"14 MADDELİK DEKLARASYONDA DOLMABAHÇE MUTABAKATININ İZDÜŞÜMLERİ VARDIR"
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Vural, karşılaşılan bütün sorunların sebebinin AK Parti'nin yanlış politikaları olduğunu savundu. Vural, "14 maddelik bildiriyle üniter yapıyı değiştirme cüretine kalkışıyorlar. Silahlı ve siyasi kalkışma devam etmekte. Kürdistan'ı, ayrı bir devlet oluşturmayı, bölünmeyi açıkça ilan etmişlerdir. Bu aymaz açıklamaların hiçbir hükmü yoktur. Türkiye Cumhuriyeti devletinde gecekondu kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Öz yönetim, özerklik, açılım adı altında Kürdistan hayali kuranlara karşı milletimiz de tepkisini koyacaktır. 14 maddelik deklarasyonda Dolmabahçe mutabakatının izdüşümleri vardır" ifadelerini kullandı.
"İMRALI FİLMİN HANGİ KARESİNDE YER ALIYOR?"
"Siyasi ve silahlı kalkışma karşısında hem hukuku hem de Türkiye'yi yönetenleri göreve davet ediyoruz. Cumhuriyet savcıları ne yapıyor?" diye soran Vural, özerklikle başkanlık sisteminin aynı şeye hizmet edeceğini öne sürdü. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP'nin randevusunu iptal etmesinin ardından "Biz bir film senaryosu çeviriyor değiliz" açıklamasını hatırlatan Vural, "Sayın Davutoğlu bugüne kadar Çözüm Süreci'nde hangi filmi çeviriyordunuz? Bu filmin acılı meyvelerini bugün hendeklerde, dün şehit olan üç uzman çavuşumuzda acımasızca gördük. Bu filmi 'iyi film' diye millete izlettirmeye çalıştınız. Gelinen süreçte filmin sonu hüsrandır. Filmin devamını hangi kötü adamla sürdüreceksiniz? İmralı filmin hangi karesinde yer alıyor? Yabancı senaristler doğrultusunda hazırladıkları bu filme kendi dilleriyle cevap veriyorum. 'The end' olacak" dedi.
"SIRÇA KÖŞKLERDE OTURANLAR MECLİS'TE SİYASİ MÜCADELEYİ SÜRDÜRMELİDİR"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Vural, bir gazetecinin, "Genelde fezlekeler Mecliste dönem sonuna bırakılıyor. Bu dönem farklı bir uygulama bekliyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "'Evet. Benim askerim, polisim orada kurşunlanacak, özerklik talepleri dile getirilecek, hendek meşrulaştırılacak, Kürdistan talepleri dile getirilecek, teröristler, tetikçiler cesaretlendirecek, ondan sonra da bunun adına siyaset diyeceğiz. Böyle bir siyaset olmaz. Bu Siyasi Partiler Kanunu'na da aykırıdır. İvedilikle bu konuda hukuki anlamda tedbirlerin alınması gerekmektedir. Parlamentoya henüz yeni fezlekeler gelmiş değildir ama bundan sonraki süreç içerisinde, eğer benim askerim, polisim orada hendeklerle ilan edilen özerkliği canı pahasına engellemek için mücadele ediyorsa burada sırça köşklerde oturanlar da Meclis'te siyasi mücadeleyi sürdürmelidir. Gereken yapılmalıdır. Terörü, bölünmeyi meşru gösteren hiçbir siyasetin, siyasi ve hukuki meşruiyeti olamaz"