USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Virüs salgını...

Dünya merakla bekliyordu... Ve tarih verildi

Virüs salgını...
12-02-2020 01:42
Google News

Son dakika haberi: Dünya merakla bekliyordu... Ve tarih verildi
Dünyayı sarsan koronavirüs ile ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor... Pekin'de salgın tedbirleri sıkılaşıyor... Teknoloji devleri tek tek çekiliyor! FED'den koronavirüs ile ilgili önemli açıklama. DSÖ, Çin'de çıkan yeni tip koronavirüsün yeni ismini duyurup virüsün aşısıyla ilgili son gelişmeleri paylaştı...Yeni tip corona virüsü 2019-nCoV nedeniyle ölenlerin sayısı 1018’e ulaştı. Dünya Sağlık Örtünü’nün verilerine göre vaka sayısı ise 43 bini aştı.İşte coronavirüs ile ilgili son gelişmeler...

 ÜST DÜZEY YETKİLİ GÖREVDEN ALINDI
Çin’in Wuhan kentindeki bir hayvan pazarından yayıldığı belirlenen virüsle mücadelede başarısız oldukları gerekçesiyle bazı üst düzey yetkililer görevden alındı.Wuhan’ın başkenti olduğu Hubei eyaletindeki sağlık komisyonunun başkanı ve bölgede faaliyet gösteren Kızıl Haç’ın direktör yardımcısının da işini kaybeden isimler arasında olduğu belirtildi. Görevden alınan kişiler hakkında soruşturma başlatıldığı ve gerektirdiği takdirde Komünist Parti tarafından ceza verileceği açıklandı.

Hubei’de 103 kişinin öldüğü, bunun virüs patlak verdiğinden beri bir günde kaydedilen en yüksek rakam olduğu belirtildi. Eyalette ayrıca bir günde 2 bin 97 yeni vaka kaydedildi.

SOKAKLARA KAMYONLARLA DEZENFEKTAN SIKTILAR
Koronavirüsü salgını nedeniyle binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği Çin’de yüzlerce kamyon bir araya gelip sokaklara dezenfektan spreyi sıktı.

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüsü salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Binin üzerinde insanın hayatını kaybetmesine neden olan salgına karşı çeşitli önlemler alınmaya devam ediyor. İnsanların maske takmadan sokağa çıkmadığı ülkede zaman zaman ilginç görüntüler ortaya çıkıyor. Luoyang şehrinde yüzlerce kamyon bir araya gelerek, korona virüsüne karşı gece boyunca sokaklara dezenfektan sprey sıktı.

Görevliler, böylece, kenti virüsten arındırmayı amaçlıyor.

MASKE TAKMADI CANINDAN OLDU
Wuhan şehrinde yaşayan ve vücut geliştirme sporuyla ilgilenen 72 yaşındaki adam, "Ne olacaksa olsun" diyerek virüs nedeniyle maske takmayı reddetti. Virüs kapan yaşlı adam 6 Şubat'ta hayatını kaybetti. 2003 yılında emekli olduktan sonra 56 yaşında vücut geliştirme sporuyla ilgilenen Qiu Jun, birçok dalda vücut geliştirme şampiyonu ödülüne layık görülmüştü.Genellikle Wuhan'daki Zhongshan Park'ta antrenman yapan yaşlı adam, virüsün ortaya çıktığı ve salgının yayılmaya başladığı dönemde kendisini ziyaret eden ailesi tarafından maske takması ve gerek olmadıkça dışarıya çıkmaması yönünde ikaz edildi. Ancak, yaşlı adam ailesinin uyarılarına "Kimse maske takmazken benim maske takmam nasıl görünür" diyerek karşı çıktı ve maske takmadı. Ancak yaşlı adamın bir süre sonra ateşi çıktı ve götürüldüğü hastanede yapılan test sonucu virüs tespit edildi. Bir süre müşahede altında kalan yaşlı adam, daha sonra 6 Şubat'ta virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

