Trabzon’un Düzköy ilçesinde yaşayan Nejmi Küçüker, 6 yıl önce üzerindeki ahşap yapısı ile karavan olarak aldığı 1980 model kamyonu yaylada yaptığı ahşap evinin beton direkleri üzerine kondurdu. Trabzon’un Düzköy ilçesinin bin 800 rakımlı Haçka Yaylası’ndaki kamyonkondu, görenlerin büyük ilgisini çekiyor.
Düzköy ilçesinde yaşayan ve uzun yıllardır tır şoförlüğü yapan evli ve 1 erkek çocuk sahibi Nejmi Küçüker (48), 6 yıl önce Samsun’da gördüğü kamyon üzerindeki ahşap evi satın aldı. Karavan olarak yapılan 1980 model Ford marka kamyonu yaşadığı ilçenin Haçkalı Yaylası’na getiren Küçüker, bir süre kullandığı karavanı 2 kez satmak zorunda kaldı. Kamyonun manevi değeri nedeniyle 2 kez satmasına rağmen geri alan Küçüker, 4+1 şeklinde yapılan 20 metrekarelik ahşap evinin bulunduğu kamyonu yaşı nedeniyle trafikten çekmek zorunda kaldı. Ahşap evinden kopamayan Küçüker emekli olduktan sonra ailesiyle birlikte vakit geçirmek için bir proje geliştirdi. Kamyonetin alt takımından hiçbir parçayı sökmeyen Küçüker kamyoneti lastikleri ile beraber arsasına kurduğu beton direkler üzerine kondurdu. Bin 800 rakımlı yaylaya getirdiği vinç yardımıyla kamyoneti havaya kaldırarak beton direkler üzerine konduran Küçüker, iki parça halindeki ahşap evini arsasına yerleştirdi. Geçen yıl başladığı projesini imkan buldukça zaman ayırmaya çalışan Küçüker’in yayladaki kamyonkondusu yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. “Projem bittikten sonra ailem ve arkadaşlarımla inşallah oturacağız”
Ahşap evi fazla kullanamadığını kaydeden Nejmi Küçüker, “Bu kamyonet 5-6 yıldır bizde. Bir mazisi var. Yaştan dolayı biz bunu trafikten çektik. Sonra değerlendirmek istedik. Ailem Haçka Yaylası’nda yaşıyor. Bir arsamız vardı, kamyoneti buraya yerleştirdik. Tır şoförüyüm uzun yola çalışıyorum. Kamyoneti değerlendirmek için ailem zaman geçirebileceğim bir şey yapmayı düşündüm. Geçtiğim yıl projeye başladım. Yavaş yavaş yapmaya başladık. Kamyonet daha öncesinde karavan olarak yapılmıştı. Ben bunu Samsun’da bir amcadan satın almıştım. 4 oda bir oturma odası şeklinde yapılmış. 1980 model olduğu için zamanla eskidi. Karavan komple ahşap olduğu için karayolunda sıkıntı yaşıyorduk. Bir sıkıntıya yol açmamak için karavanı trafikten çektik. Karavan olarak pek kullanmadık. Nasip olmadı. Ama projem bittikten sonra ailem ve arkadaşlarımla inşallah burada oturacağız” dedi. “Görenlerden ‘kafayı yemiş, çok güzel’ şeklinde tepkiler alıyorum”
2 kez sattığı ahşap evinden kopamadığı için geri aldığını vurgulayan Küçüker, “Hayatım boyunca hep uzun yolda çalıştım. Artık emekli olup ailemle beraber vakit geçirmek istiyorum. Burayı onun için yaptım. Ayrıca insanlar gelsinler burada kafalarını dinlesinler. Bizim organik ürünlerimizden yesinler. Artık rahat etmek istiyorum. Bir hevesimiz var. Buraya herkes gelip oturabilecek. Yaylamız özellikle Arap turistlerin ilgisini çekiyor. Görenler ağabey herhalde ‘kafayı yemiş, çok güzel’ şeklinde tepkiler alıyorum. Bu araç beni bunaltmıştı. İki kez bu aracı sattım. Sonrasında geri aldım. Biraz kopamadık gibi oldu. Bu projenin maliyeti benim için önemli değil. Bu aracın bende manevi değeri var. El emeğiyle yapılmış bir karavan. Güzel olacak inşallah” ifadelerini kullandı.