Dünyanın hakkındaki gelişmelerini ilgiyle yakından takip ettiği yapay zekanın, radyolojide meme kanserinin erken teşhisinde çok küçük bulguları teşhis ettiği gibi zaman zaman çok büyük hatalar yaptığı ortaya çıktı. Yapay zekanın büyük tümör kitlelerini normal algıladığı, bazen ise memenin kendi dokusuna kanser raporu yazdığı belirtildi. 30 yıldır bu alanda uzman olan Türk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, “Meme kanseri cerrahisi geçirmiş, meme dokusu şekil değiştirmiş, ışın tedavisi hastalarımız var. Onların mamografilerini gördüğü zaman ‘bu kanser’ diyor ve rapora bu şekilde yazıyor. Halbuki radyolog bakarsa ameliyatın ve radyoterapinin oluşturduğu değişiklikler diye net bir şekilde söyleyebilir” dedi.
Türk Radyoloji Derneği (TRD) tarafından düzenlenen 44. Ulusal Radyoloji Kongresi-TÜRKRAD 2023, 21-25 Kasım tarihleri arasında Serik ilçesi Belek’teki bir otelde gerçekleştirildi. Bu yıl ana konusu “Tuzaklar ve İpuçları” ve yan konusu “Radyolojide Yenilikler” olarak belirlenen kongrenin bilimsel programında; radyolojinin her alt dalını içeren oturumların yanı sıra, görüntülemedeki yeni teknolojilere ait sunumlar, önemli diğer birçok başlık altında oturumlar yer aldı. Kongrede ilgi çeken bir konu ise radyolojide yapay zeka oldu. “Onun fikrini önemsiyoruz ama her zaman tamamen katılmak mümkün olmuyor”
Radyolojide yapay zekanın ortasında olduklarını belirten Türk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, dijital materyallerde görüntü üzerinde tanı koymaya çalıştıklarını ve bunda yapay zekanın bir yeri olduğunu aktardı. Örgüç şunları söyledi:
“30 yıldır meme radyolojisi yapıyorum. Son yıllarda bilgisayar destekli tanılar dediğimiz yapay zekanın ilkel forumları vardı. Onlar biraz daha gelişti. Aslında onları biz eğittik. Bu film kanserdir, bu normaldir diye öğrettik. Onlar giderek yüksek hacimde öğrendikleri bu verilerle yeni filmlere kendi fikirlerini söyleyebilir hale geldiler. Tabii ki yapay zekanın bir fikri var ve biz onun fikrini önemsiyoruz ama her zaman tamamen katılmak mümkün olmuyor. Çünkü yapay zeka hala yapay, doğal yöntemlerle onu desteklememiz gerekiyor.” “Kanser tedavisi gören kişiye de kanser teşhisi koyuyor”
Yapay zekanın zaman zaman meme kanserinin erken tanısında çok küçük noktaları fark ederek radyoloğu uyardığını ancak bazen ise vücuttaki büyük bir kütleyi tümör zannederek yanlış teşhis koyduğunu kaydeden Örgüç, “Meme kanserin erken tanısında çok küçük noktalar tarzında kireçlenmeler oluyor. O kireçlenmeleri biz ancak mamografide görüyoruz. O kadar küçük noktalar ki onlar, yapay zeka parlak nokta olduğu için, ‘ben parlak noktayı bulabilirim’ diyor ve gidip orayı işaretliyor ama bazen ciltteki bir bendeki küçük parlak noktalar var onu algılayamıyor. O beni de kanser zannedebiliyor. Bu küçük noktaları belki yorgunla, belki dikkatsizlikle gözümüzden kaçabilecekken bize, ‘şuraya bak’ diye bizi uyarıp yardımcı olabiliyor. Ancak bazen tam tersi örnekler var. Örneğin; meme kanseri cerrahisi geçirmiş, meme dokusu şekil değiştirmiş, ışın tedavisi alan hastalarımız var. Onların mamografilerini gördüğü zaman ‘bu kanser’ diyor ve rapora bu şekilde yazıyor. O kadının yerine kendinizi koyun, 3 sene önce ameliyat olmuşsunuz, kemoterapi, radyoterapilerinizi almışsınız ve yapay zeka sizde ‘tekrar kanser var’ deyince yaşanabilecek paniği ve üzüntüyü hayal bile edemiyorum. Halbuki radyolog bakarsa ameliyatın ve radyoterapinin oluşturduğu değişiklikler diye net bir şekilde söyleyebilir” ifadelerini kullandı. “Bize muhtaç”
Yapay zekanın büyük tümörlerde de yanıldığını aktaran Örgüç, “Yine çok büyük tümörler, ele gelen, dışarıdan gözle görünür hale gelen tümörleri bazen memenin kendisi zannettiği için bilemiyor. Biz filmlere iki yönlü bakabiliyoruz, o teker teker bakıyor. İkisini birleştiremiyor henüz. Hastanın fizik bulgularıyla da birleştiremiyor. Dolayısıyla bize muhtaç ama biz onu iyi bir yardımcı olarak görüyoruz. Yetkili ellerde yardımcı olarak kullanılırsa bize hizmet edecek diye düşünüyorum. En korktuğumuz nokta; bize sahip olması. Bu teknolojik gelişmelerde; tıpta olduğu gibi diğer alanlarda da çok önemli diye düşünüyorum. Bu uzun bir konu ve tahmin ediyorum önümüzdeki yıllarda daha fazla konuşacağız. Bazen iki meme tarafı eşit olmayabiliyor ve memeyi de kanser olarak algılayabiliyor. Doğanın kuralı simetri değil asimetri. Dolayısıyla asimetrik bir dokuyu tümör zannedebiliyor” diye konuştu.