'VİRÜSÜ 4 KITAYA YAYDI'
Dünya bu iddia ile çalkalanıyor. İngiliz iş insanı ölümcül yeni tip coronavirüsünü 4 kıtaya yaymış olabilir. İngiltere'den Alplere tatil yapmaya giden orta yaşlı bir İngiliz iş insanı, günümüzde uluslararası seyahatin kolaylığının, Çin'de ortaya çıkan yeni tip coronavirüsünü takip etmek ve önlemek adına verilen küresel çabaları nasıl zorlaştırdığını gözler önüne serdi.Coronavirüsün farkında olmadan yayılmasına neden olan ‘süper bulaştırıcı’ olarak adlandırılan kişinin kimliği açıklandı. 53 yaşındaki Steve Walsh adlı iş insanının Singapur’daki bir konferansta virüsü kaptığı açıklandı. Steve Walsh isimli iş insanı, farkında olmadan yeni tip coronavirüsünün Avrupa'ya yaymış olabileceğinin anlaşılmasından hemen sonra dünya çapında ilgi odağı oldu. İşte Walsh'un inanılmaz coronavirüsü hikayesi...

Walsh, ocak ayında Singapur'da gittiği iş seyahatinde virüs kaptı, ardından Fransa Alplerine kayak tatili yapmaya gitti. Walsh'ın hastalığın tanısından önce yaptığı bu gezilerin farkında olmadan virüsün yayılmasına vesile olmuş olabileceği konuşuluyor.İş insanı ismi dünya çapında konuşulmaya başlayınca açıklama yaptı. Walsh, "Ulusal Sağlık Servisine yardımları ve bana çok iyi baktıkları için teşekkür ediyorum. Şu an tam anlamıyla iyileştim umarım coronavirüsü ile enfekte olan diğer hastalarda kısa zamanda sağlıklarına kavuşur."

Mont Blanc bölgesindeki bir tatil merkezi olan Contamines-Montjoie'deki dağ evinde, iş insanı Walsh ile kalan 5 İngiliz'e (aralarında 9 yaşındaki bir çocuk da var) de virüs teşhisi konuldu. Aynı tatil merkezinde kalan bir adam daha İspanya adası Malarco'daki evine döndüğünde virüs semptomları nedeniyle hastaneye başvurdu ve test sonuçları pozitif çıktı.Fransız sağlık otoriteleri aynı merkezde kalan 61 çocuk ve aile üyelerini coronavirüsü testinden geçirdi ve neyse ki test sonuçları negatif çıktı. Walsh 28 Ocak'ta uçakla İngiltere'ye döndü. Walsh'ı taşıyan havayolu şirketi uçakta kaç kişinin olduğunu açıklamadı, ancak iş insanının yanında oturan tüm yolcularla temasa geçtiğini söyledi.

Walsh, virüse maruz kaldığını fark ettiği anda doktoruyla ve halk sağlığı yetkilileriyle konuştuğunu açıkladı. "Hiçbir belirti göstermeme rağmen hastanede izole bir odaya gitmem ve daha sonra evde talimat verildiği gibi kendi kendine izole olmam önerildi. Tanı doğrulandığında ise hastanede karantina altına alındı" dedi.

‘SÜPER BULAŞTIRICI’ NE DEMEK?
Son 20 yılda yapılan çalışmalar sonucunda her 5 kişiden bir kişi koronavirüs tipi rahatsızlıkları daha hızlı bulaştırıyor. Steve Walsh örneğinde olduğu gibi 'Süper Bulaştırıcılar', temasa geçtiği kişilere koronavirüs tipi rahatsızlıkları çoğunluktan daha hızlı bulaştırıyorlar. Bu kişilerin nasıl daha hızlı hastalık bulaştırdıkları ve tespit edilebilecekleri henüz bilinmiyor.

VİRÜSÜN YENİ iSMİ BELLİ OLDU
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Çin'de çıkan yeni tip koronavirüse (2019-nCoV) "Covid-19" adının verildiğini duyurdu.

Ghebreyesus, Örgütün Cenevre'deki merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Şimdi hastalık için bir adımız var ve bu Covid-19" dedi.

"Coğrafi bir yere, bir hayvana, bir bireye veya bir grup insana atıfta bulunmayan, aynı zamanda telaffuzu mümkün ve hastalıkla bağlantılı bir isim bulmalıydık." diye konuşan Ghebreyesus, virüse yeni isim verilmesinin "yanlış veya damgalayıcı" olabilecek diğer adların kullanılmasını önlemek için önemli olduğunu vurguladı.

