Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğiyle “Hipertansiyon Hastalığı ve Beslenme Önerileri” konulu konferans geniş katılımla gerçekleştirildi. Doç. Dr. İbrahim Kocayiğit ve Diyetisyen Tamer Ezen’in konuşmacı olarak katıldığı programda, hipertansiyonun nedenleri ve alınacak tedbirler konusunda katılımcılara önemli bilgiler verildi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen konferansta, günümüzün en önemli sorunlarından olan hipertansiyon konusu ele alındı. SGM’de düzenlenen “Hipertansiyon Hastalığı ve Beslenme Önerileri” adlı konulu konferansa katılım geniş olurken, programda Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri de yer aldı. Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Kocayiğit ve Diyetisyen Tamer Ezen’in konuşmacı olarak katıldığı programda, hipertansiyonun nedenleri, doğru beslenme, ilaç kullanımı ve kişisel tedbirler başta olmak üzere birçok konuda bilgiler verildi.
Özellikle yaşlılara yönelik düzenlenen konferansta, teorik bilgiler kadar çeşitli pratik bilgiler de paylaşıldı. Doğru tansiyon ölçümünün uygulamalı olarak gösterildiği programda, katılımcılara yaşlı sağlığı el broşürü ve evde kendilerinin uygulayabileceği bağırsak kanseri kiti verildi. Aile hekimliklerine başvuru yapıldığı taktirde ilçe sağlık müdürlüğünde görev yapan diyetisyenler ile görüşülebileceği açıklandı. “Hipertansiyon günümüzün en önemli sorunlarından biri haline geldi”
Konuşmasında hipertansiyonun nedenlerine vurgu yapan Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Kocayiğit, “Hipertansiyon meselesi maalesef günümüzün en önemli sorunlarından biri haline geldi. Elbette hipertansiyon hastalığında birçok sebep rol oynuyor. Bunlardan aşırı tuz kullanımı, sigara, alkol, obezite, aile hikayesi, yaş, stres ve fiziksel aktivitesiz bir yaşam hipertansiyonda risk grubunu oluşturuyor. Bizler özellikle orta yaş seviyesinden itibaren bu unsurlara karşı oldukça dikkat etmemiz gerekiyor. Sigara ve alkol gibi alışkanlıklarımız varsa hemen terk etmeli, fiziksel aktivitesiz yaşamdan uzaklaşarak yaşımıza ve fiziğimize uygun düzenli egzersizlere başlamalıyız. Bir diğer husus da aile hikayesidir; ailemizde hipertansiyon hastası olan bir fert varsa, yaşam kalitemize dikkat etmeli ve belli periyotlarda kontrollerimizi yaptırmalıyız” dedi. “İhtiyacımızdan 3-4 kat fazla tuz tüketiyoruz”
Beslenmenin önemine dikkat çeken Diyetisyen Tamer Ezen ise, “Bizler günlük hayatımızda ihtiyacımızın yaklaşık 3-4 katı kadar tuz tüketiyoruz. Ekmek, hazır gıdalar, konserveler, şarküteri ürünleri, peynir, zeytin, etiketinde sodyum yazan bütün ürünler, soslar, salamura yapılmış gıdalar ve turşu gibi ürünlerden kaçınmalıyız. Bunun yerine potasyum açısından yüksek değerli besinler tüketmeliyiz. Maydanoz, nane, kekik, dereotu, limon suyu, soğan ve sarımsak gibi tat verici ürünler tüketmemiz halinde tuzun eksikliğini hissetmeyeceğiz. Bunun yanı sıra tansiyon kontrolünü sağlamak için günde bir porsiyon sarımsaklı yoğurt tüketimini de öneriyoruz” şeklinde konuştu.