Gerçek Gündem'den Melisa Gülbaş'ın haberine göre:
Marmara Denizi’nde Gemlik Körfezi’nde bir deprem meydana geldi. Depremin büyüklüğünü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 5,1, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise 4,9 olarak açıkladı.
AFAD'ın 5,1, Kandilli'nin 4,9 olarak açıkladığı deprem sonrası, Gemlik Körfezi'nde 4.5, 3.6 ve 3.0 büyüklüğünde 3 deprem daha meydana geldiği kaydedildi.
PROF. DR. BÜLENT ORUÇ: “BEKLENEN BÜYÜK MARMARA DEPREMİ’YLE İLGİLİ DEĞİL”
Gerçek Gündem’e konuşan Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç, Marmara Denizi’nde Gemlik Körfezi’nde meydana gelen depremin, beklenen Büyük Marmara Depremi’yle ilgili olmadığını söyledi. Beklenen İstanbul Depremi’nin Marmara Denizi içerisinden geçen kuzey kolunda gerçekleşeceğini belirten Oruç, bugünkü depremin ise güney kolda gerçekleştiğini ifade etti:
“Biz kuzey kol üzerinde yıkıcı bir deprem bekliyoruz ancak bugün gerçekleşen depremler ise güney kolda gerçekleşen depremler. Gemlik Körfezi’ni kuzeydoğu- güneybatı yönünde kesen bir fay var. Bu fayın ismi Gemlik Fayı. Bu depremler, Gemlik fayının ortaya çıkardığı depremlerdi. Orta büyüklükte olmasını da normal karşılıyoruz ama fazlaca hissedilmesinin nedeni tamamen zemin koşullarıyla ilgili.”
AVCILAR TARAFINDA DAHA ÇOK HİSSEDİLDİ
Merkezi üssü Bursa’nın Mudanya ilçesi açıklarında olan deprem İstanbul’da da hissedildi. Oruç’a göre, deprem İstanbul’da Avcılar tarafında çok hissedildi yani zeminin en gevşek olduğu bölgeler depremi daha çok hissetti.
20 EKİM 2006 MANYAS DEPREMİ
Gemlik Körfezi’nde en son meydana gelen deprem 20 Ekim 2006 Manyas Depremi. Depremin büyüklüğü ise 5,2 büyüklüğündeydi.
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolunda genellikle orta büyüklükte depremlerle karşılaşıldığını söyleyen Oruç, bunun sebebini şöyle açıkladı:
“Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolunda, kuzey koluna göre daha az deforme oluyor. Ancak bu iyi bir haber değil çünkü bu tür yavaş deforme olan kollar daha fazla enerji biriktirip daha büyük sarsıntılara neden olabilirler. Bunun örnekleri de var o bölgede.”
“ÖZELLİKLE BURSA HAVZASI VE CİVARINA DİKKAT ETMEK LAZIM ÇÜNKÜ 1855’TEN BERİ YIKICI BİR DEPREM OLMADI”
Özellikle 1855 Bursa Depremi’ne dikkat çeken Oruç, 1855’te gerçekleşen depremin 7’den büyük bir deprem olduğunu ve çok sayıda can ve mal kaybının yaşandığını söyledi.
1855’ten beri o bölgede yıkıcı bir deprem olmadığını ifade eden Oruç, “Aynı şekilde Biga Yarımadası’nda olan depremlere baktığımızda o depremlerin de yıkıcı olduğunu görüyoruz. Yani o bölge, Marmara Denizi’nin güneyi Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolu daha parçalı kollara bürünerek, çok daha fazla sayıda kırıkların meydana geldiği bir bölge. Özellikle Bursa Havzası ve civarına dikkat etmek lazım çünkü 1855’ten beri yıkıcı deprem olmadı. Orası da artık sismik bir boşluk olarak tanımlayacağımız bir bölge” dedi.