Ghebreyesus, ayrıca yeni ismin gelecekteki tüm koronavirüs salgınları için standart bir format olarak kullanılma fırsatı vereceğine dikkati çekti.

"İLK AŞI 18 AYDA ÇIKABİLİR"
Virüsün yayılmasını önlemek için tüm ülkelere "mümkün olabildiğince agresif" mücadele vermesi çağrısında bulunan Ghebreyesus, virüse karşı geliştirilecek ilk aşının da 18 ayda tamamlanabileceği bilgisini paylaştı.
24

Ghebreyesus, "Bu yüzden bugün mevcut silahları kullanarak elimizden gelen her şeyi yapmalıyız." ifadesini kullandı.

Bilim insanları koronavirüs hakkında "karışıklık ve damgalanmadan" kaçınmak için DSÖ'ye resmi bir isim verme çağrısında bulunuyordu.

FED'DEN KORONAVİRÜSE YAKIN TAKİP
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Çin'den yayılarak küresel ekonominin geri kalanını etkileyebilecek koronavirüsü ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirdi. Powell'ın, ABD Kongresi'nin Finansal Hizmetler Komitesi’nde iki gün sürecek yarıyıllık Para Politikası Raporu'na ilişkin sunumu başladı. Sunumun ilk gününde Powell, geçen yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik faaliyetlerin ılımlı bir hızda arttığını ve iş gücü piyasasının güçlendiğini, ABD ekonomisinin geçen yaz yoğunlaşan küresel karşı rüzgarlara karşı dirençli olduğunu söyledi.

"Enflasyonun yüzde 2'ye yaklaşmasını bekliyoruz"
Ülkedeki enflasyonun oranının düşük ve istikrarlı bir seyir izlediğini bildiren Powell, ancak yüzde 1,6 olan enflasyon oranının Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) hedeflediği yüzde 2 seviyesinin altında seyretmeye devam ettiğini dile getirdi. Powell, "Önümüzdeki birkaç ayda enflasyonun yüzde 2'ye yaklaşmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Powell, ABD'nin gayri safi yurt içi hasılasının da geçen yılın ikinci yarısından itibaren ılımlı bir oranda arttığına işaret ederek, "Tüketici harcamalarındaki büyüme önceki güçlü artışlarının ardından yıl sonuna doğru ılımlı bir seyir aldı. Ancak ekonomik temeller hane halkı harcamalarının sabit kalmasını destekliyor." dedi.

Ekonomik görünüme yönelik riskler devam ediyor
"Ekonomik görünüme yönelik riskler devam ediyor"
Yatırımların ve ihracatın yılın ikinci yarısından itibaren zayıfladığına dikkati çeken Powell, bu durumun diğer ülkelerde durgunlaşan büyümeyi ve ticari gelişmeleri büyük ölçüde yansıttığını ifade etti. Powell, "Ticaretteki bazı belirsizlikler son dönemde azalırken ekonomik görünüme yönelik riskler devam etmekte. Özellikle, Çin'den yayılarak küresel ekonominin geri kalanında sıkıntılara neden olabilecek koronavirüsü yakından takip ediyoruz." diye konuştu.

Mevcut duruş ekonomideki görünümü destekliyor
"Mevcut duruş ekonomideki görünümü destekliyor"
Para politikasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Powell, geçen yıl temmuz, eylül ve ekim toplantılarında faiz oranını yüzde 1,5-1,75 aralığına çektiklerini hatırlattı. Powell, "FOMC, para politikasındaki mevcut duruşun devam eden ekonomik büyümeyi, güçlü iş gücü piyasasını ve Komite'nin yüzde 2'lik enflasyon hedefini destekleyeceğine inanıyor. Ekonomiye ilişkin veriler bu görünümle büyük ölçüde tutarlı olduğu sürece, para politikasının mevcut duruşu buna uygun kalmaya devam edecektir. Tabii ki politika önceden belirlenmiş bir rota değildir. Eğer bakış açımızın yeniden değerlendirilmesine neden olacak gelişmeler olursa, buna göre yanıt veririz." dedi.

