Güler Buğday, Diyarbakır'a neden gittiklerini, facebook proilfinde şöyle paylaştı:
"Yarın bir grup duyarlı arkadaşımızla birlikte acıların başkenti Diyarbakır’a gidiyoruz.
Oturduğumuz yerden ahkâm kesmemek, dayatılan resmi bir gözlükle olayları yorumlamamak, gerçeklere ve çekilen acılara tanıklık etmek, yıkımların gölgesinde kalan vahşeti görmek ve anlamak (!) o insanlara dokunabilmek için gidiyoruz.
Terörün, şiddetin, vahşetin uygulandığı, halkın canından bezdirildiği, yerinden, yurdundan, aşından geleceğinden koparılmasına sebep olan ve geçmiş yıllarda korunup kollanan terörün sonuçlarını görmek ve yaşayanlardan dinlemek için gidiyoruz.
Ve her şeyden önce insan yaşamına kastetmiş tüm canilikleri nereden gelirse gelsin, kim uygularsa uygulasın; yerinde görmek ve kınamak için gidiyoruz.
TBMM’de her gün orantısız güç karşısında o bölgenin milletvekilleri, şiddete mi uğruyorlar veya bile isteye şiddetimi körüklüyorlar, onlara neden böyle bir ayrımcılık yapılıyor, O vekiller neden böyle öfkeli davranıyorlar, daha doğru anlamak için temsil ettikleri halkı dinlemek için gidiyoruz.
Ama en önemlisi her koşulda akan kanın durması, barışın egemen olmasını arzu ettiğimizi çileli ve acılı insanlara haykırmak için gidiyoruz.
İhtiraslı muhterislerin siyasi ikbali ve beklentileri için evlatlarımız kara toprağa düşmesin ve hiç kimse ağlamasın diye temennide bulunmak için gidiyoruz...
Ülkede, şovenizme, faşizme, ırkçılığa, teröre, soyguna ve talana, baskı ve zulümlere taraf olmamak ve kardeşçe yaşama arzumuzu ve karalılığımızı ifade etmek i için acıların başkenti olan Diyarbakır’a gidiyoruz!
Yarın bu duyarlıkları taşıyan milletvekilimiz Sayın Orhan Sarıbal, Eski PM Üyesi Güler Buğday, İş Kadını ve CHP eski il sekreteri Belgin Gökçe ve Peyzaj Yüksek Mimarı Necla Özkaplan Yörüklü ile birlikte bu yolculuğu yapacağız.
Kimsenin yazdıklarımızın dışında polemik yaratacak düşüncelere veya anlamsız algılara kapılmamasını temenni ederim.
Dedik ya temel arzumuz akan kanın durması, barış, kardeşlik ve insanca, özgürce, huzur içinde, sevgi, saygı temelinde birlikte yaşamak.
SON SÖZ:
Hani derler ya, “Gidipte gelmemek var, gelipte bulmamak var,” bunun için diyorum ki;
DOSTÇA, SEVGİYLE VE HER KOŞULDA BARIŞ İÇİNDE İNSANCA KALIN..."