Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, insanın hayatını huzur ve esenlik içerisinde idame ettirebilmesinin güvenlik ile mümkün olabileceğini belirterek, "Bu durum insanlar, toplumlar, devletler ve dünya için geçerliliğini korumaktadır. Tarih boyunca devlet olgusunun şekillenme süreçlerinde değişik isimlerle ve değişik yapılarla güvenliğin sağlanmasıyla ilgili kurumlar, kuruluşlar, organizasyonlar tesis edilmiştir" dedi.
Vali Pehlivan, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının Mersin’de düzenlediği ’Müfettişlik Temel Eğitim Semineri’ açılış programına katıldı. Seminerin açılışında konuşan Vali Pehlivan, güvenlik konusunun insanlık tarihine eşdeğer bir konu olduğunu belirterek, "İnsanlar topluluklar halinde yaşamaya başladığında o zamanın şartlarında adı, şekli, içeriği farklı olmakla birlikte bir erk ihtiyacını hissetmiştir. Bu da temelde insanın huzurunu, güvenliğini sağlamak olarak öngörülmüş ve devlet kavramının ortaya çıkışı da bu doğrultuda olmuştur" ifadelerini kullandı.
Güvenliğin, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde, fiziksel ihtiyaçlardan hemen sonra gelen temel yaşam ihtiyacı olarak öngörüldüğünü söyleyen Vali Pehlivan, "İnsanın hayatını huzur ve esenlik içerisinde idame ettirebilmesi güvenlik ile mümkündür. Bu durum insanlar, toplumlar, devletler ve dünya için geçerliliğini korumaktadır. Tarih boyunca devlet olgusunun şekillenme süreçlerinde değişik isimlerle ve değişik yapılarla güvenliğin sağlanmasıyla ilgili kurumlar, kuruluşlar, organizasyonlar tesis edilmiştir. Genellikle askeri yapılanmalar içerisinde toplumun asayiş ve güvenliği sağlayan birimler tesis edilmiştir. 17. yüzyıldan itibaren modern devlet tanımıyla birlikte rönesans, reform hareketleri ve Fransız devrimi ile asayişle ilgili kurum, kuruluşlar biraz daha yerine oturmaya ve şekillenmeye devam etmiştir" diye konuştu.
Tarih boyunca Türk devlet geleneğinde de güvenliğin oldukça önemli olarak öne çıktığını kaydeden Vali Pehlivan, "Bu bağlamda kolluk kuvvetlerinin geçmişine baktığımızda Oğuz türesine kadar dayandığını görürüz. Daha sonraları ’Şubaşı’ diye tabir edilen bir yapı oluşmuştur. Osman Bey, Karahisar’ı fethettiğinde oğlu Orhan Beye oranın yönetimini devrediyor ve Gündüz Alp’in Subaşı olarak ataması gerçekleştiriliyor. Gündüz Alp bugünkü anlamda ilk emniyet amiri olduğu kabul edilmektedir. Yıllar içerisinde dünyadaki değişimler ve gelişimler neticesinde 1829 yılında Londra Metropolitan Polis Teşkilatı kurulduktan kısa sayılabilecek bir süre sonra 1845 yılında Osmanlı Devletinde Türk Polis Teşkilatı kuruluyor. Türk Polis Teşkilatı kurulduğunda, o günün şartlarında devlet ve millet gelenekleriyle örtüşen oldukça özgün bir ’Polis Nizamnamesi’ çıkartıldığını görüyoruz.3O günden bugüne kadar 1900’lü yılların başı ve cumhuriyet döneminde yapılan düzenlemelerle, Türk Polis Teşkilatı giderek daha da yapısal, kurumsal ve sağlam bir temele oturtularak bugünlere kadar gelmiştir. Türk Polis Teşkilatı, kardeş kurumlar olan Jandarma Teşkilatı ve Sahil Güvenlik Teşkilatı ile birlikte, koordinasyon ve işbirliği içinde ülkemizin huzuru, güvenliği ve esenliği için çok büyük hizmetler vermektedir" dedi. "Teftiş birimlerimizin de önleyici hizmetleri bulunmaktadır"
Konuşmasında, dünyada ve Türkiye’de suç çeşidi artarken, personelin veya sistemin bütünüyle denetlenmesinin büyük önem arz ettiğine değinen Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bu denetlemenin sadece hataların ortaya çıkartılması olarak da anlaşılmaması gerekiyor. Kolluk birimlerimizin önleyici hizmetlerinin olduğu gibi teftiş birimlerimizin de önleyici hizmetleri bulunmaktadır. Gerek disiplin bağlamında gerek iş ve işlemlerin yerine getirilmesi bağlamında hatalar ortaya çıkmadan rehberlik etmek, bilinçlendirmek, var olan bilgileri pekiştirmek önemlidir. Bunu da müfettişlerimiz yapmakta. Soruşturma ve genel teftiş vesilesiyle illerimize yapmış olduğunuz her ziyaret, teşkilatın birimlerine ve birimlerin çalışmalarına da ışık tutuyordur diye düşünüyorum. Bu yapıcı ve rehberlik edici yaklaşım, işlerdeki verimi giderek arttıracaktır."
Mersin’in, Anadolu’nin doğudan Akdeniz’e açılan kapısı konumunda olduğuna işaret eden Vali Pehlivan, " Akdeniz’in turkuazıyla, Torosların yeşilinin adeta harmanlandığı, nüfus ve ekonomik anlamda sektörel çeşitliliğinin fazla olduğu ve nüfusunun 2 milyon bandında bulunduğu, sektörel anlamda da ülkemizin ekonomisine en çok değer katan illerden biri konumundadır. Bu kozmopolit yapı asayiş hizmetlerini de yoğunlaştırıyor. Geçmişten bugüne ilimizde özellikle Akdeniz ilçemizde terörle mücadele başta olmak üzere bütün diğer asayiş ve güvenlikle ilgili hususlarda çok yoğun mücadeleler olmuş. Bu mücadele kesintisiz devam ediyor. İlimizde emniyetle ilgili akla gelebilecek bütün başlıklarda, yurdumuzun genelinde olduğu gibi başarılı hizmetler, operasyonlar gerçekleştiriliyor. Başta Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanımızın destekleri ve himayeleri, Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Jandarma Genel Komutanlığımız, Sahil Güvenlik Komutanlığımız ve taşrada valiliğin himayelerinde İl Emniyet Müdürlüğümüz, İl Jandarma Komutanlığımız ve Sahil Güvenlik Komutanlığımız, adli boyutuyla da adliyemizle de koordinasyon içerisinde bu hizmetler en etkin şekilde yerine getiriliyor. Bu alanda kat edilen mesafeler vatandaşımıza huzur ve esenlik olarak yansıyor. Bunun memnuniyetini hep birlikte yaşıyoruz" diye konuştu.
Programda, Teftiş Kurulu Başkanı İsmail Dalkılıç da bir konuşma gerçekleştirdi.
Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü toplantı salonunda yapılan seminerin açılışına Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek, polis baş müfettişleri ve polis müfettişleri katıldı.