PEKİN'DE SALGIN TEDBİRLERİ SIKILAŞIYOR
Çin’in başkenti Pekin’de yeni korona virüsü salgını nedeniyle alınan tedbirler artırılıyor. Pekin’de yaşayanlar, uzatılmış bayram tatilinin ardından 3 Şubat günü iş başı yapsa da birçok kurum ve şirket, personelinin evden çalışmasını teşvik etmeyi sürdürüyor. Bunun yanı sıra tatil esnasında Pekin’den ayrılmış olanlardan da 14 gün süreyle evlerinde kalmaları isteniyor.

Bahar Bayramı tatilinin 30 Ocak’ta sona ermesi planlanırken, ülkenin birçok kentinde tatil 2 Şubat tarihine uzatılmıştı. Pekin Belediyesi, salgının kontrol çalışmalarının etkilenmemesi için 9 Şubat’a dek personelin mümkün olduğunca teşvik edilmesi gerektiğini duyurmuştu.

Çin’in tüm başlıca idari birimlerinin yanı sıra 24 ülkeye yayılan virüs karşısında yerel düzeylerdeki tedbirler de sıkılaştırıldı. Başkent Pekin ile ülkenin sanayi ve finans merkezi Şanghay’da insan ve araç hareketliliği sıkı kontrollere tabi tutulurken, maske takma zorunluluğu getirilmesi gibi önlemlere başvuruluyor.

Yerel yönetimler ise yeni korona virüsünün bayram tatili sonrasında kente dönenler aracılığıyla daha çok yayılmasını kısmi tecrit uygulamalarıyla önlemeyi amaçlıyor. Nüfusu 20 milyonun üzerinde olan Pekin'de sitelere girişlerde denetimlerin sıkılaştırıldığı, diğer yerleşimlerden kente girişlerde ise kayıt sistemi uygulandığı belirtildi. Pekin’de kısmi tecrit uygulamaları altında yolların boş olması, dışarı çıkanların neredeyse tamamının maske takması dikkat çekiyor.

Tedbirler kapsamında son iki hafta içinde Hubei eyaletini ziyaret etmiş kişiler evlerinden çıkmamaya teşvik edilirken, hastalarla yakın temasta bulunmuş kişilerin ise karantina altında tutulacağı ifade ediliyor. Kent sakinlerinin bir araya gelme ihtimallerini azaltmak amacıyla kültürel ve sportif tesislerin de kapatıldığı belirtildi.

Ayrıca, kuryelerin apartman ve sitelere girişlerine sınırlar getirildi. Çinliler salgın nedeniyle evlerinden çıkmazken, günlük ihtiyaçların tedarikinde internet üzerinden yapılan alışverişler hayati önem taşıyor. Büyük kentlerin farklı noktalarındaki sitelerin kapılarının önünde araçlarıyla posta dağıtan kuryelerin biriktiği gözlemleniyor.

Pekin’de şu ana kadar 342 yeni korona virüsü vakası görülürken, hastalık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e çıktı. Şanghay’da ise 13 bin site ve yerleşkede kısmi tecrit tedbirlerinin uygulamaya sokulduğu aktarıldı. Şu ana kadar 302 vakanın tespit edildiği kentte hastalık nedeniyle 1 kişi yaşamını yitirdi.

Pekin’deki bir tercüme şirketinde çalışan Zhang Weiwei, salgının günlük işlerine büyük etki getirdiğini söyledi. Çinli genç, ‘‘Daha önce bazı çeviri işlerini ofiste veya dışarıda yapıyorduk, ancak şimdi hükümetin halka yaptığı dışarı mümkün olduğunca az çıkılması yönündeki uyarı nedeniyle tüm işlerimizi evden yapmaya çalışıyoruz. Dışarı çıktığımda sadece markete gidiyor, alışverişimi yapıp hemen eve dönüyorum. Haberlere bakınca son günlerde Hubei dışındaki vakaların azaldığını görüyorum. Ülkemizin salgının üstesinden geleceğine inanıyorum’’ ifadelerini kullandı.

Pekin’de yaşayan Xin Yuhui adlı Çinli kadın ise kısmi tecrit ortamının günlük hayata etkilerini, ‘‘Salgının ortaya çıkmasından sonra hükümet kalabalık ortamlardan kaçınılması uyarısında bulundu. Bu yüzden ben de şu an otobüs ve metroya binmemeye çalışıyorum. Sebze ve meyve alırken de markete gitmek yerine artık internet üzerinden alışverişi tercih ediyorum’’ ifadeleriyle dile getirdi.


TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ TEK TEK ÇEKİLİYOR
Dünyayı alarma geçiren ve Çin'de şimdiye kadar binden fazla kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs (2019-nCoV) salgını, dünyanın en önemli mobil teknoloji fuarı Mobil Dünya Kongresi'nin (MWC) yapılmasını riske attı.İspanya'nın Barselona kentinde 24-27 Şubat'ta gerçekleştirilecek MWC'ye, koronavirüs salgını dolayısıyla katılmama kararı alan şirketlerin sayısı 10'u buldu. Teknoloji devleri LG, Ericsson, Nvidia, Amazon, Sony, NTT Docomo, Gigaset ve Umidigi'nden sonra bugün de ABD'li Intel ve Çinli firma Vivo, MWC'ye katılmayacağını açıkladı.

Şirketler, "çalışanlarının ve müşterilerinin güvenliğinin her şeyden daha önemli olduğunu" belirterek, her yıl katıldıkları MWC'ye bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle iştirak etmeyeceklerini duyurdu. MWC'ye katılımlarını iptal eden şirketlerin toplam stant alanının, fuarın yüzde 10'undan fazlasını kapsadığı belirtiliyor.

İspanyol basını, Vodafone ve Deutsche Telekom gibi sektörün önde gelen firmalarının MWC'ye katılımlarını "ciddi bir şekilde gözden geçirdiğini" yazarken, yeni iptallerin olması halinde MWC'nin yapılmasının riske girebileceğini iddia etti.

"GEREKLİ TÜM TEDBİRLER ALINDI"
İspanyol hükümeti ve Katalonya yerel yönetimi temsilcileri ile Dünya GSM Birliği (GSMA) yetkilileri, MWC'nin Barselona'da yapılması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını belirterek, etkinliğin iptali veya başka bir tarihe ertelenmesi olasılığının bulunmadığını kaydetti.MWC'nin organizatörü GSMA, koronavirüs salgınına karşı geçen hafta bazı tedbirler açıkladı. Çin'in Hubey eyaletinden gelenlerin Barselona'daki fuar alanına alınmayacağını bildiren GSMA, Çin'den gelenlerin de 14 gün öncesine kadar Hubey'de bulunmadıklarını kanıtlayan belgeleri göstermek zorunda olduklarını duyurmuştu.

GSMA'DAN TAVSİYELER
MWC'de, konferans salonlarında her konuşmacıda mikrofonun değiştirilmesi kararı alan GSMA, koronavirüs salgınına karşı katılımcılara "el sıkışarak selamlaşma yapılmaması" gibi bazı tavsiyelerde bulunmuştu. MWC için yaklaşık 200 ülkeden 100 binden fazla profesyonel katılımcıya 2006'dan bu yana ev sahipliği yapan Barselona, bu etkinlikten dolayı 450 milyon avrodan fazla ekonomik gelir ediyor.

TURİZM SEKTÖRÜNDE ENDİŞE
Bazı büyük şirketlerin MWC'ye katılmama kararından dolayı kentteki otellerde iptallerin başladığı ve turizm sektörü temsilcilerinin bundan endişe duyduğu belirtiliyor. Bu arada, İspanya'da mevcut durumda biri ülkenin güneybatısındaki Kanarya Adaları, diğeri de doğudaki Balear Adaları bölgesinde olmak üzere tespit edilmiş 2 koronavirüs vakası bulunuyor.

Almanya ve Fransa'da koronavirüs vakası tespit edilen kişilerle temas ettikten sonra İspanya'ya gelen söz konusu 2 kişiden biri Alman, diğeri de İngiliz vatandaşı. Her 2 kişinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtiliyor.

GÜNEY KORE'DEN SEYAHAT UYARISI
Güney Kore, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan ve diğer kent, bölge ve ülkelere yayılan yeni tip koronavirüs (2019-nCoV) salgını nedeniyle vatandaşlarına Çin ana karası dışında Tayvan, Japonya, Malezya, Vietnam, Tayland ve Singapur'a seyahat etmekten kaçınmaları tavsiyesinde bulundu.

