Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde 60 akademisyenin konuşmacı olduğu ve 12 oturum şeklinde gerçekleştirilecek kongrenin ana başlığı ‘Quo Vadis Türkiye?’ (Türkiye nereye gidiyor?) olarak belirlendi. UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Türkiye’nin dünyadaki yerinin farklı bakış açılarına göre değiştiğini söyledi. Kendi bakış açısına göre Türkiye’nin iyi bir noktaya doğru gittiğine işaret eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, “Türkiye bugün uyguladığı politikalar sayesinde, Balkanlar’da, Ortadoğu’da ve İslam coğrafyasında ben varım diyor. Bunun için, en azından küresel bir aktör haline gelebilmek için elinden gelen gayreti gösteriyor. Ben umutsuz değilim. Ancak çok büyük bir silkinme yapmamız gerekiyor. Çok çalışmamız gerekiyor. Bunun için bana göre tüm alt yapımız hazır. Bugün geldiğimiz dönemde kendi iç ve dış düşmanlarımızla uğraşırken elbette birtakım sıkıntılar yaşayacağız. Önemli olan köklerimizden doğabilmemiz için uygun zemin oluşmuş mudur? Buna bakmamız lazım. Çok şükür dipdiri bir şekilde ayaktayız ve daha da ileriye gideceğiz” diye konuştu.
TESİAD Genel Başkanı M. İlyas Bozkurt ise, devlet yönetiminin bilim insanlarına gereken önemi göstermesi gerektiğini vurguladı. Aklın bir güneş gibi olduğunu ve üzerine doğduğu ülkeyi aydınlattığını vurgulayan Bozkurt, “İslam dünyası açısından bakıldığında bizler de böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Dünya genelinde denge unsuru olmayı başarmış bir medeniyetten bahsediyoruz. Ancak geçmişimize bakarken sadece iyi yanlarını görerek doğru yapmış olmayız. Elbette ki başarılı geçmişimizi görmeli ve onunla gurur duymalıyız. Bunun kadar hatalı olduğumuz konuları da görmek zorundayız. Dünya genelinde İslam olumsuz bir şekilde gösterilmeye çalışılıyor. Bu algıyı tersine çevirmek için planlar yapmalıyız. İslam dünyasının merkezinde bulunan Türkiye’yi daha yukarılara taşıyacak projeler üretmeliyiz. Türkiye sadece Türkiye’deki Türklerin umudu olarak görülmemelidir” şeklinde konuştu.
İlk oturumda konuşan UÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı da Arap dünyasındaki ikircikli yaklaşım sebebiyle Türkiye’nin de zor durumda kaldığını vurguladı. İsrail ve Filistin arasındaki gerilimli süreci örnek gösteren Dekan Tayyar Arı, “Türkiye, her iki ülkeyle de ilişkileri yürütmeye çalışıyor. Orada çok büyük bir gerilim yaşanıyor. İki ülke arasında ciddi bir çekişme var. Yaşanan sıkıntılar Gazze halkına ciddi bir şekilde yansıyor. Dünyanın da buradaki halka yardım etmeye niyeti yok. 2 milyonluk şehirdeki insanlar adeta bir açık hapishanede gibi yaşıyor. Gelişmeler için ciddi bir dram diyebiliriz. Müslüman dünyası da bölgedeki duruma sessiz kalıyor. İslam dünyasında önde geldiğini söyleyen belli ülkeler bu konuda sınıfta kalmış gibiler” dedi.
(İHA)