Cihan A. 34 yaşında. 2004 yılında İstanbul'un ünlü bir vakıf üniversitesinde, çift anadal yaparak ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. Burslu olarak yüksek lisans eğitimi aldı. 2005’te dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birinde Türkiye temsilciliğinde pazarlama uzmanı olarak işe başladı. 3 yıl sonra pazarlama müdürü oldu. Aylık geliri 15 bin lira. Lüks bir sitede kendisine ait 1 milyon dolarlık villada yaşıyor. İstanbul Ataşehir’de lüks bir restoranda, eşinin yeğeni küçük Y.K.’nın üzerine sıktığı sülfürik asitle bir gözünü kaybetmesine sebep oldu. İfadesinde, “Kendi çocuğumdan daha çok ilgi gösterildiği için yaptım” dedi. Bu sözler kafalarda soru işaretleri yarattı. Uzmanlar bu vaka için ne diyor?
AYRI BİREYLERSİNİZ
Cihan A.’nın sosyal medya hesaplarındaki ‘çocuğuna düşkün baba’ imajında, çocuğu adına Facebook hesabı açmasında ve çocuğuyla ilgili paylaşımlarındaki abartılı övgülerinde birçok kişi kendini ya da yakınlarını görerek dehşete kapıldı.
Milliyet'ten Burcu Ünal'a konuşan Pedagog ve Klinik Psikolog Sevil Yavuz, benzer tutumlara sahip anne-babaları uyararak, “Çocuklara bağımlı hale gelmek çocuğunuzla ayrı bireyler olduğunuzu unutmanıza neden olur. Çocukluk dönemlerinizde aileden yeterli sevgiyi alamama gibi travmalarınız varsa; bunlar çocuğunuz sizin o dönemki yaşınıza geldiğinde patlar” dedi. Türkiye’de anne ve babaların yoğun çalışma temposu ve yalnızlaşmayla birlikte çocuklarını kendilerinin bir uzantısı gibi görmeye başladıklarını belirten Yavuz, “Çocuk 18 ay itibariyle artık bir bireydir, hem fizyolojik hem de psikolojik olarak. Bu kabul edilmeli” dedi.
ÇOCUĞUNUN ADINA FACEBOOK AÇMAK...
Yavuz, çocuğun adına karar almanın, kendi yapamadıklarını ona yaptırmaya çalışmanın bir süre sonra anne ya da babanın kendilerini çocuğun yerine koymalarına neden olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi: “Çocuğun adına Facebook hesabı açmak; aşırı bağımlılıktan, çocuğun yerine geçmenin adımıdır. Eğer baba çocukluğunda bağlanma, duygusal doyumda sorunlar yaşadıysa; çocuğu sevilmeyince kendisi sevilmiyor gibi algılayabiliyor. Büyük ihtimalle bu olayda saldırıyı gerçekleştirenin kendi çocuğu sanırım 3.5 yaşında; o zaman bu kişi 3.5 yaş civarında bir şeyler yaşamış olabilir. Çocuğu tam da bu yaşa gelince kişinin kendi çocukluğundan gelen travmaları patlayabiliyor.”
Yavuz, ayrıca çocuklarına aşırı bağımlı olan kişilerin bir birey olduklarını unutmamaları gerektiğinin de altını çizdi: “Tüm program çocuğa göre yapılıyor, ‘yemeğimizi yedik, ‘Parka gittik’ gibi çocuklarını yaptıkları şeyi kendileri yapmış gibi cümleler kuruyorlar. Bir birey oldukları unutulmamalı...”
KISKANÇLIĞI PARANOYA SEVİYESİNDE
Habertürk'e konuşan Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise şöyle konuştu: Kıskançlığı paranoya seviyesine getirmiş. Bu tür kişiler kıskandığı kişiye planlı olarak zarar vermeyi tasarlar. Klinik bir durumları vardır, çünkü verdiği zarardan hiçbir rahatsızlık duymaz, bunu kendilerine hak görür. Boşanmak isteyen eşine şiddet uygulayan, hatta öldürenlerin de kişilikleri aynı durumda. ‘Teflon adam’ denilen bir tip ise, iki özelliği var hem narsist hem antisosyal oluyorlar. Kıskandığı kişiye zarar veriyor, pişmanlık ve suçluluk hissetmiyorlar. Bu kişiler genellikle “kravatlı antisosyal” lerdir ve kişilik bozuklukları vardır.
"NADİREN TEDAVİ EDİLİYORLAR"
Psikiyatr Kerem Doksat: Cihan Araçman, klasik olarak psikopat yani antisosyal kişilik bozukluğu tablosunda. Narsist bir adam; antisosyal kişilik bozukluğu var. Kendi çocuğunun önemsiz olduğunu düşünmek ve etrafla kıyaslamak patolojik hastalıklı bir durum. Nadiren tedavi edilebiliyorlar. Ama toplumumuzun yüzde 3’ü bu durumda. Aramızda antisosyal kişilik bozukluğu bulunan 2 milyon 340 bin kişi var.