Yonhap ajansının haberine göre, dünyada hızla yayılan virüsü kontrol altına almak için Seul hükümeti, halktan Japonya, Tayvan, Malezya, Vietnam, Tayland ve Singapur'a seyahatlerini sınırlamalarını istedi. Sağlık ve Refah Bakanı Yardımcısı Kim Gang-lip, basına yaptığı açıklamada, "Tedbir, yeni tip koronavirüsün Çin'in yanı sıra üçüncü bir ülke aracılığıyla Güney Kore'ye girişini önleme çabalarının bir parçası." dedi. Dünya Sağlık Örgütü pazar günü yayımladığı raporda Tayvan ve beş ülkeyi, yeni tip koronavirüsün toplumda yayıldığı düşünülen yerler olarak tanımlamıştı.

ÇİN’İN KORONAVİRÜS SALGINI İLE İMTİHANI
Ticaret savaşları, Hong Kong’da uzun süredir yaşanan protestolar ve Tayvan seçimleri ile devam eden kritik süreç Çin’in küresel rekabette dönüşen rolüne önemli etkilerde bulunurken bir anda patlak veren virüs salgını Çin'i sistemik bir tecride tabi tutmuş görünüyor. Bir yandan virüs salgını ile cebelleşen Çin, diğer yandan salgının ortaya çıkardığı ekonomik, politik ve sosyolojik sorunlarla mücadele etmek zorunda.

Çin’de başlayan yeni tip koronavirüs salgını sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı artarken alınan önlemlerden dolayı ülkede günlük hayat kilitlenmiş durumda. Ortaya çıkan krizin Çin’e yönelik etkileri hususunda tartışmalar sürüyor. “2019nCoV”, “yeni koronavirüsü” gibi isimlerle bahsedilen virüs, Çin Ulusal Sağlık Komisyonu tarafından geçici olarak “yeni koronavirüs zatürresi” olarak adlandırıldı.

Hubei eyaletinde yer alan Wuhan şehrindeki “Huanan” isimli bir deniz ve et ürünleri pazarından kaynaklandığı düşünülen yeni virüsün, daha önceki yıllarda salgına neden olan SARS ve MERS gibi korona tipi virüs ailesine mensup olduğu belirtiliyor. SARS ve MERS’e göre daha hızlı yayılan mevcut koronavirüsün öldürücülüğü ise önceki virüs salgınlarına göre düşük. Uzmanlar söz konusu virüsün öldürücülük oranını yüzde 2.0 ile 3.1 arasında tahmin ediyorlar.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) salgının başlarında bir süre çekimser kalması ve ardından “küresel acil durum” ilan etmesi dikkatleri çekerken, Çin ise başta Hubei eyaleti olmak üzere çok sıkı önlemler uyguluyor. Özellikle Wuhan ve çevresindeki şehirler sıkı bir karantina altında. Bu söz konusu karantinaların da dereceleri var. En sıkı karantina, salgının merkezi olduğu düşünülen Wuhan şehrinde uygulanıyor.

Virüs salgını ile ilgili aşı üretme çalışmaları devam ediyor ancak ilk testlerin en erken iki ya da üç ay içinde yapılabileceği belirtiliyor. Çin salgın nedeniyle büyük bir seferberlik ilan ederken Wuhan şehrinde çok kısa süre içinde inşa ettiği Huoshenshan ve Leishenshan isimli hastaneler mobilizasyonun boyutlarını gösteriyor.

ÇİN, KORONAVİRÜS TECRİDİ ALTINDA
Virüs salgını sonrasında özellikle ABD’nin büyük bir acele ile uyguladığı seyahat kısıtlamaları ve ABD devlet ricaline mensup kişilerin salgın ile ilgili kullandığı söylem, Çin tarafında büyük bir rahatsızlığı tetikledi. Yakın bir zamanda “ilk aşama anlaşma” ile geçici de olsa bir ateşkes imzalamış olan iki gücün virüs salgını nedeniyle ilişkilerinin yeniden bozulduğu görülüyor. ABD’de öğrenim gören binlerce Çinli öğrenci yeni yıl tatili için geldikleri ülkelerinde mahsur kalırken benzer bir durum Avustralya örneğinde de yaşanıyor.Çin, seyahat kısıtlamalarını kendisine yönelik bir tecrit olarak algılıyor. ABD’yi panik ve korku meydana getirmekle itham eden Çin, zamanın “yaftalama değil dayanışma zamanı” olduğu hususunu da sık sık vurguluyor. Çin Dışişleri Bakanlığı “Makul karantina önlemlerini anlıyoruz. Seyahatlere gereksiz yere müdahale eden aşırı önlemlere karşıyız” açıklamasını yaparken, ABD’nin şimdiye kadar virüs salgını ile mücadele için Çin’e somut bir yardım sunmadığının altını çiziyor.

