Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme alanlarından biri olan Mersin sahillerinde, bu yıl da yuva yapan Caretta Caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının bıraktığı yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı. Haziran ayı başında anaç kaplumbağalar tarafından bırakılan yumurtalardan çıkan yavru kaplumbağalar, denizle buluştu.
Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme alanlarından biri olan Mersin sahillerinde, bu yıl da yuva yapan Caretta Caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının bıraktığı yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı. Mayıs ayı sonunda anaç kaplumbağalar tarafından bırakılan yumurtalardan çıkan ilk yavru kaplumbağalar, denizle buluştu. Yuvalarından çıkan yavrular hızla denize girmeye çalışırken, güzel görüntüler oluşturdu. Mersin’de 5 üreme merkezi bulunurken, özellikle nesli tükenme tehlikesi altında bulunan yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olan Kazanlı sahilinde 350’nin üzerinde yuva oluştu. Sezon sonuna kadar bine yakın yuvanın oluşması beklenirken, bu yuvaların her birinden ortalama yüzde 70 yavrunun denizle buluşması hedefleniyor. "İlk yavru çıkışlarını verdik"
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, havaların soğuk gitmesi nedeniyle anaç kaplumbağalarının çıkışını biraz geç başladığını söyledi. Havaların ısınmasıyla birlikte yuva çıkışlarının hızlandığını kaydeden Ergene, "Çıkan anaçlar Mersin kumsallarına yuva yapmaya başladılar. Hatta yuvalardan yavru çıkışları başladı. İlk yavru çıkışlarını verdik. Mersin’de Kazanlı, Davultepe, Erdemli Alata, Göksu Deltası ve Anamur olmak üzere birçok yuvalama kumsalında artık yavru çıkışları haberleri almaya başladık. Yavru çıkışlarının başlamasıyla beraber bir süre sonra bu çıkışların hızlandığını göreceğiz" dedi. "Mersin kumsallarının kaplumbağa popülasyonuna kattığı çok sayıda birey oluyor"
Mersin kumsallarının her zaman önemli yuvalama alanları olduğunu vurgulayan Ergene, "Özellikle Kazanlı burada önemli. Burada genelde binin üzerinde yuva olur. Şu anda 350’nin üzerinde bir yuva var. Sezonun sonuna doğru bunun 800 ile bin arasında olacağını düşünüyoruz. Davultepe’de yaklaşık 38 yuva tespit ettik. Belki orada da artışlar olacak. Alata kumsalında 150’nin üzerinde yuva söz konusu. Anamur kumsalı da güçlü alanlardan bir tanesidir. Orada genelde carettalar yuva yapar. Orada her sene bin civarında yuva oluyor. Dolayısıyla Mersin kumsallarının kaplumbağa popülasyonuna kattığı çok sayıda birey oluyor" diye konuştu. "Güney Akdeniz’de popülasyonun yarısını bu kumsallar sağlıyor"
Kazanlı kumsalının yuvalama sayısının yanında başka yönüyle de çok önemli olduğunun altını çizen Ergene, "Çünkü yaklaşık 4,5 kilometrelik bir kumsal ve 1988 yılından beri çalışılan bir kumsal. Çok uzun zamandan beri buranın takibi yapılıyor ve yeşil deniz kaplumbağası açısından çok önemli. Aslında sadece Kazanlı değil Mersin’de Davultepe, Alata ve Göksu’da dahil olmak üzere yeşil deniz kaplumbağası açısından önem arz ediyor. Ancak Kazanlı’nın özelliği çok fazla sayıda yuva oluyor. Sadece bizim burada 10 yıllık bir çalışmamız var. O çalışmalar sırasında buradaki yuva sayısının sürekli artış halinde olduğunu zaten gözlemlemiştik. Ortalama 800 ile bin 200 arasında bir yuva sayısı oluyor. Kazanlı’nın yeşil deniz kaplumbağasına katkısı çok büyük. Aslında Güney Akdeniz olarak bakıldığında popülasyonun yarısını bu kumsallar sağlıyor" şeklinde konuştu. "Balıkçı ağları doğal düşman değil"
Bu dönemde kumsalı kullanan çok sayıda vatandaşın olduğunu dile getiren Ergene, "Dinlenmek, yüzmek için geliyorlar. Bu sırada yavru çıkışları başladığı için onlara mümkün olduğu kadar zarar vermemelerini, aksi istikamette bulunan ışıkların kapatılması veya perdelenmesi gerekiyor. Yuvalama alanlarına kesinlikle araç girilmemesi gerekiyor. Şezlong ve şemsiye gibi yapıların mümkün olduğu kadar denizden 50 metrenin yukarısında yapılanması gerekiyor. Bu yavrular birçok canlı tarafından avlanabiliyorlar. Denize girdiklerinde de balıklar tarafından avlanıyorlar ama balıkçı ağlarına takıldıklarında hiçbir şansı olmuyor. Balık, yengeç, kuş doğal düşmanlar ama balık ağları doğal düşman değil. Dolayısıyla balıkçıların özellikle yuvalama alanı civarında ağlarını toplamalarını, mümkün olduğunca ağa takılmış olan canlıları da kurtarmalarını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.