Restoran endüstrisinin yaşadığı bu değişimin analizini yapan KPMG, Y kuşağının adeta parmağında oynattığı sektörde, bilişim dünyasına doğan Z kuşağı etkisinin de görülmeye başlandığına dikkat çekiyor.
Y kuşağı tüm dünyada tüketici beklentilerini etkiliyor. Onları hayatın zorlukları pek ilgilendirmiyor. Doğal ve sağlıklı lezzetlere, yüksek kalite standartlarında ulaşmak istiyorlar. Bu yaklaşım restoran endüstrisini değişime zorluyor. Değişim ise inovasyonla geliyor. Peki, restoranlar bu kıyasıya rekabet ortamında nasıl farklılaşıyor? Değişimin yönünü ne belirliyor? Bu soruya KPMG araştırması yanıt verdi.
KPMG analizinde, menülerindeki spesiyal yemeklerin lezzetiyle, ürünlerin doğallığı, tazeliği ya da özgün olmasıyla rekabet eden restoran endüstrisinin, bu yarışta en güçlü silahının değişimi yönlendiren trendleri takip etmek olduğu belirtiliyor. Y kuşağının belirlediği yedi trend restoranların inovasyon stratejisini etkilerken, Z kuşağının etkisinin de yavaş yavaş görülmeye başladığına dikkat çekiliyor. İnovasyon stratejisinin kalbinde yatan yedi trend şöyle sıralandı:
DAHA SAĞLIKLI YEMEK SEÇENEKLERİ
Tüketiciler evde yemek yemeyi tercih ediyor. Eğer dışarıda yiyeceklerse daha sağlıklı ve az işlenmiş gıdaları tüketme eğilimi gösteriyor. Restoranlar beklentileri karşılamak için cazip fiyatlandırma ve pazarlama teknikleri uyguluyor.
ÖZELLEŞTİRİLMİŞ MENÜLER
Restoran zincirleri kalite standartlarını, hızını ve hizmet kalitesini artırmak için özelleştirilmiş menülere odaklanıyor. Ayrıca restoran işletmecileri, çeşitli kanunlar kapsamında zorunlu hale gelen etiket gereksinimleri çerçevesinde ürünlerinin kalori miktarını gösteriyor.
YEMEK SERVİS SEÇENEKLERİNDE ARTIŞ
Restoranlar, hazır yemekler de satmaya başlayan süpermarketlere karşı pazar payı kaybediyor. Ayrıca aynı hizmetleri sunan oyuncuların belirli bir lokasyonda artması olumsuzluklara neden oluyor.
TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Restoran zincirleri müşterilere uygun uygulamalar sunmak için sipariş, ödeme ve sadakat programları ile ilgili yeni teknolojiler geliştiriyor. Analistler, Google Glass ya da kalabalık barlarda müşterileri hızlı bir şekilde bulmak için yüz tanıma teknolojisi kullanımı gibi yaratıcı yöntemleri öngörüyor. Apple Pay gibi elektronik cüzdan çözümleri müşteri deneyimini kişiselleştiriyor.
ÇEVRE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Yükselen maliyetleri yönetebilmek için restoranlar gıda atıklarının azaltılmasına ve “Yeşil Restoran” akımına odaklanıyor. Özellikle Y kuşağının sürdürülebilirlik farkındalığının yüksek olması restoranları da çevreci olmaya zorluyor.
KÜRESEL MUTFAKLARA YÖNELİM
Küresel etnik mutfak tercihleri artıyor. Bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 80’i ayda en az bir kez etnik bir restoranda yemek yiyor. Bu nedenle restoran yatırımcıları işletmelerinde farklılaşmaya gidiyor.
Z KUŞAĞINA ODAKLANMA YAKLAŞIYOR
Restoranlar, sosyal medyayı çokça kullanan Y kuşağının dikkatini çekebilmek için rekabet ediyor. Ancak küçük gençler diyebileceğimiz Z kuşağı da ihmal edilmiş değil. Onlara odaklanma da sırada geliyor. Z kuşağı ne yiyecekleri konusunda kendileri karar vermeye başladıkça restoran seçmeye de başlıyor. Bu kuşak, yüksek teknolojili hizmet, daha yüksek müzik ve hareketli görseller talep ediyor. Restoranlar bu hedef kitleye uyum sağlamak ve değişiklik yapmak zorunda kalıyor.