USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Eğitim

Uzmanından ebeveynlere yarı yıl tatili öncesinde ’dijital diyet’ uyarısı

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANA BİLİM DALI BAŞKANI DOÇ. DR. SELMAN TUNAY KAMER, YARIYIL TATİLİNDE BİLİŞSEL VE ZİHİNSEL GELİŞİM AÇISINDAN “DİJİTAL DİYET” ÖNERİSİNDE BULUNDU.

Uzmanından ebeveynlere yarı yıl tatili öncesinde ’dijital diyet’ uyarısı
20-01-2023 09:59
Google News

Uzmanlar, yarıyıl tatilinde çocukların dijital cihazlardan uzak bir şekilde farklı aktivitelerle vakit geçirmeleri tavsiyesinde bulundu. Velilere de uyarıda bulunan uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarına yarıyıl tatilinde ödül ya da ceza olarak oyun oynatılması ya da oyun oynama sürelerinin arttırılmasının uygun olmayacağını söyledi.


Türkiye’de yaklaşık 19 milyon öğrenci, 21 Ocak Cumartesi günü itibariyle yarı yıl tatiline başlayacak. Yarı yıl tatilinde çocukların vakitlerini verimli bir şekilde geçirmesi için ailelere uyarılarda bulunan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selman Tunay Kamer, çocukların ve velilerin bu süreçte bilgisayar, cep telefonu ve sosyal medyada çok fazla vakit geçirmemesi gerektiğini söyledi. Yarı yıl tatilinin farklı aktivitelerle geçirilmesinin çocukların gelişimi için daha faydalı olacağına dikkat çeken Kamer, dijital içeriklerin çocuğun duygusal, bilişsel gelişimleri ciddi ölçüde etkilediğini kaydetti. "6 ila 15 yaş arasındaki çocukların yüzde 90’ının ekran sürelerinin giderek artıyor"


Çocukların yarı yıl tatilinde ekran başında daha fazla vakit geçirmeye yöneldiğini ifade eden Kamer, “Ebeveynler çocuklarına nasıl davranacakları noktasında tam olarak bilgi sahibi değiller. Özellikle öğretmenlerin ev ödevleri vermeleri noktasında ara tatillerde birazcık daha geri plana itilmesiyle çocuğun dinlenmesinin çok çok önemli olduğu dikkat çeken unsur. Diğer açıdan ele alındığında ödev ya da diğer sorumluluk gerçekleşmediğinde çocukların dijital bir çağda yaşamalarının gereklilikleri olarak oyunlara daha fazla yöneldiklerini ya da ekran sürelerinin daha da arttırdıklarını gözlemliyoruz veya sosyal medyada zaman geçirdiklerini görebiliyoruz. Bunları zaten istatistikler ortaya koyuyor. TÜİK’in yapmış olduğu araştırmalarda 6 ila 15 yaş arasındaki çocukların yüzde 90’ının ekran sürelerinin giderek arttığı noktasında ciddi veriler var. Bunlar dikkate alındığında çocukların ekran süresinin kısıtlanması noktasında ebeveynlere ciddi sorumluluklar düşüyor. Bu konuda ebeveynler çocuklarla birlikte ortak kararlar alarak dijital cihazların kullanımı noktasında belirleyici bir takım kurallara uyarak bu ara tatili daha verimli geçirebilirler. Bu konuda dijital denge kavramı çok önemli, dijital iyilik hali dediğimiz kavram çok çok önemli. Dijital iyilik hali, dijital cihazlardan uzak durmayla daha da yükseliyor. Bu konuda ortak kurallar belirlenerek ebeveynlerin ve çocukların ortak kurallara uyarak dijital dengeyi sağlamaları çok çok önemli” dedi. “Çocuklara ödül ya da ceza olarak oyun oynatılması ya da oyun oynama sürelerinin arttırılması uygun değil”


