Setbaşı Mahfel önünde başlayan anma etkinliğine CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ile Orhan Sarıbal, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Gürkan Altun, Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun ve baro yönetim kurulu üyeleri, Eğitim sendikalarının başkan ve temsilcileri, DOĞADER, TMMOB’a bağlı akademik odaların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve gazeteciler katıldı.
ÇGD Bursa Şube Başkanı Rabia Deniz, “’Ölüm adın kalleş olsun” demiş şair. Yitip giden,
giderken geride kalanlara büyük bir acı, acıyı bal eyleyecek bir öfke! Ama en önemlisi başlarını dimdik tutacak onurlu miraslar bırakanlar için… Nazım Hikmetler, Orhan Kemaller, Ahmet Arifler için yıllardır söylenegeldi, ‘Haziran’da ölmek zor’ türküsü…
Bizim için de bir başkadır ocak ayının soğuk yüzü… 8 Ocak’ta Metin Göktepe, 19 Ocak’ta Hrant Dink ve 24 Ocak’ta Uğur Mumcu’yu aldılar aramızdan. Katlettiler! Göktepe’nin katilleri aftan yararlandı! Hrant’ı katledenlerin sırtı sıvazlandı! Mumcu suikastı ise aradan geçen 29 yıla rağmen körlerin, sağırların, dilsizlerin elinde karartıldı! Uğur Mumcu, bu ülkenin yetiştirdiği en cesur kalemlerdendi. Yolsuzlukların, haksızlıkların, cumhuriyet ve aydınlanma karşıtı tüm odakların üzerine korkmadan gitti. Yayımladığı araştırma dosyaları, köşe yazıları ve kitaplarıyla, gerçekleri halka ulaştırdı. Mumcu’nun katilleri gerçeklerin halka iletilmesinden, hakikatlerin bilinmesinden korkanlardır! Uğur ustamızın da değerlerinin de arkasındayız. Fikir özgürlüğünü yok etmek isteyen, halka masallar anlatıp gerçekleri karartacağını sanan, demokrasiden ve aydınlık bir ülkeden korkanlara, mesleğimizin adını kullanarak haklıdan değil, güçlüden yana kalem oynatanlara ve onurunu satanlara inat!
Mumcu’dan miras kalan o keskin kalemle hakikati yazmaya, gerçeklerden korkanların uykularını kaçırmaya, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletini ve gerçek gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz! Bugün, yaşadığımız ülkede tutuklu gazeteciler sorunu devam ederken, meslektaşlarımız hala yaptıkları haberler nedeniyle adliye koridorlarında savruluyor ve işlerinden atılıyor. Siyasi baskılar ve ticari kaygılar arasına sıkışan medya patronlarının elinde, iktidar tekelinde yaratılan bir medya ablukası ile gerçeklerin üzeri örtülmek isteniyor.
Ancak tüm baskılara rağmen gerçek gazetecilik bugüne kadar hep var oldu. Bundan sonra da var olacak. Bilinsin ki; gerçek gazeteciler yazmaya da konuşmaya da devam edecek.
Bilinsin ki; gazeteciliği de gazeteciliğin onurunu da hedef alan organize kötülüğe karşı,
Örgütlü mücadele kazanacak! 29. ölüm yıldönümünde gazeteci-yazar Uğur Mumcu başta olmak üzere tüm basın şehitlerini bir kez daha saygıyla anıyor, gerçeğin yanında olan ve onurlu bir yaşam, aydınlık bir gelecek için mücadele eden herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından anma etkinliği Setbaşı Mahfel’in önünden Heykel’deki Atatürk Anıtı’na kadar süren yürüyüşle devam etti. “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları eşliğinde yürüyüş Atatürk Anıtı’na kadar sürdü. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı’na Uğur Mumcu ve tüm basın şehitleri adına çelenk sunuldu.