Türkiye Basketbol Ligi’nde geride kalan sekiz haftada aldığı beş galibiyetle beşinci sırada bulunan Potanın Timsahları, bu hafta evinde Karesi Spor’u ağırlayacak. Karşılaşma 18 Kasım Cumartesi günü saat 18:00’de Bursa Atatürk Spor Salonu’nda oynanacak.
-Bu sezon kadronuzu neredeyse tamamen yenilediniz. Bu, istediğiniz bir durum değildi, nasıl şartlar oluştu takımınızı kurma aşamasında?
Şemsettin Baş: Geçen sene kadromuzun bir bölümünü korumak istediğimizi dile getirmiştim. Altı – yedi kadar oyuncumuzu aramızda tutmak amacındaydık ama onlara akıllarına daha çok yatan teklifler geldi. Bu çok doğal... Onlar profesyonel düşünerek tercihlerini başka takımlardan yana kullandılar. İstemediğimiz bir şekilde geçen seneden dört kişi kaldık. İki yabancı oyuncumuz, kaptanımız Salih Uğraşan ve Erdem İlter ile yolumuza devam ettik. Spor hayatında olan şeyler bunlar…
-Geçtiğimiz sezon ile kıyaslayacak olursak şimdi ligin dinamiklerini, mevcut güç dengelerini nasıl buldunuz?
Şemsettin Baş: Bu sene biraz daha dengeli gibi görünüyor. Herkes herkesi yenebilir. Geçen sene bazı maçların senaryoları önceden belli olabiliyordu ama şimdi daha sürprize açık bir dönemde olduğumuza inanıyorum. Her an her şeyin değişebileceği zorlu ve yüksek kapasiteli bir ligde mücadele ediyoruz. Gerek ilk resmi maçlar olan Federasyon Kupası maçları gerekse ligde geride kalan haftalar bize bunu gösterdi zaten.
-Takımda yaşanan sakatlıklar size sezon başından beri bir hayli sorun teşkil etti. O konuda neler söylersiniz?
Şemsettin Baş: Bu sezon, sakatlıklar açısından benim hayatımın en kötü sezon başlangıcı oldu. Tuğberk Gedikli ve Ümit Türkoğlu’ndan hiç faydalanamadık. Üzerine Karlo Vragovic, Erdem İlter ve Ali Işık’ın sakatlıkları bizi sıkıntıya soktu. Neticede tam takım olamazsanız takım kimyasına da ulaşamıyorsunuz. Bir an önce toparlanıp aramıza katılmalarını dört gözle bekliyoruz…
-Bu sıkıntılar yaşanırken Federasyon Kupası’ndan önce Erbil Eroğlu, sezon devam ederken de Gurur Baybora’yı takıma kattınız…
Şemsettin Baş: Evet, sakatlıklardan ötürü bu takviyelere ihtiyacımız oldu. Erbil uzun yıllardır altyapılar ve A Takım seviyelerinde takip ettiğimiz, çok iyi bir genç oyuncu. Gurur da yeni aramıza katıldı. Bize en iyi şekilde katkı vereceklerine inanıyorum.
-Bu sezon geçen seneki yabancı oyuncularınız Karlo Vragovic ve Dejan Borovnjak ile yolunuza devam etmeyi seçtiniz. Belli ki onlara çok güveniyorsunuz…
Şemsettin Baş: Yabancı oyuncuları sisteme adapte etmek kolay değil. Sadece takıma da değil; ülkeye, şehre, insanlara, yemeklere, her şeye alışmaları için belli bir süre gerekiyor. Biz iki oyuncumuzla bu uyumu yakaladığımız için ben onlarla devam etmek istedim. Karlo da Dejan da karakter olarak çok iyiler ve çok da iyi oyuncular. Güzel teklifler de aldılar aslında ama kendileri de burada kalmak istedi. Onlara teşekkür ediyorum bizimle beraber olmaya devam ettikleri için…
-Biraz da saha kenarından söz etmek istiyorum. Bu sene genel menajeriniz Nedim Yücel... Onunla çalışmanın size nasıl etkileri oluyor?
Şemsettin Baş: Nedim’i zaten uzun yıllardır tanıyorum. Basketbol oyunculuğunu bıraktıktan sonra özellikle bizimle beraber böyle bir göreve başlaması beni çok mutlu etti. Çok dinamik, çalışkan ve pozitif bir insan. Her olayı iyi yönünden değerlendiriyor. Oyunculuktan geldiği için de büyük yardımı oluyor. Neticede bazen oyuncular ve antrenör arasında iyi bir köprüye ihtiyaç duyuluyor. O konuda Nedim bizim işimizi bayağı kolaylaştırdı. Bundan sonra da uyum içinde uzun zaman çalışacağımıza inanıyorum.
-Nedim Yücel’in oyunculuktan geldiği için o köprüyü kurduğunu söylediniz. Siz de Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli oyunculardan birisiniz. Siz bilerek mi bu özelliğinizin oyuncular ile aranızda bir yakınlık kurmasını engelliyorsunuz?
Şemsettin Baş: Bir sınır var, o sınırı geçmemek gerekiyor. Ben oyuncu gözüyle de bakabildiğim için o sınırın gerekliliğini daha net görüyorum. Gerçi saha dışında çocuklarla arkadaş gibiyiz. Beraber yemekler yiyor, oturup sohbet edebiliyoruz ama saha içindeki sınırı da koruyoruz. Bu noktada en iyi köprü vazifesini görecek kişi de genel menajerdir. O konuda da Nedim’in varlığından ötürü çok şanslı olduğumu hissediyorum.
-Sezon başında sözleşmenizi yenilerken, hedefiniz olan Süper Lig’e ulaşma konusunda ‘Yarım bıraktığımız işi tamamlamak istiyoruz’ şeklinde konuşmuştunuz. O konuya da değinmek isterim…
Şemsettin Baş: Biliyorsun geçen sene averaj ile Süper Lig'e çıkamadık. Özellikle kendi evimizde seyircisiz oynadığımız Eskişehir Basket maçı vardı ki o maçı çok şansız bir şekilde kaybettik. Onu kazansaydık şimdi Süper Lig’deydik… Geçen sene averaj hesabı ile kaçırdığımız Süper Lig’e bu sene dâhil olmak istiyoruz. Bu sebeple bahsettiğin ifadeyi kullandım; yarım bıraktığımız işi tamamlamak istiyoruz, doğru. Tabii bu sene işimiz geçen senekinden daha zor…
Röportaj: Şansın Tokyay