Dijital oyunlarda bir takım tehlikelerin de olduğunu belirten Doç. Dr. Kamer, “Özellikle içerikleri noktasında islamafobi unsurlar, saldırgan unsurlar, cinsellik unsurlar veyahut terör propagandası yapan içerikler olduğu gözlemleniyor. Dolayısıyla şunların yapılması en büyük yanlış uygulamalardan bir tanesi. Çocuklara ödül ya da ceza olarak oyun oynatılması ya da oyun oynama sürelerinin arttırılması veya azaltılması uygun değil. Çünkü belki de oyun dijital çağın bir gerekliliği, artık güvenlik anlamında veya sosyalleşme anlamında dışarı çıkmadan oyunlara daha fazla yöneldiklerini biliyoruz. Ama bu demek değil ki tüm oyunların dijital ortamda oynanması, içerik kontrolünün mutlaka yapılması gerekiyor. Genel olarak ebeveynler süreye takılıyor. Çocuğum 1 saat ya da 1,5 saat oynuyor. Daha fazla oynamıyor. Elbette bu da önemli bağımlılık açısından bakıldığında ama esas unsur içerik. Çünkü içerik çocuğun duygusal, bilişsel ya da diğer anlamdaki gelişmelerini ciddi anlamda etkiliyor. Örnek verecek olursak kürek ile adam dövme oyunu var. Bu oyun değerlendirildiğinde çocuğa hiç bir pedagojik, zihinsel ya da duygusal gelişim açısından yarar sağlamadığı bir oyun olarak gözlemliyoruz. Bu tür içeriklerin ebeveynler tarafından kontrol edilmesi çok çok önemli. Belki de ebeveynler çocuklarıyla birlikte kendisi de oynayabilir vakit geçirmeleri açısından. Fakat şuna izin verilmemesi gerekiyor. Dijital oyunlarla daha fazla zaman geçirilmemesi noktasında ciddi önlemler alınması gerekiyor. Yemek ve uyku rutinlerinin bozulmaması çok çok önemli. Özellikle odasına dijital cihazlarla birlikte gitmesi ya da uyku saatlerinde geldiği taktirde dijital cihazlarla yatağına girmesi konusunda ciddi önlemlerin alınması gerekiyor. Bir diğer açıdan bakıldığında oyunlarda özellikle çevrimdışı oyunlarda dijital sohbetlere çok çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü tanımadığı kişilerle yazıştığında dijital tehditle ilgili ya da siber tehditle ilgili veyahut dijital güvenlikle ilgili ciddi problemler karşı karşıya kalabiliyorlar. Ebeveynlerin kendi başlarına çözebilecekleri bir takım sorunlarla çocuk yaştaki kişiler maalesef bu sorunların üstesinden gelemedikleri için istenmeyen birçok psikolojik problemler ortaya çıkabiliyor. Bu konuda da özellikle mesajlaşma uygulamaları ya da çevrimiçi uygulamalardaki yazışmaların ebeveynler tarafından kontrol edilmesi, çocuklarıyla bir arkadaş gibi sohbet ederek hangi oyunları ya da kimlerle yazıştıkları ya da görüştükleri konusunda konuşmaları ya da fikirleşmeleri, hangi adımları atması gerektikleri veya dijital oyunlarda şifrelemeyle ilgili bazı bilgilerin verilmesi ebeveynler tarafından çok çok önemli” diye konuştu. “Çocuklar, yarıyıl tatilinde dijital cihazlardan uzak farklı aktivitelere yönelsin”


Çocukların yarıyıl tatilinde dijital cihazlardan uzak durarak farklı aktivitelere yönlendirilebileceğini kaydeden Doç. Dr. Kamer, “Dijital cihazlardan uzak durmayla ilgili çocuklarımızı farklı aktivitelere de yönlendirebiliriz. Bu konuda kitap okuma veya dışarıda zaman geçirme sürelerinin daha da arttırılması, farklı ev içi etkinliklerinin yapılması, ortak sorumluluk, ev içerisindeki bir takım etkinliklerin paylaşılması, birlikte sofra kurma ya da sofrayı toplama, ortak yemek yapma gibi hareketler ya da aile oyunları, aile ziyaretleri daha çok önem verilmesi gereken unsurlardan bir tanesi. Çünkü çocukların sosyalleşmesi de gerekli unsurlar. Dolayısıyla dijital cihazlar yerine bu tür diğer dışarı da yapılabilecek etkinlikleri fazlasıyla tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