Çin Dışişleri tarafından ABD’nin personelini Wuhan’dan ilk çeken ülke olduğu özellikle vurgulanarak panik ve korku ortamı oluşturduğu dile getiriliyor. Wuhan, Çin için herhangi bir şehir değil, ülkenin merkezinde yer almakla beraber endüstri ve ulaşım açısından da önemli bir kavşak noktası. Şu ana kadar 60'tan fazla ülke Çin’e seyahat kısıtlamaları getirirken, çok sayıda havayolu şirketi de uçuşlarını askıya almış durumda.

Adeta sistematik bir hale gelmiş olan izolasyon meselesi Çin tarafında derin bir hayal kırıklığı doğurmuş görünüyor. Ayrıca ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tartışmalarını da yeniden alevlendirmiş durumda. Özellikle yeni virüsün “Çin virüsü” veya “Wuhan virüsü” şeklinde adlandırılması Çin cenahında tepkiye neden oluyor. Batı basınında çıkan “Asya’nın hasta adamı” şeklindeki yorumlar bu tepkiyi derinleştiriyor. Danimarka’da bir gazetenin Çin’in bayrağında bulunan beş yıldızı virüs benzeri figürlerle değiştirmesi büyük tepki toplarken Çin’in öfkesi giderek sertleşiyor.

Bununla beraber gerek ABD’de gerekse Avrupa’da benzeri yorumların çoğalması ve Çin’e yönelik kısıtlamaların artması dikkat çekiyor. Çin’in ABD Büyükelçisi Cui Tiankai’nin “Çin ve ABD ‘siyasi virüse’ karşı korunmalı” şeklindeki uyarısı da gerginliğin boyutunu göstermesi açısından önemli.

SALGININ EKONOMİK, POLİTİK VE SOSYOLOJİK BOYUTLARI
Virüs salgınının ortaya çıkmasıyla beraber en çok merak edilen konuların başında Çin’in ekonomik büyümesi geliyor. Uzmanlar 2020 yılının ilk çeyreğinde Çin’in ekonomik büyümesinin yüzde 4,5 ila yüzde 5,5'te seyredeceği hususunda hemfikir. Eğer salgınla mücadelede toparlanma meydana gelirse ikinci ve üçüncü çeyrekte bir çıkış yakalanabilir mi, sorusunun cevabı ise henüz belirsiz.

Bu arada Çin, salgın nedeniyle ekonomide yavaşlama korkusu ortaya çıkan şirketlere bol likidite sağlamak ve borç verme oranlarını azaltmak için bir dizi önlem açıkladı ve piyasalara 1.2 trilyon yuan tutarında destek sağlayacağını duyurdu. Fakat tabiri caizse dünyanın fabrikası konumundaki Çin’de milyonlarca insanın karantina altında olması hem üretimde hem de tüketimde ciddi düşüşlere neden olacak gibi görünüyor.

Birçok küresel marka, şubelerinin bir kısmını ya da tamamını geçici olarak kapatmak zorunda kalırken Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde bulunan dev şirketler parça sorunları nedeniyle üretime ara vermiş durumda. Bununla beraber Çin’in petrol talebinde yaşanan daralma petrol fiyatlarında bir düşüş eğilimini tetiklemiş görünüyor. Küresel tedarik zincirlerinin göreceği olası zararlar ve Çin’in dünya ekonomisine katkısı hesaba katıldığında önümüzdeki dönemde küresel ekonomi açısından resesyona dönüşebilecek bir süreç yaşanabilir.

