekmiyor’ dedi. O ne dedim deyince, ’Evladım bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın. Allah bilir sen mesenger bile bilmezsin’ dedi. Sonra anladık ki Teyze’nin torunu varmış yurt dışında yaşayan onunla görüntülü konuşma ihtiyacı duyuyormuş. Onun için köyden kalkıp şehre gitmek zorunda kalıyormuş. Onun için bize köyde internet çekmiyor diye serzenişte bulunuyor.”
(İHA)