İzmir'in Ödemiş ilçesinde ikamet eden bir kişi, 2013 yılında meydana gelen ticari ihtilaf yüzünden kendisine hakaret edip haksız eylemde bulunduğu öne sürülen kişiler hakkında dava açtı. Yapılan incelemede, davalılardan birinin dava açılmadan önce vefat ettiği ortaya çıktı.
Avukatına danışan davacı, bu kez, ölen kişinin mirasçıları hakkında Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, davalıya karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine hükmetti. Mahkeme, ölen davalının haksız eyleminden mirasçılarının sorumlu olmayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı kararı temyiz etti.
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Mirasçıların, ölen kişinin bütün alacak ve borçlarına karşı sorumlu olduğuna dikkat çekilen kararda, "Haksız eylem, 818 Sayılı (6091 Sayılı) Borçlar Kanunu uyarınca borcun kaynaklarından biridir. Haksız fiilden kaynaklanan borç, haksız eylemin vukuu tarihinden itibaren doğar. Haksız eylemi gerçekleştiren bu borçtan bütün mal varlığıyla sorumludur. Ölenin mal varlığı bütün hak ve borçlarıyla mirasçılarına geçer. Dolayısıyla, anılan borçtan mirası reddetmeyen mirasçılar da sorumludurlar. Şu durumda, davalıların murisinin haksız eylem işleyip işlemediği belirlenerek; işlemişse mirasçılarının uygun bir manevi tazminata mahkum edilmeleri gerekirken, yanılgılı gerekçeyle mirasçılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu yüzden bozulması gerekmiştir" denildi.
İHA