Virüs salgını ile mücadele konusunda yaşanan yönetişim problemleri ve detaylı bir salgınla mücadele planının eksikliği, Çin kamuoyunda “online platformlar” üzerinden gelişen bir kamusal öfkeyi de harekete geçirmiş durumda. Özellikle virüs salgını konusunda erkenden uyarılarda bulunan ve bu nedenle polis tarafından sorgulanan Doktor Li Wenliang’ın virüs salgını ile mücadele ederken hayatını kaybetmesi Çin’de sosyal medya üzerinde büyük bir öfke seline dönüştü. Bu durum ülkede yaşanan halk sağlığı krizini Çin yönetimine yöneltebilecek bir dinamiği harekete geçirir mi bilinmez, fakat küresel hedefleri olan ve yükselen güç söylemi ile hareket eden bir yönetim için “güven aşındırıcı” bir rol oynayabilir.

Bir başka önemli husus da Çin’de virüs salgını üzerinden bölgeler arasında gelişen ayrıştırıcı gerilim. Çin’de son dönemlerde ulusal birliği tahkim eden milliyetçi bir damar belirirken, virüs salgını kapsamında alınan önlemler bir panik dalgası eşliğinde “biz ve öteki” ayrışmasını derinleştirerek toplumsal dayanışma duygusunu zayıflatabilir. Bu nedenle yönetimin önümüzdeki dönemde özellikle ulusal birlik meselesiyle ilgili daha yoğun hamleler yapması beklenebilir.

ÇEVRELEMEDEN TECRİDE, KÜRESEL REKABETİN SEYRİ
ABD ve Çin arasında kalıcı hale gelen rekabet ise virüs salgınının gölgesinde de olsa devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Çin Komünist Partisi’ni (ÇKP) “zamanımızın asıl tehdidi” şeklinde tanımlamasının ardından Savunma Bakanı Mark Esper’ın Rusya ve Çin’i “uluslararası düzeni ve kuralları yeniden yazmaya çalışan revizyonist güçler” olarak tanımlaması rekabetin hız kesmediğini gösteriyor.

Bütün bunlara ek olarak FBI Direktörü Christopher Wray’in Çin’i “ABD için en büyük adli tehdit” olarak tanımlaması ve Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un, virüs salgınının Amerikalıların işlerini yeniden almalarını hızlandıracağını söylemesi, Pekin yönetiminde Çin’e yönelik bir tecrit söyleminin giderek güçlendiği hissiyatını oluşturması beklenebilir. ABD tarafında kristalize olan bu söylem, Çin’e yönelik “çevreleme iştiyakının” tecride varan bir yaklaşıma evrildiğine işaret edebilir.

Diğer yandan Çin’in ABD ile yakın zamanda imzaladığı “ilk aşama” anlaşması kapsamında verdiği taahhütlerle ilgili esneklik talep edebileceğini söylemek mümkün. Bu noktada Çin’in en azından tarifelerin bir kısmının kaldırılmasının da konu olabileceği bir müzakere sürecini talep etmesi olası, fakat ABD Başkanı Trump’ın danışmanı Peter Navarro’nun, koronavirüs salgını ekonomik büyümesine zarar verse bile ABD’nin Çin’e yönelik gümrük tarifelerini uygulamaya devam edeceğini özellikle vurgulamasını not etmek gerekiyor.

Sonuç olarak virüs salgını sadece Çin’i ilgilendiren bir sağlık tehdidi değil aynı zamanda küresel bir mesele. Bununla beraber salgın özellikle küresel ekonomi açısından ciddi sonuçları olabilecek bir potansiyele sahip. Dünyanın fabrikası olarak nitelendirilen Çin’in işlemediği ve küresel tedarik zincirlerinin bozulduğu bir senaryo ekonomik açıdan bu derece iç içe geçmiş bir küresel dünyada öngörülemeyen sonuçlara yol açabilir.

Bugün itibarıyla resmi rakamlara göre 40 binden fazla insanın enfekte olduğu ve binden fazla insanın hayatını kaybettiği virüs salgını yayılma belirtileri gösteriyor. Vakaların çoğunluğu Çin’de görülmekle beraber şu ana kadar 25 ülkede doğrulanmış vaka/vakalar mevcut. Bu noktada Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ve tüm ülkelerin küresel salgınlara karşı topyekûn bir mücadeleye hazır olması, salgının merkezine bakılmaksızın gereken önlemleri alması ve bu tarz aciliyet gerektiren sağlık meselelerinin stratejik ve ideolojik kaygılardan ayrıştırılması önem arz ediyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