Sunday Telegraph da Boğaziçi Köprüsü'nde teslim olan askerlerin fotoğrafının altına,darbe girişimi sonrasında ordu ve yargıdaki tutuklama dalgasına atıfla "Darbecilerden intikam" başlığını kullanıyor.Darbe girişimi sırasında ve sonrasında yaşananlara geniş kapsamlı yer verilirken, gazetelerin başyazıları da Türkiye'deki darbe girişimine ayrılmış. Sunday Times "Darbe mağlup edildi, peki şimdi Türkiye'de ne olacak" başlıklı yazısında "ülkede daha önce yaşanan darbelerin başarısından ilham alan darbecilerin yanlış hesap yaptığını" yazıyor.Gazete şöyle devam ediyor; 'Erdoğan'a karşı olanlar bile onu seçimde yenmek istiyor'
"Dış dünyada nasıl algılandığına bakmaksızın Erdoğan kendi ülkesindeki seçmenlerin en az yarısının desteğine sahip. Darbe girişimi ABD, İngiltere, İran, İsrail ve Suudi Arabistan tarafından kınandı ayrıca otoriter olsa da, asla demokratik yetkiye sahip bir hükümeti devirme yolu olamazdı. Otoriter Türk liderine karşı olanlar bile onu seçim sandığında yenmek istiyor."
"Erdoğan suçu Fethullah Gülen'e attı. Gülen bu suçlamayı reddetti. Ancak bu, Türk hükümetinin Gülen'in takipçilerinin üzerine sert bir şekilde gitmesini önlemeyecek. Erdoğan'ın elinde şimdi rejimini insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda daha da sertleştirme fırsatı var. Bu durum Türkiyeyi Avrupa Birliği üyeliği amacından daha da uzaklaştıracak ama İngiltere de dâhil NATO müttefiklerinin buna katlanması gerekecek"
"Türkiye stratejik ve siyasi anlamda önemli. Erdoğan çoğu doğu komşusuysa akılsızca kavgaya girişti. Ancak ülkenin içinde askeri güçleri bulunan NATO'nın isteyeceği sonşey bir askeri darbeydi. Angela Merkel birkaç saat boyunca Erdoğan'la göç anlaşmasının akıbetinin ne olacağını merak etmiştir. Bu istikrarsız ülkeye çok şey bağlı. Darbe mağlup edildi ama kargaşa sürecek"
'TÜRKİYE'NİN KADERİ DÜNYA İÇİN BİR SINAV'
Sunday Telegraph ise başyazısında "Türkiye'nin kaderi dünya için bir sınav" diyor ve şöyle devam ediyor;"Batı'nın istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyacı var ve tabi Türkiye'nin istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyacı var. Darbe girişimini ve sonrasını Batı'nın sorunları penceresinden görmeye yönelik bir eğilim var ama bunun odağında anayasal kurallara tutunma savaşı veren bir ulus var. Hem kendilerinin hem de bizim iyiliğimiz için huzur bulunmalı. Türkiye demokratik uluslar arasındaki yerini sağlamlaştırmalı"
"Erdoğan'a muhalefet meşru. Türkiye'nin uzun laiklik geleneğini geriye çevirmek isteyen bir lider. Bir gazete olarak ifade özgürlüğüne karşı açtığı savaşa özellikle hassasız. Gazetelere el konuldu ve gazeteciler cumhurbaşkanına hakaret ettiklerine inanıldığı için mahkemelere sürüklendi. Ancak bir darbe büyük bir hesap hatası. Erdoğan büyük bir desteğe sahipken, iktidarına muhalif liberal siviller de hiç şüphesiz geleceklerinin askerler tarafından çizilmesindense Erdoğan'ı demokratik yöntemlerle devirmek ister."
"Küresel terör ve kıtalar arasında kitlesel göçün yaşandığı bir çağda Küçük Asya'da olanlar Britanya adalarını da etkiliyor. Türkiye'ye istikrarın geldiğini görmeye ihtiyacımız var. Ancak tek bir adamın otoriterliğinden kaynaklanan bir istikrar değil, anayasayla siyasal ve bireysel özgürlüğe dönüş. Bu nedenle Türkiye'nin kaderi tüm dünya için siyasi ve ahlaki bir sınav. Sık sık kararsızlık ve zayıflıkla suçlanan Batılı liderlerin bu zorluğun üstesinden gelebilmesini umuyoruz"
'ERDOĞAN'IN GELECEĞİ HALA BELİRSİZ'
Gelişmeleri başyazılarından birinde yorumlayan Independent ise "Erdoğan bu darbeyi atlattı ama geleceği hala belirsiz" başlığını atmış makaleye.Dikkat çeken satırlar şöyle; "Türkiye'nin içindeki ve dışındaki birçok kişi AK Parti'nin Osmanlı tarzı milliyetçilik ve köktenci İslamcılıkla flörtünü tehlikeli buluyordu.Cumhurbaşkanı Erdoğan bazen sultan olmak istiyor gibi gözüküyor ve IŞİD'le bağlantılarıyla ilgili karanlık dedikodular var. Darbecilerin amacı bir tür liberalleşme olsa bile, bunu gerçekleştirmek ordunun işi değil. Mısır örneğinde de görüldüğü gibi generaller uygulamada iktidar üzerindeki hakimiyetlerini bırakma konusunda aceleci değiller, eleştirilere ve muhalefete de sıcak bakmıyorlar. "
"Türkiye'nin geleceği adına iyimser olmak zor. Bu yüzyılın başında, Recep Tayyip Erdoğan ortaya çıkarken, bir model, ilerleme örneğiydi. Liberalleşen ekonomi binlerce Türk gencine istihdam sağlarken, bu tür fırsatların olmaması Arap Baharına yol açtı. Tükiye Ortadoğu'daki iki demokrasiden biriydi ve İslam dünyasındaki çok az sayıdaki demokrasilerdendi. Gurur duyduğu bir laiklik geçmişi vardı. Darbe girişimleri tarihte kalmış görünüyordu. Bugün komşularıyla gergin ilişkileri var. Ordunun hareketli olduğu açık. İstanbul ve Ankara'daki son sıkıntıları henüz görmedik."