USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Bursa

Ulu Cami'ye yakışan olmalı...

Bursalı tarihçi Erhan Yıldızalp, Ulu Cami’nin yapım tarihini gösteren kitabesinin gün yüzüne çıkarılması gerektiğini söyledi.

Ulu Cami'ye yakışan olmalı...
19-06-2016 17:20
Google News

Kitabenin, caminin yapılışı sırasında batı minaresinde asılı olduğunu fakat şuan sıvayla kaplı olduğunu belirten Yıldızalp, "Timur’un Bursa’yı işgali sırasında ve Fetret Devrin’deki Karamanoğlu Mehmed Bey’in Bursa kuşatmasında (1413) meydana gelen tahribatlar nedeniyle dış duvar sıvayla kaplandı. 1958 yılında yaşanan Büyük Çarşı yangınının ardından sıvanın kaldırılmasıyla gün yüzüne çıkan kitabe, restorasyon sırasında yeniden sıvayla örtüldü" dedi.
Erhan Yıldızalp, “Kitabe, cami ile beraber yapılan batı minaresinde asılıydı. Bu kitabe büyük restorasyonda ortaya çıktı ve 1863 yılında Ulu Cami’nin dış tarafı sıvanırken kitabe sıva altında bırakıldı. Minaredeki mermerler harap vaziyetteydi. Bunlar yerlerinden sökülürken kitabe de atılmak istenmiş. Hocam Kazım Baykal, bana 'Bir resmini çekebildim' demişti. Orijinal fotoğraflar elimde. Eğer kitabe zarar görmüşse fotoğraflara bakarak yeniden yapılabilir. Yetkililerin bu olaya el atmalarını bekliyorum” diye konuştu.
Osmanlı Sultanı I. Bayezid tarafından Niğbolu Seferi’nden dönüşünde verdiği emir ile inşa ettirilen caminin yapım tarihini veren bir kitabe yoktur; ancak minber kapısında geçen 802 (1399) tarihi caminin inşa tarihi olarak kabul edilir. Bursa Ulu Cami’nin inşası; hem devletin kendisini siyasal, ekonomik ve kültürel bir varlık olarak dünyaya kabul ettirme çabasının bir devamı hem de Osmanlı toplumuna bir kimlik verme çabasının gereği olarak değerlendirilir. Caminin açılışında ilk hutbeyi dönemin önemli mutasavvıflarından biri olan Somuncu Baba’nın okuduğu bilinir.
İnşasından kısa bir süre sonra Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşı’nda esir düşmesinin ardından Timur’un Bursa’yı işgali sırasında ve Fetret Devri’nde Karamanoğlu Mehmed Bey’in Bursa kuşatmasında(1413) cami, dış cephelerine odun yığılarak yakılmaya çalışıldı. Bu yangınlar sonucu dış cephe kaplaması tahrip oldu. Ortaya çıkan moloz duvar dokusu kalın sıva ile örüldü; bu durum 1950’lerdeki restorasyona kadar böyle devam etti. 1958 Büyük Çarşı yangınında kuzey avlusunun da yanmasından sonra gördüğü tadilat sırasında sıva kaldırılmıştır. Fetret devrinden sonra 1421 yılında tekrar ibadete açılan caminin ilk tamir vesikası 1494 yılına aittir. 1862 yılına kadar 23 tamir vesikası daha vardır. Müezzin mahfili 1549 yılında yapıldı. 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır'ın fethi ve hilafetin Osmanlı'ya geçtiği dönemde getirilen Kabe-i şerif kapı örtüsü padişah tarafından Ulu Cami’ye hediye edildi ve minberin soluna asıldı. Müezzin mahfilin karşısındaki taş vaiz kürsüsü 1815’de yapıldı. Cami, 1855 yılı büyük depreminde büyük hasar gördü. On sekiz kubbesi çöken caminin sadece batı minaresinin dibindeki kubbe ile mihrap önü kubbesi ayakta kalabildi. Depremden sonra esaslı bir tamir gördü. Bu dönemde Sultan Abdülmecid’in emri ile İstanbul’dan gönderilen ünlü hattatlar camideki büyük yazıları elden geçirdiler. Ayrıca yeni hüsn-ü hatlar da ilâve edildi. 1889 yılında çıkan bir yangında minarelerin ahşap olan külahları yanmış, sonrasında kagir olarak yeniden yapılmıştır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