Ağrı Dağı'na geçen 7 Temmuz günü Doğubayazıt rotasını kullanarak çıkmayı hedefleyen Alman dağcılar, tırmanışa deniz seviyesinden 2 bin 200 metre yükseklikteki Çevirme Köyü'nden başladı. İlk geceyi 3 bin 300'deki ana kampta geçiren dağcılar, 8 Temmuz günü kampı 4 bin 200 metre yüksekliğe çıkardı. Gece yarısından sonra saat 02.30'da şapka buzullarda tırmanışa geçen ekip, saat 07.30'da deniz seviyesinden 5 bin 137 metre yükseklikteki zirveye çıktı.
Zirve keyfini çıkaramayan Alman dağcılar, aniden çıkan tipiye tutuldu. Dağcılar, Türk rehberlerin isteği tipinin etkisini azaltmak için yere uzandılar. Dağcılar, hızı saatte zaman zaman 100 kilometreye ulaşan ve hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düştüğü Ağrı Dağı zirvesinde bir süre bu şekilde bekledi. Hava muhalefeti nedeniyle zirvede bayrak bile açamayan Alman dağcılar, Türk rehberlerin tecrübesi sayesinde sağ salim inmeyi başardı. 9 Temmuz günü ana kampa dönen ekip, bir gün dinlendikten sonra Doğubayazıt'a vardı.
Yaklaşık 3 gün süren tırmanışı zirve yaparak taçlandırdıklarını söyleyen rehber Mustafa Tekin, Ağrı Dağı'nın en tehlikesi bölgesinin 4 bin 900 metresinde başlayan ve zirveye kadar kadar devam eden buzulları gösterdi. Ağrı Dağı'na tecrübeli rehberler eşliğinde tırmanılmadığı takdirde sorun çıkmayacağını savunan Tekin, "Şapka buzullar için yaz fark etmiyor. Yılın 12 ayı buzla kaplıdır. Ağrı Dağı'nın zirvesine ulaştığımızda tipiye tutulduk. Zirvede adeta kıyamet kopuyordu. Hava buz gibi soğuk, kar yağııyor, tipi savuruyordu. Ayakta durmak mümkün değildi. Yere uzanıp bir süre bekledikten sonra ekibi güvenli biçimde ana kampa götürmeyi başardık" diye konuştu.